Üzerimi giyinip kendimi yatağa attım. Üzerimdeki bütün günün yorgunluğunu daha yeni hissetmeye başladım. Ansızın kardeşim kapıyı çaldı.
-Abla, yemek yemeye çağırıyor babam.
-Aç değilim. Uykum var uyucakmış der misin?
-Tamam. İyi geceler.
Aslında Yusuf çok iyi bir çocuk 4.sınıfa gidiyor pek anlaşamıyoruz ama bu anlaşmazlığın sebebi üvey annemin dolduruşlarıdır.
Uyandığımda saat 6ydı. Acıktığımı şuan hissettim. Aşağıya indim ve dolaptan reçeli çıkardım. Bir dilim kepek ekmeğine sürüp yedim. Babam işe çoktan gitmiş olmalıydı. Çünkü paltosu asılı değildi. Babam taksiciydi saat 5te işe gidiyo ve akşam 9da dönüyo. Eve geldiğinde her zaman yorgun oluyor. Bazen yemek yemeye vakti bile olmuyor. Bende odama çıktım ve üzerimdeki geceliğimi çıkarıp tayt üzerine de beyaz v yaka tişörtümü giydim. Aşağıya yavaş adımlarla indim kimsenin uyanmasini istemiyordum. Yusuf zaten iki saat sonra futbol okuluna gidicekti. Üvey anneminde kalmaması benim için çok iyi olurdu. Güne güzel başlamıştım onun laflarını duymaya hiç niyetim yoktu. Spor ayyakkabılarımı giydim. Ama çıkmadan önce üzerime hırka aldım her ne kadar temmuz ayında olsak da hava serindi. Hırkamı giyip evden çıktım. Tabii kapı biraz ses çıkarmış olsa da.. Yürümek çok hoşuma gidiyordu özellikle sabah saatlerinde. Kulaklığımı takıp müzik aramaya başladım. Normalde slow parçalar dinlerim ama bugün mutluydum ve üzerimdeki bütün kötü enerjiyi atmak için remix ritimli parça açtım. Sokakta hiç araba yoktu zaten pek sık geçmezdi. Yaklaşık kırk beş dakikadır yürüyorum. Ilerideki köşeyi dönüp eve giricektim ki zengin zübbenin teki hızlıca karşıdan geldi. Biraz daha ileri gitseydim ezilicektim, büyük şans. Camı indirdi. Gördüğüm sima çok yakışıklıydı. Kahve rengi gözleri ve rampa saçlarıyla sinirli bir bakış attı. Ve,
-yürümeyi mi bilmiyorsun az daha arabama bişey olucaktı.
-Arabana bişey mi olucaktı? Sokakta bu kadar hızlı giden sensin ve üstelik bana yürümeyi bilmiyorsun diyosun.
-evet bilmiyorsun ve önümden çıkarsan sevinirim yetişmem gereken yer var. Bir daha da karşıma çıkmazsan sevinirim.
Camı kapattı ve hızlıca gitti. Arkasindan "zengin zübbesi ne olucak işte" dedim. Ama duymadığını biliyordum. Şuan aşırı derece sinirliyim. Amacım güne iyi başlamaktı ama zübbenin biri geldi ve sinirimi altüst etti. Bide bir daha karşıma çıkma diyor bende sende gelsende karşına çıksam diyordum. Bakkaldan ekmek aldım ve eve girdim. Girmemle bağırlığı duymam bir oldu;
-Tuğçe nerdesin sabah sabah. Ekmeği dilimle kendine de çay koy masaya gel.
-Tamam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ellerin Nerde
Teen FictionAnsızın yağmur yağmaya başladı. Zaten severdim yağmurları kendimi en iyi dinlediğim anlardan biridir. Son günler de üzerime o kadar çok geliniyordu ki kendimi bi türlü ifade edip anlatamıyordum. Ama şuan yüzüme çarpan yağmur beni gerçekten çok iyi a...