Senden Başka #Perspektif2016

3~Suyun derinlikleri:

Yatağımdan kalkıp okul için hazırlamaya başladım. Ve evet, hâla ikizlerden birini görmek istemiyordum.

Yine her zaman olduğu gibi Mirayla okula yürümeye başladık.

Tam kapıdan içeri girecektik ki yine şansın bana münasip bir tarafıyla güldüğünü anladım.

Savaş. Ne bekliyordum?

- Rüya seninle konuşmam lazım."

- Ne söylemek istiyorsan burada da söyleyebilirsin bence?"

- Özel. Uzatmasan?

- Tamam. Neyse konuşalım.. diyip gözümü devirdim.

Hızlıca -uğrak yerim olan- söğüt ağacının altındaki banka oturduk.

-Evet? Ne söylemek istiyorsun? Dedim hafif tavir yapıp.

- Dün söylediklerim için üzgünüm. Sadece kardeşim için korktum.

- Neyse. Artık Demirle aramızda böyle bir şeyin mümkün olmayacağını anlamış oldun." Dedim zorlanarak. Ve ayağa kalktım.

Gözlerim dolmuş yüzüm kızarmıştı. Hemen tuvalete gidip yüzümü yıkadım.

Geri sınıfa döndüğümde Miray bana merakla bakıyordu.

Ona olanları anlattım nasıl olsa çokta özel değildi. Belki huyumdur bilmem ama özel olarak yaşadığım hiçbir şeyi kimseye anlatmazdım. Kimseye güvenmezdim.

- Neden bu kadar umrundaymış ki?

Lafı kısa kesip.

- Bilmiyorum. Dedim umursamazca.

-Neyse. Okulun popüler tiplerinden, Ozan'nın partisi var. Üstelik herkes davetli. Hem duyduğuma göre "ikizler" de geliyor."

- Yani.. şeyy. Onlar da mı geliyor.??

- Evet niye bu kadar şaşırdın?? Dedi Miray şüpheyle.

- Bilmem. Neyse. Hadi bak ders başlıyor diyip lafı geçiştirdim.

Ve neyse ki bu sıkıcı konuşmayı kapatmış olduk. Nedensizce partiye gidip Demir'i görmek istiyordum. Savaş ise, ımm zannetmiyordum.

...

Dersler hızlı ilerlemişti.

Zaten son dersdi ve Dindi. Din hocamızı severdim ama bazen hocanın anlattıkları kulağıma ninni gibi geliyordu.

O yüzden kafamı sıraya koyup uyumayı tercih ettim.

Uyandığımda Miray çantasını topluyordu. Bende hızlıca toparladım ve sınıftan çıktık. uykulu sesimle

-Ozan'ın partisine mi gidiyoruz şimdi?? Dedim

-Okul kıyafetiyle gitmeyi planlamıyosun heralde !? dedi sanki çok komik bişey demişim gibi.

Hıhı deyip geçiştirdim ve dakikalardır aklımada olan Demir'i düşündüm. Sahi neden onu düşünüyordum?! Aramızda bir şey olması imkansızdı ve benim onu kafamdan atmam gerekiyordu. Hem artık bu konuda net bir kararım vardı.

Bu sırada okuldan çıkmıştık hemen en yakın Avm'ye gidip parti elbiselerine bakmaya başladık.

Kıyafetlerimizi seçmiştik. Ben krem rengindeki minimi ve Mirayın kırmızı renk minisini konbinledik. Miray kırmızılar içinde çok çekici olmuştu bense..

Galiba tatlı olmuştum.

Ben bunları düşünürken ise artık parti için hazırdık..

●●●

- İnanmıyorum Miray nereye geldik biz böyle..!?"

- Bir kere daha söylersen seni havuza atacağım  Rüya." Dedi bıkkınlıkla bilmem kaçıncı kez.

İşte bu tehtit yeterliydi sudan korkardım.

Hala Demir ve Savaş'ı görememiştik ve bu koca evde kaybolacağım diye ödüm kopuyordu.

- Savaş ve Demir ne zaman gelecek?? Dedim sıkkınlıkla.

- Bilmiyorum Rüya. Bende bekliyorum işte.. dedi.

Bende artık rahtsızca oturduğum deri koltuktan kalktım. Koltuk çok rahatsızdı ve resmen para kokuyordu gerçi bu küçük saray yavrusu başlı başına para kokuyordu ya neyse..

Evi dolaşmaya daha doğrusu "İkizleri " aramaya başladım.

Tam o sırada sarışın bir kızla konuşan Demir'i gördüm ve olduğum yerde çakılı kaldım. Sarışın kız resmen içine düşecekti. Ve benim hemen bu duruma bir son vermem gerekiyordu.

- Demir nerelerdeydin?? Seni arıyordum. Diyip sarışın kızın yanında zorlukla çekip sürüklemeye başladım.

Demir ise resmen paytak paytak yürüyor aynı zamanda kendi kendine yayvan yayvan bir şeyler söylüyordu. Sarhoş olmuştu salak.

Biraz hava alıp kendine gelmesi için villanın bahçesine çıktığımızda hemen Demiri bir sandalyeye oturturup ne yapacağımı düşünmeye başladım. Ve o sırada havuzun kenarında oturup içki içen Savaşı görmem bir oldu.

Onu görmenin sevinciyle tam ona doğru koşacaktım ki ultra becerikliliğim sayesinde havuza düştüm. Evet, bildiğiniz havuza düştüm.

Ki ben yüzme bilmiyordum. Bir süre sonra nefesimi tutamamaya başladım. Küçükken hep korkardım. Etrafımı saran su damalalarından beni yutuyormuş gibi hissettiğim o koca dalgalardan, her zaman kormuştum.

Şimdi ise en az üç metrelik bir havuzda boğuluyordum..

Ölüyordum..

Bir süre sonra bilincim kapanmaya gözlerim kararmaya başladı. Sonrası ise zaten karanlıktı.