♡1♡ "Kanatları Kırılmış Bir Kuş"

108 9 5
                                    

Multimedya"Derin"

Bu bölümü okurken Teoman'ın Çoban Yıldızı parçasını dinlemenizi aşırı tavsiye ederim.

Sokağın ortasında ağlamaktan bir hal olmuş,şişmiş gözlerim,dağılmış saçlarım,makyajı akmış yüzüm ve en önemlisi kırılmış umutlarımla bir başıma kalmıştım. Kelimelerim kafiyesiz kalıyordu bu halim için, anlatamıyordum ,anlayamıyordum. Nasıl onca şeyden sonra beni bırakıp gidebilirdi? Başımı tereddüt etmeden her zaman omzuna yaslayabileceğim adam gitmişti. Her zaman ilk aşkım olduğu ve hep de ilk aşkım olarak kalacak adam beni arkasından perişan ederek gitmişti.
Yaşadıklarımızla, yaşamak istediğimiz hayallerimizle baş başa bırakmıştı. Beraber İtalya'ya gidecektik, benim o çok istediğim Moda okulunu İstituto Marongoni 'yi görecektik ,belki de en büyük hayalimi beraber gerçekleştirecektik. Olmadı,o gitti.

Haberini aldığımdan beri perişanım. Doğum günümdü bugün. Arkadaşlarımla dışarı çıkmıştık, e tabi onlarda 18 olmamı kutlamak istemişlerdi ısrarla ama ben onun yanında kalıp onunla kutlamak istemiştim, Babamla. Babam da ısrarla git kızım, arkadaşlarının hevesini kırma demişti, gelince beraber de kutlarız demişti. O gece gitmiştim,aklım babamda kala kala. Gece geri döndüğümde onu bulamayacağımı nerden bilebilirdim ki. Annemi ben küçük yaştayken kaybetmiştik belki de bu yüzden babamı bırakmak istemedim,bilemiyorum.
O akşam güzelce giyinip gittim oraya. Arkadaşlarım filan çok güzel karşıladı, mükemmel bir şekilde kutladık. Çok da eğlenmiştik ama ne yalan söyleyeyim aklım da babamdaydı. Doğum günümü güzel bir şekilde geçirip saat 12'ye gelirken kutlamamız bitmek üzereydi, herkes yavaş yavaş dağılıyordu. Babamı aradım, bu saatte eve taksiyle dönmek istemiyordum. Babam da neşeli sesiyle "Hemen oradayım kızım" demişti. Son konuşmamız olduğunu nerden bilebilirdim ki. Bir köşede babamı beklerken telefonumu kurcalıyordum. Bir 15 dk sonra babam aradı ben onun " Geldim sen nerelerdesin ?" Sorusunu beklerken arkadaki ambulans seslerinden sesi zor duyulan bir adam" Nesim Beyin neyi oluyorsunuz?" Diye sordu. O an içime bir acı düştü, sanki olanları tahmin etmiş gibi. "Kızıyım" dedim adamın kurduğu cümlenin dünyamı alt üst edeceğini bilmeden. "Nesim bey bir trafik kazası geçirdi, maalesef size iyi olduğu söyleyemeyeceğim kaybetmek üzereyiz." dediği an içimden bir şeylerin koptuğunu çok rahatlıkla hissedebiliyordum. Yığılmış kalmıştım koskoca sokakta tek başıma.

Hemen bir taksiye atlayıp adamın verdiği adrese doğru çok acele sürmesini istedim. Babam, dağ gibi bir çınar, yıkılamaz, izin veremem.
Taksi durunca parayı ödeyip taksiden hemen inerek hastaneye koşmaya başladım. Hastaneye girdiğimde danışmadan babamın adını söyleyerek nerde olduğu sordum, kadın ekrana bakarak yutkundu. Anladım ,anladım babama bir şeyler olmuştu. Kadından hala cevap beklerken bir kaç adamın sedyeyle babamı morga doğru götürdüklerini gördüm. Çantamı filan atarak babama doğru koşmaya başladım, aynı anda da çığlığımla hastaneyi inletiyordum. "Babaaaaaa" sonra çığlığımı hıçkırıklarım bastırdı ve babamın yanına ulaştım. Elimi ayağımı hissetmiyordum, kanım donmuştu. Olamaz,benim babam ölemez, beni şu kötü dünyada tek başıma savaşmak zorunda bırakmaz. O hep yanımda olur. Ben hıçkırıklarım ve çığlığımla tekrar hastaneyi inletmeye devam ediyordum, bağıra bağıra ağlıyordum. İki adam beni kollarından tutarak babamın cansız bedeninden uzaklaştırmaya çalışırken "Ölmemiştir benim babam, bize şaka yapıyordur, tekrar bakın, n'olur tekrar bakın diye bağırırken adamlar sanki bana inat ben çırpınırken onlar da uzaklaştırmaya çalışıyorlardı. " Bırakın beni, babamın bana ihtiyacı var,bırakın, ölmedi o,şaka yapıyor bize. Birazdan gülerek uyanacak şaka yaptım diyecek, bırakın"diye bağırıyordum hastanenin ortasında. Adamlar beni babamdan uzaklaştırdıklarında babamı da morga götürmüşlerdi. Hala adamlara yalvarıyordum "Bırakın n'olur,babam bensiz yapamaz ,soğuktur orası üşür o,n'olur bırakın" diyerek yalvarıyordum. En son gördüğüm de adamların ellerinde iğne ile koluma yaklaştıklarıydı. Sonrası karanlık.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

"Bazen durduğun yer olur mutluluk, bazen gittiğin yol. Neyin ne olduğunu zaman gösterecek. Sabra sığınmalıyım. İtinayla yıkılan itibarımı yeniden kurmalıyım. Bana sevgi kırıntılarını ayırmasının sebebi büyük parçaları hak etmeyenlere verecek olmasındandı belki de. Bunu göremiyordum durduğum yerde. Terk etmenin zehirli bıçağı ensemde duruyormuş bilmiyordum... Yıllar geçse de kapanmayacak o yara. Yıllar geçtikçe daha da derinleşecek. Gençken alınan yaranın acısı yaşlanınca çıkıyor.
Sen 'bir elmanın iki yarısıyız' dedikçe ben 'bir elmanın iki ayrı yarısı değil aynı yarısı olmak isterdim.' Diyordum sana. Sen o zamanlar ne demek istediğimi anlamıyordun. Ben hala o yarım elmaydım ama artık çürümeye başladım... İçime o kurt düştüğünden beri...
Hâlbuki birlikte yazmıştık biz bu hikâyeyi. İstemeden birinin çekim alanına girmek gibi. Girdaba kapılarak ama şikâyet etmeksizin... Şimdi bu hikâyedeki mutsuz neden benim? Senin ellerinden tutan melekler benim kalbimi neden bıçaklıyor?
Istırap dolu bu yolu yürümeyi bildim de değiştirmeyi beceremedim. Kayboldum gecelerin ve hecelerin içinde. Söylersem kirleteceğinden korktuğum sözlerim vardı. Şimdi yarama gülüyorsun ama onu da senin gibi biri açmıştı.
Özlediği için değil, gidecek yeri olmadığı için dönenlerden mi olacaksın bilmiyorum ama ikisine de hazırım. Bu yolda yalnız kalsam da aldırmayacağım, en azından doğru bir yolda yalnız olduğumu biliyorum. Seni bu kadar sevdiğime şaşırdın değil mi? Eh! Bazıları sonsuz sever..."

AŞKLA KAL / KAHRAMAN TAZEOĞLU

Kanatları Kırılmış Bir Kuş gibiyim,uçmaya cesaretim yok çünkü biliyorum ki uçmaya yeltensem düşeceğim. İlk kanadımı annemin ölümüyle kaybettim, tek kanatla az da olsa uçuyordum ama şimdi kanatlarım yok,korkum çok ve babam yok .
Ne güzel demiş Kahraman Tazeoğlu, ben seni hep sonsuz seveceğim babacığım, kalbimin en derinliklerinde bile hala yaşıyor olacaksın. Neden mutsuz son benim peki? Hiç mi yüzüm gülmeyecek ,bunu bilemem ama sensiz ve bir başıma yaşamanın ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyorum. Nur içinde yat Nesim Güner, nur içinde yat ve bu canından çok sevdiğin kızını hiç unutma.

Sudan Bıkmış BalıklarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin