Media: Deniz (kafeye ve bara giderken)
"Meraba arkadaşlar, bugün yanımda Aras var ve biz daha yarım saat önce tanıştık ve bir video hazırlamaya karar verdik oyunun adı 7 saniye challange, birbirimize sorular soracağız ve bunları bilmeye çalışacağız ama bilemezsek yüzümüze kremşantili tabağı yapıştıracağız. Tam on soru var ve yazı tura yaptık ve ilk o bana soracak" dedim kameraya gülümseyerek.
Sonra durdurdum. "Birinci kayıt tamam mı?" dedi Aras. Başımı salladım sonra da elimle bir iki üç yaptım.
"En sevdiğim renk ne?" dedi.
"Şimdi düşünüyorum ve erkeklerin en sevdiği renklerden mavi diyorum"
''Yanıldın mavi değil, yeşil'' der demez yüzüme kremşantiyi yapıştırdı. Bütün yüzüm, saçlarım kremşanti olmuştu.
***
"Ve bu videonun sonuna geldik evet gördüğünüz gibi benim yüzüm bembeyaz karla kaplı gibi ama Aras'ın yüzünde daha az, neyse öbür videoda görüşürüz baybay" dedim. Aras'ta el salladı ve bitti.
"Aras lanet olsun ki ben yüzümü yıkamaya gidiyorum ya sen nasıl biliyorsun bu kadar şey?" Dedim oflayıp, küçük bir kahkaha attı.
"İkinci hissim kuvvetlidir güzelim" dedim. Gözlerimi kısarak ona baktım ve banyoya gittim. Yüzümü iyice çabalayıp çıkardıktan sonra Aras'ta yüzünü yıkadı.
Sonra Aras ile dışarı çıkıp kahve içmeye karar verdik. Üstüme siyah askılı kısa tişört ve kot yırtık pantolon giydim. Telefonumu cebime koyup Aras'ın arabasına bindik. Bir saat sonra orada olduk ve en dip köşeye gittik.
Garson adam geldi. "Hoşgeldiniz, buyurun ne sipariş ederdiniz" dedi. Ben düşündüm ve canım fazlasıyla tatlı bir şey istemişti bunun için "Benim ki karemelli milkshake olsun" dedim. Aras'ta "Bir tane cappuccino alayım bende" dedi. Adam not edip yanımızdan ayrıldı.
Aras ile konuşmaya dalmışken bana sevgilisini gösterdi. Çok güzel ve orta boylarda bir kızdı. Kesinlikle zevki harikaydı. İçeceğimizi içtikten sonra kalktık ve arabaya kadar yürüdük.
Arabaya geldiğimizde "Sana söylemeyi unuttum da bugün bizim gurup bara gidiyoruz sende eğer gelmek istersen?" Dedi sorarak. Bir düşündüm ve hiç dışarı çıkmak istemiyordum en iyisi evde oturmaktı.
"Yok sağ ol ben almayım" dedim elimi sallayarak. "Eğer fikrini değiştirirsen haber ver" dedi sonra beni evime bıraktı.
Montumu çıkarıp askılığa astım. Odama çıktım ve altıma eşofman, üstüme bol puma tişört giydim. Yanıma cips ve ice tea aldım ve salona geçtim.
Bilgisayarı televizyona bağlayıp film izleyecektim. E biliyorsunuz böyle şeylerde çok yetenekliyimdir. Film 'Aynı Yıldızın Altında'.
Mükemmel bir filmdir. Milyonlarca kez izlemişimdir. Fazla izledim ama hiç bıkmadım ağlamaktan.
Sanki izlerken Ansel Elgort'u Toprak'a benzetiyordum. Aslında biri sarışın biri kumral ama Ansel'in yerine Toprak'ı, Shailene'yi de kendi yerime koyup öyle hayal ederek izliyordum.
Ama bir görüşte onu bu kadar anımsamam çok anormal bir şey. Böyle olması için ya ona aşık olmam gerekir yada hayatımda böyle bir arkadaş olması içindir. Hiç bir şeyden emin olamıyorum ama sonum iyi bitmeyecek onu biliyorum.
Film bittiğinde çok sıkılmıştım acaba Aras'ın tayfası ile bara gitsem mi??......bence o kadar sorun olmaz.
Öğlen kafe de giydiğim kıyafetleri üstüme geçirdim. Elbise giymeye çok üşeniyorum bu yüzden hemen pantolonumu ve üstümü giydikten sonra Aras'ı aradım.
"Aras fikrim değişti bende sizin oraya gelsem evde çok sıkıldım da" dedim. Tabi ki Aras "Çok sevinirim ben nerede olduğumuzun konumunu atayım" dedi gürültünün arasından.
"Bekliyorum" deyip kapadım. Aras konumu attığı yere kendi arabam ile gittim. Barın girişinde iki tane görevli vardı. Kimliğimi gösterdim sonra içeri davet ettiler.
"Bir dakika hanımefendi?" Dedi bir adam. Arkamı döndüğümde güvenlik görevlisi olduğumu anladım. Acaba küçük mü gösteriyordum?....yada başka bir şey.
Tedirgin oldum bir an ama adam gülümseyince içimdeki tedirginlik geçti. "Acaba bir fotoğraf çektirebilir miyiz?" Dedi. Oh be bende bir şey sanmıştım. Adamın yanına yaklaştım ve gülümsedim. Öbür birisi de fotoğrafımızı çekmişti.
Teşekkür ettiler bende içeri girdim. İçeride Aras'ları aradım. Ha en köşede sevgilisi ve arkadaşları ile beraber oturuyorlardı. Bende herkese çarpmamaya çalışarak yanlarına ulaşmaya çalıştım.
Ben onların görüş alanına girdiğimde el salladım. Herkes bana selam dedi. Bende selam verip yanlarına oturdum.
"Arkadaşlar Deniz'i tanıyorsunuzdur yani Youtuber bu yüzden, ve de bizde işte video falan çektik yani yeni tanıştık ve onu buraya çağırdım" dedi Aras açıklamayı başararak.
"Ben YouTube'dan tanımıyorum ama güzel kızmış" dedi beni süzerek bir çocuk, bir an içim ürpermişti ve utanmıştım. Neyse ki Aras el attı ve kurtuldum.
Bacaklarım hareket etmekten yorulmuştu Bütün yüzen mecbur şu yavşak çocuğun yanına oturdum. Etrafa göz gezdirirken gözüm birine çarpmıştı, bu...bu Toprak'tı.
Gözlerim'i ondan ayıramıyordum. Pür dikkat onu izlerken yanına eteği fazla fazla kısa olan bir kız geldi. Kızın yüzü esnetikten geçinmiyordu ve de saçları siyahtı. Demek siyah kızlardan hoşlanır, belki de tek saçım sarı diye benle konuşmuyordur.
Aman be Deniz, bu mümkün mü yani insanları saçlarına göre belirleyen biri olur mu Allah aşkına! -Tabi bunu yapan aptaldır-
Koluma biri dokundu, yanıma baktığımda yavşak çocuk bana dokunmuştu. ''Efendim?'' dedim. Şu an çok yakın olduğumuz için yüzünün küçük bir ayrıntısını görüyordum. Boyun kısmında elmas dövmesi vardı ve de kaşında küçük bir piercing vardı. Aslında çok yakışıklı bir çocuktu.
''Benimle dans eder misin?'' dedi. İlk başta hayır diyecektim ama karşıma baktığımda Toprak o kızla dans ediyordu bu yüzden bende evet dedim. Ortaya geldik ve dj şarkı çalmaya başladı. Ellerimi tuttu ve sallanmaya başladık. Çaktırmadan Toprak'a baktım ve gözlerini kısmış bana bakıyordu. Ellerimi bırakıp belime koydu ellerini. Belim titremişti bir an ona dans ettiğim çocuğa baktığımda göğüslerime bakıyordu. Takmamaya çalışıp devam ettim dans etmeye fakat bu sefer elleri alta doğru gidiyordu.
Birden dans ettiğim çocuğun yüzüne sert bir yumruk geldi. Çığlık attım sonra yumruk atan kişiye baktım ve Toprak'tı. Neden bunu yapmıştı ki?
''Sen ne yaptığını sanıyorsun?'' dedim kızgın bir şekilde. ''Ne yaptığını göremiyor musun resmen her yerine dokundu?'' dedi yerde yatan kişiyi göstererek. ''Bundan sana ne!'' dedim yününe bakarak. Sonra ellerini suçsuzum diye kaldırıp ''Ov peki demek özel yerlerine dokunmasına izin veriyorsun peki insanlık yapan suç'' dedi ve gitti.
Ben şimdi bunu mu demiştim. Nedensizce arkasından bakakaldım. Yinede beni koruması küçücük bir gülümseme oluşturdu sonra geri silindi. Sonra yerde yatan aptal kişiye baktım. ''İyi misin?'' dedim. Dağılmış yüzünü salladı. ''İyi o zaman bir daha karşıma çıkma salak herif'' dedim ve bende gittim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Am Youtuber
Teen FictionBir kız youtuberin hayatındaki fedakarlıkları ve aşık olduğu adam için nelerden vazgeçeceğini anlatıyor. Biraz macera biraz aşk biraz komedi içeren bir kitaptır.