" kovuldun " şu kelime benim hayatımı alt üst etmeye yeter ve artar dı. Hemde bir gereksiz yüzünden kovulmuştum.
hızla üstümdeki önlüğü yere fırlatıp, mutfaktaki siyah hırkamı alıp dışarıya çıktım. Nedensizce yürümeye başladım. Her canım sıkkın olduğunda gittiğim sahile gittim, ordaki bir banka oturdum ben şimdi ne yapacaktım işim yok ve birsürü borcum var sinirim tavan yaparken bir titreşim olduğunu fark ettim bu telefonumdu kim aradığına baktım telefonu açar açmaz " 10 cevapsız çağrı var " bu aramaların hepsi Başaktı aslında başağın endişelenmesi normal di çünkü sinirliyken gözüm dönerdi yani ne yaptığımı bilemezdim, ve yine aramaya başladı sinirim böyleyken onunla konuşmak istemiyorum aslında çünkü kalbini kırardım ondan en iyisi açmamak. Telefonu kapatıp yerine koyarken arkamdaki eli hissettim hızla arkamı dönerek bunun başak olduğunu fark ettim niye buradaydı ki şimdi bu düşüncemi dile döküp " ne oldu neden buradasın " diye sordum cevabı " istifa ettim " dedi birden ben öylece ona baka kaldığım da gelip yanıma oturdu ve konuşmaya devam etti " neyse onu bunu boşver de sen niye cevap vermiyorsun telefonlarıma " dedi. Ben ise şaşkın bir ifadeyle " nasıl boşver, bildiğin istifa etmişsin " dedim birden ayağa kalktı ve konuşmaya başladı " burda bekleyerek bir şey olmuyor ondan kalk iş bakmaya gidiyoruz " dedi ben ise ona mal mal bakmayla yetindim sonra zorla kolumdan tutup ayağa kaldırdı ve yürümeye başladı mecburen ona ayak uydurdum ilk gittiğimiz yer çorbacıydı, aklına edeyim senin başak beni nereye getirdin adam bizi iyicene sürdükten sonra konuşmaya başladı " bacılar, bulaşıkçı lazım bize, sizde tamam derseniz yarın sabah işe başlayın " başak tam konuşmaya başlayacaktı ki onu susturup güler bir yüzle konuşmaya başladım " biz başka yerlere de bakalım oldu ozaman hayırlı işler " diye geveleyip dışarı çıktık buket bana bakıp " ne yapıyorsun mağzada kıyafeti bakıyoruz biz başka yerlere bakmak ne demek " dedi aslında haklıydı ama aklıma ilk geleni söylemiştim " ne yapayım ağzımdan o çıktı... hem neyse sonraki yer ne? " diye sordum başak bana bakarak " daha çook var" dedi. Ve yürümeye başladık....
" başak artık yeter ya bacaklarım kopmak üzere bak koparsa sen uğraşırsın " dedim zorlukla başak bana bakıp sonra yola bakarak konuşmaya başladı " saçmaladığının farkında mısın? " dedi sonra konuşmaya devam etti " hem bu son " dedi ve kocaman bir şirketin önüne geldik ve içeri girdik içerisinde dışı gibi güzeldi genelde siyah ve beyaz ağırlıklıydı ben yeri incelerken bir el kolumdan tutup sürükledi bu Başaktı sonra sekreter masasına gittik kadın çok gıcık biri gibi gözüküyordu dipleri gelmiş sarı saçları, yüzündeki bir ton makyaj, ağzındaki sakız, ve bir karış eteğiyle karşımızda oturuyordu ve konuşmaya başladı " buyyroon iş görüşmesi için miğği " dedi arada bir sakızını da çiğneyerek, başakta " evet " diyerek cevap verdi sonra kadın yanındaki telefonla bir numara çevirdi konuştuktan sonra bize bakarak bir kapıyı gösterip konuşmaya başladı " ekiğn beyyğy sizi bekliiğğyyor " ( ekin: Ekin koç) dedi " tamam " dedik bizde kapıyı tıklıyıp içeri girdik içeri girer girmez " buyrun gelin oturun şuraya " dedi kibarca bizde onu dinleyip koltuğa oturduk bize birkaç soru sorduktan sonra " tamamdır kızlar burdaki cafe de çalışmaya başlayabilirsiniz " dedi. Biran sesizlik olduktan sonra tekrar konuşmaya başladı " şimdi çıkabilirsiniz " dedi. Bizde sevincimizi gizlemeye çalışarak dışarı çıktık dışarı çıkar çıkmaz buket sevinçten dans etmeye başladı bende ona uyarak dans ettim saçma sapan hareketler yapıyorduk. Dansımız bittikten sonra etrafa baktığımda herkes bize " mal mı la bunlar " dermiş gibi bakıyorlardı biz hemen kendimizi toparlayıp şirketten çıktık saat zaten geç olmuştu zaten ondan evimize gittik eve geldiğimde annemle biraz oturduktan sonra yavaş yavaş uykum gelmeye başladı yarın erken kalkmam gerektiği için yatmaya gittim. Pijamamı giyip yatağa yattım gün çok uzundu ve yorucuydu ondan hemen uyudum.......
Uyandığımda salyam bütün yastığı kaplamıştı, iğrenç biliyorum bugün işimin ilk günüydü ondan hemen kalktım bu sefer geç kalmamıştım sersem bir şekilde banyoya geçtim günlük rutini uyguladıktan sonra yavaş yavaş odama doğru yürüdüm telefonumun çaldığını duyarak. Odamdaki telefona hızla kimin aradığına baktım her zamanki gibi bu Başaktı telefonu açtığımda konuşmaya başladı haliyle " dalya hazırsan ben size geliyorum oradan beraber gideriz işe " dedi ben ise " tamamdır buket hemen gel " diyip telefonu kapattım hemen dar lacivert kot pantolonumu giydim ardından siyah salaş tişörtümü üstüme geçirdim saçımı ne yapayım diye düşünürken havanın sıcak olduğu aklıma geldi ondan saçımı at kuyruğu yaptım ve buketi beklemeye devam ettim...
Sonunda buket gelmişti.kapıyı açar açmaz odama girdi saçını düzeltmek için bir yandan saçını düzeltip bir yandan dedikodu yapan ilk insan olabilirdi " varya gamze berkay aldatmış bide bunu berkay öğrenmesin mi kıyamet kopmuş kızz " dedi. Umursamaz bir tavırla " ne yapabilirim onların konusu biz ne yapabiliriz ki " dedim. Aynadan bana bakarak " ağız tadıyla bir söz söyletmedin " dedi kızgın bir sesle bende buketin saçma sapan konuşmalarını dinlemek yerine saate baktım saat 9.10'du 9.30' da orda olmamız gerekiyor du ondan başağı susturup saati gösterdim oda " tamam ya yetişiriz merak etme " dedi. Sonra ayakkabılarını giymeye başladı bende ona uyarak ayakkabılarımı giydim. Annem daha uyuduğu için sessiz olmaya çalıştım ondan kapıyı yaşça kapatıp apartmandan çıktık tabi buket hemen konuşmaya başladı " taksiyle mi gitsek" dedi. aslında yanımda para vardı ve yürümek hiç istemiyordum ondan " olur " dedim birden. Buket bana şaşkın bir ifadeyle bakarak konuşmaya başladı " valla mı? " dedi. Bende cevap olarak kafa salladım. Buket büyük bir sevinçle taksi durdurdu. Şöföre gideceğimiz yeri söyledim şöför kafasını " tamam " anlamında sallayarak arabayı çalıştırdı. Hayat bir günde bu kadar değişebilir mi? Ama benim değişmişti cafede çalışırken birden önemli bir restoranda çalışmaya başladım. Kafam allak bullak oldu resmen ama inanıyorum ki olaylar geçicidir ondan dayanmam lazım ayakta durursam başarabilirim. Ben böyle düşüncelere dalarken buket kolumdan tutup taksiden indirdi ben ona şaşkın bir ifadeyle bakarak konuşmaya başladım " parasını vermedin adamın " diye söyledim ondan sonra taksinin arkasından bağırmaya başladım " taksiiii paranı unutuuuun " buket hemen eliyle ağzımı kapatı ve bana bakarak konuşmaya başladı " lan salak neden bağırıyorsun adamın parasını ben verdim " dedi. Ve elini ağzımdan çekti ben de ona sinirli bakışlar atarak konuşmaya başladım " gerizekalı söylesene hem ne biliyim parayı verdiğini ya " dedim sitem ederek. Buket " hadi artık gidelim geç kalıyoruz " dedi. Bende ona hak vererek işe yerine girdik içeride birsürü zengin ve poposu kalkık insanlar vardı böyle ortamları hiç sevmem çünkü insanlar kibarlık ifadesini unutmuşlar ve parasıyla insanları ezmekle zevk alıyorlardı. Hemen mutfağa geçtik ve bize verilen önlükleri üstümüze geçirdik ve çalışmaya başladık...Güney :
Dünkü cafedeki olay beni sinirlendirmeye yetmişti. O kız kim oluyordu ki benim üzerime kahveyi döküyordu her düşündüğümde sinirleniyorum ama konulduğunu sevindim iyi olmuş bana nasıl davranacağını anlamıştır yani. Ben şirkete gitmek için hazırlanıyordum bugün nedense erken kalkmıştım ondan hazırlanıp kahvaltı yaptım ve ceketimi alıp dışarıya çıktım karşımdaki arabaya binip şirkete gitmeye başladım arabayı çalıştırdıktan 5 dakika sonra birinin beni aradığını fark ettim bu kişi Ekindi yani hiç sevmediğim kuzenim telefonu açtığımda " ne var " dedim soğuk bir sesle o ise " aaa ama kuzen lütfen yapma şöyle " dedi ardından " iki tane yeni kız işe aldım yani bilmeni istedim kuzen " dedi. Bende umursamaz bir tavırla " tamam ben geldiğimde o kızlar odama gelsinler bilirsin ben tanımadan hiç kimse işe tam alınmış sayılmaz " diyip telefonu yüzüne kapatım. Sonunda şirketin önüne gelmiştim hemen arabayı park edip şirkete geçiş yaptım odama geçerken asistanıma gel işareti yaptım oda hemen odama girdi ben ceketimi asarken konuşmaya başladım " yeni işe alınan kızları çağır gizem çabuk ol " dedim bu sırada koltuğuma oturdum gizem " tamam efendim hemen çağırıyorum " dedi o kapıdan çıkar çıkmaz ekin odaya girdi ve konuşmaya başladı " kuzen geldin demek kızları mı çağırdın " dedi bu çocuk gerçekten de çok gerizekalı biri değil mi? telefon da konuşmuştuk zaten bu düşüncemi dile getirip " telefon da konuştuk diye hatırlıyorum ama yanlış mı hatırlıyorum " dedim o ise dediğimi es geçip " kızlar çok iyi yani hemen hayır deme biraz düşün " dedi herhalde bu kızlardan birinden hoşlandı ondan böyle davranıyordur bu konunun üstünde çok durmadım, ve sonunda kapı açıldı ilk gizem içeri girip sonra o iki kız girdi, ama yuh bu kız cafedeki kız hemen oturduğum yerden kalkıp ikimizde aynı anda " sen " diye bağırdık bu kızın burda ne işi vardı ki....
Nasıl dı beğendiniz mi ikinci bölüm biraz geç oldu ondan özür dilerim ☺ bu arada multi deki buketin ta kendisi
Buda Çağrı ☺☺☺
Görüşmek üzere....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON UMUT
Teen FictionDalya; belkide yaşamasına ki en büyük sebep ölümcül derecede hasta olan annesi. O nerden bilebilirdi ki hayatını bir anda değiştirip yaşama sebebine bir kişiyi daha sığdırabileceğini.