2 Takım

53 4 5
                                    

Ezme
Saat 00.00
Gerçek oyunlar başladı...

Ellerimi var gücünle cama vurdum. Sanki işe yarayacaktı da...
Timsahlar iştahla yalanıyorlardı ki aklıma bir fikir geldi. Yavaşça cama baskı yaptım. Baskıyla cam kutu sallanmaya başladı. Cam sallanacak ve yere düşecekti. Oyunda kurtulursan diyor. Yere düşünce timsahların beni yememesini umarken bir anda halat koptu ve suya düştüm. "Aferin. Zekiisin . Başka bir oyunda görüşmek üzere Ezme !" Dedi. Timsahlar yavaş yavaş kafeslerine yüzerken. Korkunun bedenimden ayrıldığını hissettim. Ona rağmen tir tir titriyordum. Su buz gibiydi. Belkide bu yüzden titriyordum...
Beni taşıyamayan kollarımla kendimi kaldırdım.Cam parçaları suda parıldarken zar zor kalkmıştım. Ayaklarım titriyordu. Ama yinede devam etmeliydim . Yürümeye başladım. Kapıları rastgele açarken. Bir bıçak buldum. O buz gibi ses "Oyunlarda buna ihtiyacın olacak.." dedi. Umursamamaya çalıştım. Ama mümkün değildi. O kadar sert bir sesi vardı ki...
Bıçakla geziyordum ki önüme bir insan ölüsü çıktı. Ağlamaya başladım. Bir insan ölüsünün burada ne işi vardı ?! Derken ölen insanın yüzü tanıdık gelmeye başladı. Yaklaştıkca yüz hatları belli oldu. Kim olduğunu anlayınca korku dolu bir çığlıkla üç adım geri çekildim. Bu benim eski sevgilim Alperen di. Gözleri oyulmuş, karnı ezilmiş , bacaklarından biri koparılmıştı. İğrenç bir manzaraydı. Kusasım geldi. Bir yandan ağlıyordum . Onu dürtmek "Uyan !" Diye bağırmak istiyordum . Ama yapamıyordum. Öldüğü belliydi zaten ...
Ona bakmamaya çalışarak koştum. O odadan kaçmak istiyordum. Derken 4 kapı ile çevrili bir odada buldum kendimi. Derken içeri Yağız girdi. Ardından Yağmur , Eylül , Sevgi ve Emre ...

Pisikopat : Oyunlar başladı. Buradan sadece 1 takım çıkabilecek. Ama bunun için grup çalışmasına ihtiyacınız var. Takımlar...

1. Takım : Deniz , Selma , Sinan , Deren , Ekin , Ege
2. Takım : Ezme , Eylül , Yağmur , Emre , Yağız ve Sevgi.


İyi Şanslar ...

Ardından ses gitti. Takımıma baktım. Onlarda bana şaşkınlıkla bakıyordu. Ama ben ölmeyecektim. Daha sadec 17 yaşındaydım. Daha beyaz atlı prensim ile tanışmamış , o kabarık gelinliğimi giymemiştim...
Peki ya kaybedersek...
Ölürsek...
Beyaz atlım ile tanışamazsam...
Ne olacak şimdi ?

Sinan
Saat 00.30
Elimdeki silah ile koridorlarda koşuyordum. Deniz ve Kardeşim hatta Ekin , Ege ve Deren de burdaydı. Şimdi sadece takımımı bulmalıydım. Derken önüme bir şey atladı. İğrenç di. Gözleri donuktu. Tırnakları fırlamıştı. Filmlerde gördüğümüz Vendigo lara benziyordu. Until Dawn dakiler gibiydi. Hemen geldiğim yöne koştum. Ve saklandım. Kıpırdamam gerekiyordu. Kıpırdarsam beni tırnaklarıyla paramparça eder. Kıpırdamamaya çalışıyordum. Ama çok zordu. Yüzü kanla doluydu. Belliki birini yemişti. Derken bir ağlama sesi duydum.

"ABİ YARDIM ET !"
Ama bu yalandı. Vendigolar avlandıktan sonra bizi taklit ediyorlardı. Muhtemelen kardeşim şuan iyiydi. Vendigo cırtlak ve ürpertici sesiyle bağırırken tek umduğum gitmesiydi. Cebimi çaktırmadan kontrol ettim. Çakmağım vardı ama bu onu yakmazdı. Bana benzin gibi bir şey lağzımdı. Derken yeredeki suyu gördüm. Benzin olup olmadığı belli değildi. Ama şansımı denemeliydim. Çakmağı yere attım. Yere düşünce çıkan ses koridorda yankılanırken benzin yavaş yavaş ateş almıştı. Şansıma şükrederek kaçmaya başladım. Silahımla 3 el ateş ederken korkum bedenimden ayrılmıyordu...
Ayrılamıyordu...
Vendigo acıyla inlerken hala bunlar gerçek mi diye düşünüyordum. Yoksa delirmişmiydim ?
Bunları düşünürken biriyle çarpıştım. Ve yere düştüm. Hemen kalkerken silahımı bana çarpan kişiye çevirmiştim. Ancak turuncu saçlarından tanımıştım..
Bu Denizdi . Heyecanla ona baktım. Elimi uzattım. Az önce ne olduğunu bile unutmuştum. "Deniz ?"dedim . "Sinan..." dedi..
Uzun süre baktık birbirimize. Derken arkadan gelen çığlıkla arkamızı döndük. "Bu da ne !!" Dedi Deniz. "
Aaa şey , sadece bir vendigo.." dedim. Elinden tutup geldiği yöne doğru koşarken. "Bir , NE ?!" "Bir vendigo. Hani şu beraber izlediğimiz Until Dawn filmindekiler..." "Ama onlar bilim kurgu karakterleri ! G-gerçek olamazlar..." dedi. Derken birilerine daha çarptık. Bizim takımdakiler vardı. "Koşun !"dedim. Koşmaya başlarken Denizin orada kaldığını gördüm. Derken silahımında yanımda olmadığının farkına vardım. Bir de Denize baktım ki silahım elinde vendigoyu bekliyordu. Ne kadar seslensemde beni duymadı. Derken örümcek gibi olan vendigoyu fark ettim. Denize ilerlerken arkadan koşmaya başlamıştım. Derken bir silah sesi duyuldu. Deniz silahla vendigoyu vurmuştu. Vendigo da nasıl olduysa tek kurşunla yere devrilmişti. Denize yavaşça ilerledim. Elinden tutup yürümeye başladım. Ekinleri bulunca yüzündeki donukluğu fark ettim. Sanki bir şey yapmışlardı ona. Ekin "Deniz ?" Dedi ama bir karşılık gelmedi. Sadece bir yere odaklanan gözler. Bir süre sonra konuştu. "Oydu.." "Kim ?!" Dedim. "Kardeşim. Kayıp olan..." derken donukluk bozuldu ve ağlamaya başladı. "KARDEŞİMİ VURDUM !"diye ağlıyordu. Ben de hiç bir şey diyemiyordum. Ekin kuzenine hayreyle bakarken olanları anlamaya çalışıyordu."Vendigo. O,o Selindi !"dedi ve ağlamaya devam etti. "Haftalardır kayıptı..." dedi ve yine hıçkırıklara boğuldu. "Bir vendigo nasıl mümkün olabilir ?"dedi Deren. "Sanırım efsane gerçek..." dedim "Ama Selinin burda ne işi var ?!"dedi Ekin. "Bu manyak herif neler çeviriyor !"dedi Ege. Derken Deniz "Aa ben ne yaptığını biliyorum !!" "Öylemi ?" Dedi kalın ses "Aa evet ! Buna ne denir biliyormusun ?!" "Ne denirmiş ?" Dedi manyak. "Buna götlüğün ileri gideni denir. Ve bunu sadece senin gibi piçler veya ibneler yapar ! Selin gibi masum insanlardan ne istedin !! Onların insanları yiyip , delirmesinden zevk mi alıyorsun seni göt herif !!!!" Dedi. Bir kahkahadan sonra "Ha elbette. Hemde nasıl .." derken Deniz bir şey fark edermiş gibi arkasını döndü silahı aldı ve bir yere ateş etti...
Oraya döndüğümüzde parçalanmış bir kameranın yere düştüğünü fark ettik. "Seni gidi ibne ! O ne kadar pahalı biliyormusun ?!" "SENİN GÖTÜN KADAR PAHALI OLAMAZ !!!!" Dedi ve daha deminki gibi bir yere dönüp ateş etti. Oraya bakınca bir mikrafon ve haparlörün düştüğümü gördük...
"ARTIK YETER ! BU TAKIM BURADAN SAĞ ÇIKACAK ! VE KİMSE ÖLMEYECEK ! ANLADINIZ MI !" Dedi. Herkes kafasını salladı. Denizi ilk defa böyle görüyordum. Gözleri bilardo topu gibiydi. Ellerini sıkmış, sinirle soluyordu .
Oyunlar başlamıştı. Ama önemli değil...
Ne Selmanın ,ne Denizin ne Ekin ve Egenin nede Derenin ölmesine izin veremezdim.
Vermeyecektim...

Büyük OyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin