Hello Bitches!!

4-BÖLÜM

    ******Kyungsoo'nun anlatımı*******  

Sabah deliğimdeki keskin acıyla uyandım. Ne çabuk sabah olmuştu etrafıma baktığımda kai yoktu. Hemen burdan kurtulmam lazım çünkü bu acıya daha fazla dayanamazdım, aşık olduğum adamın bana zorla dokunması deliğimin acısından daha baskın gelirken ayağa kalkmak için  hareket edince altımdaki keskin acıyla çığlık attım.. "kyunggie~ bebeğim uyandınmı?" ahh lanet olsun beni duydu şimdi nasıl burdan kurtulanacağım 'ölü taklidi yapsam beni sokağa atarmıydı acaba?' diye düşünürken elinde tepsiyle içeri girdi.

"benim minik sürtüğüm akşam çok yoruldu ve iyi iş çıkardı, bu yüzdeeeen tadaa ödülün~"

"ahh miğdem *öğk*" onun böyle konuşması bende kusma isteği uyandırmıştı, bana zorla dokunmasaydı belkide şu an sarmaş dolaş kahvaltı yapıyo olurduk, ben onun kucağına oturup bi yandan öper bi yandanda kahvaltısını yaptırırdım. Ama hayat hiç bir zaman yüzüme gülmüyodu işte..
"kai bırak beni gitmek istiyorum"

"ımm.. Peki "

"gerçekten gitme-AHH " deliğime soktuğu parmağıyla çığlık atıp yeniden almaya başlamıştım, lanet olsun tüm bu pislikleri neden yapıyodu ki? Ben ona ne yaptım, bunları yaşamak için ne yaptım? Artık yüzüne bakmaya, bırak beni demeye bile cesaretim kalmamıştı. Kaderime razı gelip benden sıkılmasını beklemekten başka çare yoktu, ama bu kadar çabukta pes edemezdim. Elindeki tepsiyi itip yerle buluşmasını sağlarken yüzümde piç bi gülümseme vardı, vereceği cezadan korkmama rağmen bunu yapmak iyi hissettirmişti. Tabiki de karşımda bana öldürecekmiş gibi bakan kaiyi bekliyordum delimisiniz, zaten bunu yapmamdaki amaç onu sinirlendirip beni öldürmesini sağlamak değilmiydi..

"NE YAPTIĞINI SANIYOSUN SEN?" ve evet vurmuştu, annemin bile vurmaya kıyamadığı yüzüme vurmuştu, beklediğimde bu değilmiydi zaten ama neden bu kadar acıtmıştı canımı? Vurduğu içinmi yoksa bunu yapan sevdiğim adam olduğu içinmi bu kadar acımıştı? Birden çıplak bedenime değen soğuklukla yere düştüğümü anladım kai sinirle üstüme çıkıp yumruklamaya başladığında beni öldürmesi için onu kışkırtmaya devam ediyordum. "Ahahah elin-den gelen bu mu? Acı-mıyo bile piç he-rif " bi kaç darbeden sonra küçük bi tebessümle gözlerimi kapadım, sonunda kurtulmuştum bu lanet yerden, sonunda tanrı sesimi duymuş ve beni yanına almıştı ya da ben öyle düşünüyordum ...

***** yazarın anlatımı*****

Kai'nin gözü öyle kararmıştı ki altındaki bedenin bayıldığını farkedememişti bile, bi kaç tekmeden sonra öfkesi biraz daha azalmış ve soo'yu öylece bırakıp odasına gitmişti. Bi kaç oyuncak alıp tekrar soo'nun odasına gitti, yerdeki küçük bedeni kucağına alıp yatağa yatırdı. Cebindeki kelepçeleri çıkarıp küçüğün bileklerini yatağın başlığına bağladı ve elindeki viblatörü küçük yaralı deliğine sokup koltuğuna oturmustu. Bu yaptığı canını acıtsada soo'nun onunla oynadığını düşündükçe delirecek gibi oluyodu ve acısını küçük yaralı delikten çıkarıyodu.

Elindeki kumandayla viblatörü birinci seviyeye ayarlıyıp uyanmasını beklemişti. Bir kaç dakika sonra küçük beden altında titreşen viblatör yüzünden gözlerini açtı ve ne olduğunu almak istercesine etrafına bakındı, 'lanet olsun yinemi ölmemiştim tanrı benden bu kadarmı nefret ediyodu' diye düşünmeden edemedi. "sonunda benim küçük sürtüğüm uyanmış" küçük sürtüğünün suratını buruşturduğunu farkedince yanına yaklaştı "ahhh tabi yaa sen yavaş sevmezsin dimi o yüzden viblatörü en üst seviyeye alalım:)" viblatörü en üst seviyeye alınca soo'nun çığlık ve inleme sesleri doldurdu odayı "HIIIAHHH YALVARIRIM DURDUR ŞUNU AHHH J-JONGİN LÜTFEN, DURDUR NGHH" kai o an şok olduğu için şaşkınca soo'ya bakıyodu, yine aynı şeyi yapıyodu yine ondan kaçıp ona sığınıyodu, bu kaiyi daha fazla sinirlendirip soo'ya tokat atmasına sebep oldu "KAPA ÇENENİ SÜRTÜK! ŞİMDİ CHANYEOL'Ü ARIYIMDA SENİ GÜZELCE KOCA PENİSİYLE BECERSİN"

"jo-jongin yalvarırım ımhh yapma her şeyi yap istersen ahhh sabaha kadar beni becer ama başkasının dokunmasına-AHHH izin verme!!" kai bunu umursamayıp odadan çıkap  chanyeolü aradı.

+ne var?

-kepçe burda ağzına layık bi sürtük var, ilkini dün ben aldım deliği hala darken gel düz derim *sırıtır*

+5 dakkaya ordayım kara çocuk *sırıtmasına karşılık verir*

Telefonu kapatıp sürtüğünün yanına gider ve viblatörü çıkarır. "bu kadar yerterli sanırım küçük sürtüğüme" küçük olan viblatörün çıkmasıyla rahatlasada bi sonraki hamleyi bekler, beklediği şey gelmeyince bi cesaret sorar"B-bana dokunmayacakmısın?" şaşkınca bakar. "bu gün sana dokun... Ahh geldi " kapının çalmasıyla kyungsoo düşündüğü şey olmaması için dua ederken içeriye kepçe kulaklı bi dev girer ve gözlerini küçük bedenden ayırmayarak bağırır "TANRIM KAİ BUNU NERDEN BULDUN? BU GÖRDÜĞÜM EN GÜZEL SÜRTÜK " soo korkulu gözlerle bakarken bacaklarını kendine çeker, o sırada kai kafasını kapıdan uzatır "alışverişe gidiyorum, ben gelene kadar ona istediğini yapabilirsin ama içine boşalma yoksa seni sikerim ve kelepçelerin anahtarı burda kaçmasına izin verirsen deliğini parçalarım kepçe! Hadi size iyi eğlenceler:)" soo'ya  gülümseyip odadan çıkar, hazırlanıp evden çıkacakken soo'nun çığlık sesiyle biraz duraksasada umursamamaya karar verip çıkar.

---------

Chanyeol üstünde kalan son parçayıda çıkarıp ona korku dolu gözlerle bakan soo'nun üstüne çıkar. "merak etme bebeğim deliğini fazla acıtmayacağım" küçük olan ne yaparsa yapsın üstündekinden kurtulamayacağını anlayıp tepki vermeden olacakları bekler. Chanyeol küçüğün dolgun dudaklarına bakarak gülümser " tanrım dudakların o kadar güzelki öpmeye kıyamıyorum sanırım ben bunu yapamayacağım" üstünden kalkıp iç çamaşırını giyer, küçük olan şaşkınca ona bakar "B-bana do-dokunmayacakmısın?" gülümseyip kafa sallar. "o kadar güzelsinki seni kirletmeye kıyamıyorum.. Şimdi küçük bi oyun oynucaz ama önce çığlık atman gerek hadi kai gitmeden yap şunu!" kelepçelerini çözerken soo onu kafasıyla onaylayıp çığlık atar "b-bunu neden yapıyoruz?" küçüğün üstüne kendi t-shirt'ünü giydirir. "eğer kai seni becermediğimi öğrenirse beni becerirde ondan" gelen kapı sesiyle gittiğinden emin olmak için odadan çıkıp her yere bakarlar ve rahat bi nefes alarak kendini koltuğa atar chanyeol.

"adın ne? ne zamandır burdasın? ve onun dikkatini çekmeyi nasıl becerdin?"  karşıdaki koltuğa oturup iç çeker küçük olan. "B-ben do kyungsoo, konser günü yani dün onu görmek için kris ve tao'dan yardım isteyip gizlice sahne arkasına girdim o sırada görevlilerden biri beni gördü kaçarken bi oda gördüm ve içeri girdim görevlilerden kurtulduğum için derin bi nefes alıp arkamı döndüğümde jongin yani sevdiğim adam karşımda yarı çıpla bana şaşkıncabakıyoru, sonra beni kapıyla kendi arasına aldı. Yüzümü incelerken 'dudakların çok güzel' diyip aradaki mesafeyi kapatıp dudalarıma yapışmıştı, o an heycandan kalbim çıkmak üzereydi bu olanlara o kadar şaşırmıştımki odadan çıkıp tao'nun yanına gittiğimi bi kac dakka sonra farketmiştim. Tao konuşurken jongin'e kai diye hitap ediyodu yanımdayken benimde aklıma takıldı bu, daha sonra kris  jonginle birlikte yanımıza geldi tanışma fastı falan derken konser vakti geldi jongin giderken beni bekle dedi, konser sonu yanına gittim ve daynamayıp onu öpmeye başladım odada. Babası gelene kadar her şey güzel gidiyodu, babasının ona söylediği şeyler yüzünden saklandığım yerde ağlamaya başladım. Sonra babası gidince yanıma geldi ona tokatatıp odadan çıktım yaptığım şeyin farkına vardığımda arabasının orda bekledim geldiğinde bana sarıldı ve özür dilerken ona jongin yerine kai dediğim için birden gözlerime baktı, delirmiş gibiydi ve sonrası mağlum.."

"sanırım kai senin onunla oyun oynadığını düşündüğü için bunları yapıyo" küçük olan tekrar ağlamaya başlayınca teselli amaçla ona sarıldı chanyeol. "B-ben onu *hıck* seviyodum bayım ama o dün bana zorla dokunduğu an ona olan bütün *hıck* duygularımı yok etti. Canım çok acıyo sevdiğim adam tarafından *hıck* tecavüze uğradım ve dayak yedim. Ne yapmam gerekiyo yardım et bana *hıck* lütfen!"

Yere düşen poşetlerle ikiside kafasını kapıya çevirmişti, tabikide orda şok içinde onlara bakan bir adet kai beklemiyorlardı.

*****slm millet yine ben:)
bu bölümü yazmak için iki saattir uğraşıyorum ve yine bi bok beceremedim -,-
Umarım okurken kusmazsınız...****