BÖLÜM - 3

154 11 4
                                    

“Aslında fena fikir değil.” diye mırıldandı Avery Lula’yı beslerken. Lula, onun köpeğiydi. Yani Avery onu öyle nitelendiriyordu. Aslında onu sokakta bulmuş ve eve getirmişti. Babası evde köpek olmasını istemediği için Lula sokakta yaşıyor, her gün Avery’nin yanına geliyordu. Şimdi de her zamanki ‘sohbetlerini’ ediyorlardı.

“İngiltere’de okumak herkesin hayalidir sonuçta. Hem yeni bir ülke... heyecanlı olabilir.”

Köpek yalanarak kemikleri kemirmeyi sürdürdü. Avery onun kafasını okşadı ve bal rengi tüylerini hafifçe karıştırdı.

“Buradaki tek arkadaşım sendin. Ama şimdi gittiğim yerde yeni arkadaşlarım olacak. Ve umarım hepsi köpek olmaz!”

Kız kıkırdadı ve Lula’nın yanından ayrılıp eve döndü. Babası hala bilgisayarda okullara bakıyordu.

“Avery, iyi haberlerim var. Birkaç telefon görüşmesi yaptım ve güzel bir üniversitenin iç mimarlık bölümü seni kabul etti! İç mimarlık istiyordun, değil mi?”

“E-evet.”

“Bir sorun mu var?”

“Hayır, sadece her şey çok çabuk gelişti ve senden uzakta yaşama fikri beni korkutuyor.”

Bay Mossel sandalyesinden kalkıp kızının yanına gitti. Kolunu omzuna atıp yanağına küçük bir öpücük kondurdu.

“Tatlım, sana söyledim. Orada çok yakın bir arkadaşımın kızıyla kalacaksın. Çok tatlı biridir. Eminim birlikte çok eğleneceksiniz. Hatta benim yokluğumun farkına bile varmayacaksın. Bu arada yarın ilk uçakla oraya gitmeliymişsin. Seviye tespit sınavları için…  Zaten iki hafta sonra da okullar açılacakmış.”

“Ama daha yeni yaz tatiline girdim!”

“Biliyorum ama bu özel bir üniversite. İngiltere’nin en seçkin üniversitelerinden biri.”

“Off! Tamam, ben odamda bavullarımı hazırlıyor olacağım.”

Avery oflaya puflaya odasına çıktı. Bu şehre taşınırlarken kullandığı bavulu depodan çıkardı. Önce tozlarını silkeledi, sonra da tüm dolabını içine boşalttı. Kitaplarını, diş fırçasını ve bunun gibi başka küçük şeyleri daha bavula yerleştirdikten sonra her şey hazırdı. Bavulu da alıp aşağı kata, babasının yanına indi. Saate baktı. Henüz 8’di. Belki de televizyon izlemeliyim, diye düşündü. Ama sonra ertesi gün uçağının 7’de olduğu aklına geldi. Çok erken uyanması gerekeceği için şimdiden uyuması iyi olurdu. Babasına iyi geceler dileyip kendini yatağa fırlattı. Gözlerini kapattı. Uyumaya çalışıyor ama başarılı olamıyordu. Babası neden onun gitmesi için acele ediyordu? Neden onunla gelmiyordu? İşim var bahanesi ona inandırıcı gelmiyordu. Bay Mossel istese orada da iş bulabilirdi. Acaba kendisini istemiyor muydu? Bu düşünceleri hemen aklından uzaklaştırdı. Artık uyumalıydı. Yoksa sabah uyanamayacaktı.

                                                      …………………………………

Sabah alarmın rahatsız edici sesi tüm evi sarmıştı. Avery uyanmaya çalıştı ama yumuşacık yastığı ona uyumaya devam etmesi için adeta yalvarıyordu. Bay Mossel mutfaktan en az on kere seslendi. Bunun işe yaramadığını anlayınca Avery’nin odasına gidip elindeki bir bardak suyu kızın başından aşağı boşalttı.

“Baba! Bunu yapmandan hoşlanmadığımı söylemiştim!”

“Ama eğlenceli.”

Bay Mossel kahkahalar eşlinde odadan çıkarken Avery de dünden hazırladığı kıyafetlerini giyiyordu. Özlemle yatağına bakıp aşağı indi. Babasının yine yumurta yaptığı kokulardan anlaşılıyordu. İsteksizce yedikten sonra uzun uzun kucaklaştılar.

“Seni tatillerde göreceğim! Sonsuza dek ayrılmıyoruz.” Dedi Bay Mossel ama bu dediğinde tereddüte düştü. “Seni bir taksi almaya gelecek. Oradan havaalanına gideceksin. İngiltere’ye vardıktan sonra bu adreste yazılı olan yere git. Orası yeni evin.”

Avery kendisini daha fazla tutamamış ve zaten akmaya meyilli olan gözyaşlarını serbest bırakmıştı. ‘Yeni evin’ lafı ona ağır gelmişti. Babasının da gözleri dolunca ona iyi olduğunu söyledi. Onu da üzmek istemiyordu. Taksinin kornası duyulunca bu hüzünlü hava dağıldı ve Avery arabaya bindi. Her zamanki gibi kafasını cama yasladı. Havaalanında inip check-in işlemlerini yaptı. Uzun ve sıkıcı bir süre zarfından sonra nihayet uçak havalanabilmişti. Artık onu bambaşka bir hayat bekliyordu. Ve bu hayat sandığından da farklı olacaktı.

----------------------------------------------------------------------------

Evet biliyorum bir türlü fantastik kısma geçemedik. Bundan sonraki bölüm de geçmeyebiliriz ama 5. bölümde her şey açığa çıkacak. Yani öyle umuyorum :D Bu arada 100 okunmaya ulaşmışız hepinize sonsuz teşekkürler <3 Bu bölümde de yorumlarınızı bekliyorum :) Bir de birisi bana multimediaya fotoğraf koymayı öğretebilir mi? Bir türlü beceremedim :D

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 03, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavi Gözlü KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin