I Am Youtuber

1- Youtuberlar gecesi

Media:😍

***
Topuklu ayakkabılarımla mekanın oraya gitmeye çalışırken yüzünde hint kınaları olan, üstünde değişik kıyafetleri olan kadın elimi tuttu ve baktı. ''Bugün hayatının son aşkını yaşayacaksın, bu gece çok dikkatli olmalısın herkes seni kıskanıyor'' dedi. Bir kadının dediklerine mi inanacaktım yapay bir gülümseme yerleştirip ''Hıhı teyzecim iyi!'' dedim ve yürümeye devam ettim.

''Sen bir youtubersın ve bu son aşık olacağın kişi de bir youtuber, sadece hayatında bir kişiye aşık oldun ve o da seni en iyi arkadaşın ile aldattı bunlar seni inandırmam için yeter mi?'' dediği an don kaldım. Kadının bütün dedikleri doğru çıktı ya. Birden aklım eski günlere gitti ama bunları hatırlayacak zaman ve ve yerde değilim. Arkamı geri döndüm ve kadının yanına geri döndüm.

''Beni herkes tanıyor sende öz geçmişimi okumuşsundur belki?'' dedim kadına yaklaşıp kaşımı kaldırarak. Kadın ofladı...

Evet dedektiflik yapmak için harika bir zaman!!!

''En büyük sırrını söyleyeyim mi?'' dedi kadın meydan okuyarak. Ellerimi belime koyarak 'hıh' deyip ona baskıcı şekilde baktım. Kadın iyice yaklaşıp kulağıma ''Senin bir annen yok'' dedi fısıldayıp.

Ağzım açık kalmıştı. Bunu ben, kardeşim birde babam bilirdi başka kimse bu sırrı bilmezdi. Gözümden bir yaş aktı elimin tersiyle sildim sonra kadına baktım ama gitmişti. Bütün hayranlarım arkadaşlarım benim annem var zannediyorlar. Babamın öz annemden sonra evlendiği kişi öz annem zannediyorlardı.

Birden cep telefonum çaldı. Dalgınlığıma son verip telefonu açtım. ''Efendim?'' dedim. ''Nerede kaldın herkes seni bekliyor?'' dedi Eren. Yürüme hızımı biraz daha arttırıp ''Tamam kanka beş dakika hatta iki dakika sonra oradayım kapa öptüm'' deyip kapadım. İki dakika sonra gelmiştim mekanın kapısından girip bizimkilerin yanına ulaştım.

Hepsi bana selam verdi bende boş bulduğum yere oturdum. Yanıma baktığımda bir kişi vardı ama kafasına kapşonunu takmıştı kim olduğunu anlayamamıştım. Takmayıp menüye baktım ve en sevdiğim yemeklerden biri olan alabalık sipariş ettirdim. Onlar daha önceden geldiği için seçip yemek yemeye başlamıştı. Karşıma baktığımda en gıcık kaptığım kişi olan Buğlem.

Bütün arkadaşlarımı çalmaya çalışıyordu. Bütün herkese de yavşıyordu. Bu yüzden hiç sevmiyordum. Hafif bir yalan gülümseme yaptım ona doğru fakat hiç takmıyordu.

Herkes biriyle konuşuyordu ve kahkaha atıp gülüşüyorlardı. Bende kafamı yanımdaki kişiye çevirdim. Yalandan öksürdüm ama bana bakmamıştı. Bir daha öksürdüm ama yine bakmamıştı sonra ona dokundum.

''Ne var?'' dedi aksi bir sesle. ''Çok sıkılmıştım ve kapşonunu taktığın için senin kim olduğunu merak ettim ve yüzünü bana döner misin?'' dedim lütfen dermişçesine. Ofladı ve yüzünü bana döndü.

Ve o kadar yakışıklı biriydi ki...

Mavi gözleri, kumral saçları, keskin yüz hatları, küçük dudakları ve de yanaklarında neredeyse belli olmayan çilleri insana bu kadar mı yakışırdı ya. Galiba ağzım açıkki gülmeye başladı evet kızlar birde büyük gamzeleri var.

''Ağzını kapa sinek girecek''

Birden kendime geldim ve kaşlarımı çattım. ''Hıh ne sineği be'' deyip çiçek oldum. Yanıma baktığımda yoktu nereye gitti acaba? Bu erkek kimdi?Neden gitmişti acaba beni sevmemiş miydi?

Dudağımı büzdüm ve telefonumu elime aldım. Fanlarımdan mesaj yağmıştı en azından onlar ile konuşabilirdim. Biraz yazıştıktan sonra onlara sizi seviyorum deyip kapadım ve snap çektim telefonumla ama zaman geçmek bilmiyordu.

''Şimdi size değerli bir arkadaşımı göstermek isterim, şimdi bize gitarı ile şarkı söyleyecek. Toprağı sahneye davet ediyoruz'' dedi bilmediğim bir adam. Gözüm sahnedeydi ve ben şok yaşamıştım.

Sahneye çıkan kişi daha deminki çocuktu. Sinir olmuştum ama bir o kadar da yakışıklıydı. Aman sanki hiç yakışıklı görmemiş gibi konuşuyorum. En iyisi takmamak...yada şu sıfatı görünce takmamak gelmiyor içimden.

Lanet olsun sana yakışıklı çocuk!

Ellerimi yüzüme koyup onu izledim. Ne kadar güzel bir sesi vardı. Onu günlerce dinleyebilirdim. En sonunda şarkı bitti ve de dj şarkı çalmaya başladı herkes ortaya toplanıp dans ettiler. Sonra Eren beni zorla dans ettirmeye çağırdı. İki dakika sonra ise Eren gitti ve yanlız başıma dans eder oldum.

Arkamı döndüğümde koltuklardan birinde Toprak oturuyordu ve ona baktığımı görünce hemen önüme döndüm ve daha da hareketlenmeye başladım. Çaktırmadan arkama baktım ki lanet olsun o bana baktığı için gözlerimiz çakıştı.

Bu sefer oraya dönük dans ettim ama takmadan. Ona yine baktığımda gülümsediğini gördüm. Allah'ım gamzelerini yidiğimin.

Artık feci şekilde yorulmuştum. Önüme bakmadan giderken birine çarptım. Karşıdaki kişiye baktığımda Toprak olduğunu anladım.

"Yine mi sen benle bir derdin falan mı var önüme çıkmayı keser misin?" Dedi. Birden yüzüm düştü. Kalbimi kırmıştı ve daha demin yüzüme gülen kişi şimdi beni azarlıyor muydu?

"Ben de sana çok meraklıyım ya hem daha demin yüzüme gülüyordun hem?" Dedim kendimi savunmaya çalışarak ama savunamayarak.

"Ov ne yazık ki bir yanlış anlaşılma olmuş çünkü ben sana değil bir arkandaki esmer güzeli hatuna bakıyordum" dedi üzgün takliti yaparak. Gözlerim doldu birden nasıl daha üç saat önce gördüğüm çocuk beni bu kadar; sevindirip, şaşırtıp, üzüp ve kırabiliyor.

"Seni aptal erkek!" Deyip koşarak yanından gittim. Gecenin yarısında sokaklarda tek başıma isyan ediyordum. Deniz kenarının orada ki banklara oturdum ve o sonsuz güzel ferah denizi izledim.

Toprak'tan,

"Seni aptal erkek!" Dedi ve koşarak gitti. Amacım onu kızdırıp kendimden uzak tutmaktı çünkü kız çok güzeldi ve tavırları baş döndürücüydü. Fakat benim hayatım da yer alırsa başı belaya girecekti bu yüzden onu kendimden uzak tutmam en iyisiydi.

Bir gerçek daha var esmer güzeli hatun dediğim kafadan sallamaydı. Gözlerimi o kızdan ayırmamıştım ve beni dansı feci şekilde tahrik ediyordu.

En iyisi biraz kafa dinlemekti. Arabama binip sahile doğru sürdüm. Sahile geldiğimde bir tane banka oturup denizi izledim.

Yan tarafa baktığımda bankın üzerinde bağdaş kurmuş bir kız vardı. Daha net baktığımda daha deminki sarışın kızdı sanki fazla üzülmüşe benziyordu. Kırmak istemezdim ama mecburdum kıymet verdiğim bütün insanlar ya beni terk ediyor yada ölüyordu.

Beni görmeden arabama binip gittim. Müzik açıp rahatlamak bana iyi gelecekti.