☆2 mafya düşünün ...
☆2'side çetin ceviz ...
☆2'side fazlasıyla sert ...
☆1 gece düşünün ...
Herşeyin tamamen değiştirecek bir gezi ...
Düşünmek bile huzursuz ederken onlar huzuru nasıl bulacaklar ?
Kimi insanların içinde sessiz çığlıklar vardır . Kimselerin duymadığı , hissedemediği kadar derinliklerden gelen çığlıklar ...
Kyungsoo'nun kalbi paramparçaydı .
Kyungsoo'nun kalbi korkuyla kasılmıştı.
Hızla giderek kendinden biraz uzun olan çocuğun önünde dikildi. Şaşkınlıkla ona ve hareketlerine bakıyordu . Siyah saçları ve masum yüzü tıpkı ona benziyordu. Korkarak, kesik kesik onun olmamasını dileyerek konuştu.
-S-Suho ?
Çocuk hâlâ anlamsızca Kyungsoo'yu izliyordu. Kyungsoo ise büyük bir kaygıyla çocuğa bakıyordu.
-Sanırım beni bir başkası ile karıştırdınız .
Çocuk büyük bir masumlukla konuştu . Kyungsoo ise hâlâ şoktaydı iki insan birbirine bu kadar benzeyebilir miydi ?
Sehun ise koşturarak yanlarına gelmişti ; gözleri bir geçmişten gelen çocuğa birde Kyungsoo'nun ağlamaya hazır yüz ifadesine gidip gelmişti.
-Bunuda ne yapacaksın ! Tanımadığım birisine ismimi söylememi bekleme .
''Hadi telefon numaranı istemiyor. Sadece adını söyle.'' Sehun arsızca tıslamıştı.
- Junmyeon.
Kyungsoo derince bir nefes vermişti . O değildi , onun Suho'su olsa ismini söylerdi değil mi? Demek ki değildi . Endişe edecek hiç bir şey yoktu. Junmyeon'a arkasını dönüp yüzünde tuhaf bir ifade ile Minho'nun yanına gitti kimseyle konuşmadan uzun olanın açtığı araba kapısından girip koltuğa oturdu.
.......
Jongin , Kyungsoo'nun yüz ifadesinden hiç bir şey anlamıyordu ama yanlış giden birşeyler vardı . Kyungsoo ve Minho arabasına binip uzaklaştıklarında Jongin'in içi paramparça olmuştu ama ona saygı gösterecek ve kararına saygı duyacaktı. Ama biraz önce Kyungsoo'nun konuştuğu çocuk gözüne çarptı.
Çocuk hala aynı yerinde duruyordu. Bir eli kalbinin üstündeydi ve sanki uzunca bir süre koşmuş gibi nefes nefeseydi. Jongin'in aklına Kyungsoo gelmişti . Kesinlikle ortada o çocukla alakalı bir şeyler vardı . Jongin onları hiç tanımıyormuş gibi yanlarından geçti ve restoranta girdi oyalanmak için lavaboyayı kullandı. Lavabodan çıktığında birazcık onları dinlemenin yararlı olacağını düşünüyordu . Ama dışarı çıktığında çocuğu göremedi her tarafa baksada çocuk hayalet gibi yok olmuştu. Jongin sessizce bir küfür fısıldadı ve arabasına bindi doğruca evine sürdü.
Dairesine girdiğinde sessiz olan evine göz gezdirdi.
Jimin ve YuJin'e aldığı iki koca ayıya baktı birisi maviydi bu Jimin'di , pembe olanda YuJin, bunları bugün iki meleğine almıştı.
Şimdide onlarla konuşuyordu.
- YuJin-Ah , babacık anneyi arasa fena olmaz ha ?
-Bencede JiMin geç bile kaldım . Minho ile ne yaptıkları- yani diyorum ki , sizi sorsam iyi olur.
-Saçmalama YuJin ! Kyungsoo'yu kıskandığım için değil , sadece sizin için .
Jongin bu arada telefonunu çıkartmış. Hızlı aramada ilk sırada olan 2'ye basıp Kyungsoo'yu görüntülü aramıştı bile ...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
