SEV BENİ

6.BÖLÜM

--Ezgi--

Okulun ikinci gününe başlamak üzere alarmımın sesiyle yataktan kalkmaya çalıştım ve sonunda kalktım. Şuan bitik durumdayım gerçek ten nasıl bir insanoğlu bir insanı kargacık kahvaltısını etmeden kaldırır!! Yine her zamanki söylemelerine başladım sanırım. Şuan düşünmem gereken daha önemli mevzular var hatta hatta dev bir sorunsal var !Emir iti!! Damla dün ne olduğunu söylememişti ama azıcık tahmin yeteneğim varsa ki ben 6. Hisleri kuvvetli olan biriyim . Bunları düşünerek ten üstümü giyindim ve saçımı taradım. Servisin gelmesine bir 3-4 dk kala aşağı indim. Serviste Damla'nın yanına oturdum ve birazcık sınırlı birazcıkta meraklı tavırlarla Damlaya döndüm. Damla'ya döndüm ama durumu vahim gözüküyordu.
"Bu ne hal kızım ? Şu tipe bak ! Şimdi sana kızamam ki!!! ". Dediğimde ne yalan söyleyeyim ona birazcık acıdım!!

Bana durumu anlatınca ona biraz acıdıysam daha çok kızdım çünkü biz bu okula o iti unutması için gelmiştik. Ona bizim bu okula niye geldiğimizi hatırlamasını söyleyince biraz kafa yordu ve hatırladı. Ben ona gülümseyince o da bana gülümsedi ve Damla'nın kısa süreli depresyonunu atlatmış olduk.

Sınıfa çıkmıştık ve ders fizikti. Kendimizi tanıtıp yerinize oturduk bizden sonra Damla'nın yanında oturan çocuk geldi ve hocanın onayını alınca yerine oturdu . Sonraki zamanlarda ise şu tartıştığım çocuk ve Damla'nın yanında oturan çocuğun tatlı şebeklikleri ile geçti. Ben bu sıra yanımdaki çocuğu gözetliyordum. Sessiz gözüküyordu fakat sanki offf herneyse... Fizik hocasının
" Şamatanız bitti mi ? " demesiyle bütün sınıf bir anda sükuneti sağladı.Korkutucu fizikçi dersi anlatmaya devam etmişti ve ben soru çözmüştüm hem de 'fizikten' ama 2. Soruya geçince ve çözemeyince zil çaldığında anda hocanın yanına doğru yol aldım. Soruyu çözünce çok basitmiş gibi cümleler tabikide kullanmadım sonuçta fizik bu şu kimsenin yapamadığı ders !!!

Öğleden sonra sıkıcıydı . Damla'nın yanına yanındaki çocuk gidince Damla'nın yanına geçmeye karar verdim , verdim ama kapı tıklatılınca herkesle birlikte bende kapıya döndüm . Nöbetçi öğrenci gelmişti . Nöbetçi öğrenci ve tartıştığım çocuk arasında geçen diyaloğu hocanın
"Sana düşmedi Onur haddini bil "
Demesiyle adının Onur olduğunu öğrendiğim çocuk birşey demedi ve nöbetçi öğrenci Damlayı çağırınca Damla sınıftan çıktı. Acaba ne oldu??
Damla sınıftan çıktıktan sonra ikizlerden Asuman olan
"İkinci günden müdürün odasına çağrılıyor k*****!!" diyince benim devreler yandı ve sırayı devirerek ayağa kalktım. İkizlerin yanına giderek
" Sen kime ka**** diyon şerefsiz "
Diyince Asude rahatça
"Müdürün odasına kim çağrıldıysa ona " dedi
"Bana bak" deyip kızı yere çulladım ve üstüne çıktım vurdukça vurasım geliyordu bu sırada Asumanıda ayağından tutarak yere çektim oda düştü bu sırada hoca bizi ayırmaya çalışıyordu. Yanımda oturan çocuk beni kaldırdı ve Asudeyi alarak sınıftan çıktı. Hoca da pes etmiş şekilde tahminimce müdürün yanına doğru koşuyordu . Onlar çıktıktan sonra Asuman'a parmağımı sallayarak
"Bana bak !! Bana!! Bu surata iyi bak bir daha bana ve benim arkadaşıma sataşırsanız -sınıfı göstererek- buradaki herkes şahidim olsun ikinizin eceli olurum!!" diyerek sınıftan çıktım ve müdürün odasına doğru yürümeye başladım. O çağırmadan gitmek en iyisi ! Ne olacaksa olsun ve kurtulalım değil mi ? Okulun ilk günü yani dün zorla bulduğum müdürün odasına doğru gittim. Tahmin ettiğim gibi yanımda oturan çocuk adını sınıftaki kızlardan duyduğum kadarıyla Mete imiş . Mete beni görünce müdurün kapısını çarpıp çıktı adi ergen... İlk gün beni kolladı diye sevmiştim bu çocuğu ama şimdide yaptığına bak . Müdür ismimi söyleyince karşısına geçtim ve az önce patakladığım mükemmel ötesi şaheserime baktım. Ne güzelde vurmuşum !! Bravo bana!! Canım kendim!!! Gibi düşüncelerimi bölen müdürün oteriter olmaya zorladığı fakat ama daha çok gülmemek için kendini tutuyormuş gibi görünüyor!!!
"Kızım neden vurdun arkadaşına" dedi çok saygılı müdürcüğüm.. Bende
"Hocam arkadaş Damlaya ağıza alınmayacak bir küfür etti" deyince Asude
"Âââ hocam katiyen yalan söylüyor asla öyle birşey demedim kuru iftiradır " dedi tam ağzını açıyordum ki fizikçi içeri girdi ve olayı baştan anlattı. Biraz sanırım ben haklı çıkıyorum . Müdür Asude'ye
"Kızım neden arkadaşının arkasından öyle dedin " diyince Asude
"Hocam ben altın gibi kızım hiç öyle şeyler dermiyim benim güzel fizik hocacım yanlış duymuştur" dedi Bende
"Altın olsa ne olur ayarı düşük olduktan sonra diyince müdür kendini bıraktı ve kahkaha atmaya başladı. Onla birlikte fizikçide kahkaha atmaya başlayınca Asude
" Hocam bu kızın cezası neyse verir misiniz? Yoksa ben başka yerlere başvuracak"dedi. Bende
"Âââ nereye başvuracaksın " diye sorunca
"Hayvan barınağına " dedi Bende
"Sen bence oraya gitme yağğ " diyince
"Niye korktun mu ?" dedi
"Korkmak ne kelime bak bacakların titriyor ,duyduğuma göre belediye tasmasız gördüğü hayvanları topluyormuş " deyince Asude
"Şu 1. Sınıf espirilerini neden yaptığını sorabilir miyim ??"
"Anlaman için yapmıştım kapasite yerlerde " dedim müdüre döndüm bana ceza vermemişti . Sınıfa doğru giderken Asude bana yetişip
"bi daha bana sakın yaklaşma hele hele Meteye asla " diyince
"Kim dedi "
"Ben"
Neden bunu yapayım" diyince
"Çünkü seni yolarım" dedi
"Hadi yaa nurdan bakınca hiç öyle gözükmüyor " dedim ve yoluma devam ettim çok yürümeden durdum ve Asudeye döndüm
"Sana bir düşman tavsiyesi Meteye karşı bu kadar kolay lokma olursan bir değerin kalmaz ikincisi bir daha benle ya da herhangi biriyle kavga ederken saçların açık kavgaya girme kaybeden sen olursun!!!" dedim ve sınıfa gittim. Sınıfa girdigimde Damla sınıftaydı ve yanındaki çocukta vardı ama bu sefer Mete yoktu. Sırama oturdum ve başını sıraya koyar koymaz sanki kaz tüyü yatakta uyuyormuş gibi uykuya daldım. Tenefüs zilinin çalmasıyla gözlerimi açtım ve esnedim.Kendime geldikten sonra Damlaya doğru döndüm . Çok sıkıntılıydı ve içine kapanıktı bu aralar . Artık gerçekten arkadaşımla ilgilenme vaktiydi deyip yanına doğru ilerledim .
"Hadi kalk konuşalım " dedim ve onu bahceye surukledim . Ders zilinin çalmış olması hiç bir şeyi etkilemiyordu şu anda Damla kötümüydü evet ve ben bu aralar bu aralar dediğim iki gün başladım mi evet o yüzden çıktık ve
"İlk sorumu soruyorum müdür seni niye çağırdı ?" diye sorunca
"Emir gelmiş " dedi
"Nasıl yani çabuk olayı anlat" dedim çünkü Emir okula geliyor kesin bir olay vardır yani
" Emir geldi kabrinde her zaman ki kavgalarımızı etmeye başladık ve bu sırada Aras araya girdi Emir sinirlendi!! Ve bende Arasla birlikte sınıfa gittim bu kadar "
"Aras??"
"Yanimda oturan çocuk " diye açıklama yaptığında
"Peki iyi misin ?? "
" Bilmem " diye cevap verdi . Bence bir şeyler daha saklıyordu ve benim için bir insan kabuğuna çekilmişse içinde fırtınalar kopuyor demektir!!! Damla için üzülen ve ne yapacağını bilemeyen bir ben ile karşınızdayız !!!

--Zeynep--

-Damla-
Sabaha telefomuma gelen mesajın sesiyle irkilerek uyandım . Tam okula geç kaldım ağıtlarımı yakmaya başlıyordum ki bugünün hafta sonu olduğunu hatırlayın. Hafta bitmişti sonunda kazasız belasız . Emirden hala ses seda yoktu ki buda beni sevindiren olaydı . Telefonuma gelen mesajı merak ederek açtım .

Hazırlan 13:00 da seni alacağım bu konuyu konuşacağız küçük kız

Hangi konu bu ya uff Aras insan ipucu verir . İkinci mesaj sesiyle kendime geldim ve onuda açtım.

Hangi konu? Sorunu telefona yazsaydın daha çabuk cevabı alırdın . Emir konusu tabiki de

Eğitim adını nasıl öğrendi? Tüm gününü bu sorunun yanıtını düşünmeye harcasam bir şey elde edemem . Bende el mahkum hazırlanmaya başladım. Bu sefer dizlerimin iki parmak üstünde biten eteğimi altına çizmelerimi ve deri ceketimi giyerek evden çıktım. Annemlerde işe gitmişti zaten . Ve aklıma yeni gelen ama cevabını çok merak ettiğim üçüncü soru
"Biz nereye gidiyoruz"
Nasıl ama ? Cevabını o gelmeden bulamayacağım beni meraktan çatlatabilecek harika bir soru . Önümde kırmızı bir spor arabanın durmasıyla başka bir yerde beklemek üzere harakete geçmiştim ki arabanın camı açıldı ve Damla şok Aras içinde şuan düşündüğüm tek şey
"Biz 18 yaşındamıyız ?"
Bu soruyu "hayır " cevabıyla eledim o zaman ...
"Binmeyi düşünüyor musun ? ". Ben yalanı sevmeyen bir kızım
"Evet tam olarakta onu düşünüyorum" dedim Arasa karşılık o da
"Düşünmede bin " dedi ve ben yani Damla Sivrikaya Aras... Soyadı neydi bunun
"Soyadın ne?" diye sordum direk
"Sosyal medyada Aras yazınca bulamadım beni değil mi ?" dedi gülerek bende
"Sosyal medya için olsaydı sınıf defterinde var oradan bakardım " dedim ve kafama Dank eden şeyle şok oldum zaten her gün yoklama alınıyordu ama Aras' ın soyadıni hatırlamıyorum
"Söylesen ölür müsün ? " dedim sinirlenmeye başlayarak o ise gayet rahat
"Hayır söylersem ölmem ama söylemessem sen ölecekmiş gibisin . "
Güzel laf koydu ama pis saygı duyulasıca bay kasıntı
"İçinden bana dövmeye devam edersen kaza yapacağız"
" o kadar da değil nerden anladın ki sana sövdüğümü . Beni daha tanımıyorsun ki . "
" Doğru seni tanımıyorum diyelim ama insanları iyi tanıyorum " parçaladı edebiyatın parçalarını aramam aptallık gibi gözüksede merakımdan yaptım zaten de buladım. Araba da durmuştu ....Hadi bakalım nereye geldik...

--Fatıma--

(Bazen diyorum ki ne olacak söyle bitsin sonra diyorum ki söyleyince ne olacak sus bitsin !!)

(Oysa ne çok ağladım ben bir damla gözyaşı dökmeden)