Sabah iğrenç bir güne daha merhaba dedim. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Üzerimi değiştirdim. Bugün okul yoktu. Fakat ben salak olduğum için erkenden kalkmıştım. Hem alarm bile çalmamıştı.
Kendi kendime söylenirken bir yandan da üzerimi giyiniyordum. Hazır erken kalmışken spora gidiyim bari. Üzerime eşofman takımımı giyindikten sonra hazırdım.Aşşağıya inerken babaların odasından sesler geliyordu.
Istemeyerekte olsa kulak misafiri oldum.üvey annem babama
-Eğer bu kız bu evden gitmesse ben giderim bilesin. Ya anlamıyormusun istemiyorum bu kızı. Hem...hacizde gelmiş. Artık geçinemiyoruz da. Anla artık.
-O benim kızım onu hiç bir yere bırakmam. O hep benim yanımda kalacak. Ve kimse kızımı benden alamaz. Anladınmı?
-Ehh ne haliniz varsa görün al kızını başına çal. Ama unutma bir gün pişman olacaksın.
Ayy daha fazla dinleyemiycem. Bu ne ya dağdan gelmiş bağdakini kovuyo. Sen kimsin beni kendi evimden kovabiliyorsun ki.
Deri ceketimi alıp. Spor ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Kulaklığımı takıp yoluma devam ettim. Ben tempolu bir şekilde koşarken bir kızın bana çarpmasıyla ikimizde yere düşmemiz bir oldu.
Kız tam tamına benim yaşlarımdaydı. Sarı saçları ve ince bedeniyle çok güzel bir kızdı. Ama gözleri en sevdiğim renge sahipti. Gözleri maviydi.Ama dudağının kenarı patlaktı.Kız ayağı kalkıp,
-Ç-ok Özür...dilerim.B-enim acelem vardı.
-Heyy sakin ol. Tamam sorun yok. Biraz oturmak istermisin?
-Eee çok iyi olur.
-Hadi gel şurada bir park var. Bir bankta oturur dinlenirsin. Hı ne dersin?
-Çok iyi olur.
Adını bilmediğim kızla parka geldik. Boş bir bank bulup oturduk.
-Adin ne?
-Kumsal. Seninki?
-Eylül. (Kızın elini sıkarak) memnun oldum.
-Bende.
Kızın elini sıktığımda bileğinde morluklar vardı. Acaba kim yaptı?Yada nasıl oldu?çok merak ettim ya.
-Seni buralarda hiç görmedim. Yenimi taşındınız?
-Şey...eee yok biz tam 5 senedir buradayız. Fakat ben bazı nedenlerden dolayı evden dışarıya çıkmadım.
Kumsala baktığımda gözleri dolmuştu. Ama sen ağlarsan bende ağlarım. Benimde gözlerimden 1-2 damla yaş aktı. Kumsal bana anlamaz bakışlar attı. Hemen toparlanıp,
-Kusura bakma ben biraz sulu gözüm. Bana dertlerini anlatırmısın hiç sıkılmadan dinlerim yani. Hem dertlerini başkalarıyla paylaşmazsan o hep içinde kalır ve kendini kötü hissedersin.
-Peki anlatayım. Ben tam 10 yaşımdayken annem kanserden dolayı vefat etti. Babamda bir kadınla evlendi. Ama kadının babamı sevdiği falan yoktu. Işi gücü har vurup harman savurmaktı. Elindekinin değerini hiç bilmezdi. Birgün oğlu yani üvey kardeşim babamdan araba istedi. Babamda kırmadı aldı. Üvey annemde sevinmişti. Üvey kardeşim beni çok severdi. Bende onu. Ama o gün beraber arabayla giderken kaza yaptık. Ben hafif sıyrıklarla atlatırken kardeşim orada öldü. Üvey annem ise delirdi. Oğlunun ölümünü benden sorumlu buldu. Babam ise oda 2 sene sonra kanserden öldü. Bana birgün dediki "Sende ölüceksin. Ama senin ölümün bende olucak."dedi. O günden sonra beni bodruma kilitleyip işkence etmeye başladı.
-Senin adına üzüldüm. Biliyormusun senin hayatın benimkine çok benziyor. Aynı hayatı yaşıyor gibiyiz.
-Gerçekten mi?
-Hı hı. Eee bana numaranı versene bir ara buluşuruz. Seni arkadaşlarımla tanıştırırım ne dersin?
-Aslında çok iyi bir fikir.
Kumsal bana numarasını verdikten sonra vedalaştık. Bacağım titreyince anladım ki telefona mesaj gelmişti. Telefonu açıp mesaja baktım.
GÖNDEREN:SERKANNN
"YARIN SAHİL KENARINDA BULUŞALIMMI?"
GÖNDERİLEN:SERKANNN
"BANA UYAR."
Evet Serkan lada anlaştığıma göre tamamdır. Hemen eve gidip ılık suyla bir duş aldım. Akşam yemeğine inip yemek yedim. Ama babamın morali hiç yerinde değildi. Babam bize "Size afiyet olsun."dedi ve ayağı kalktı. Kalkarken bişey oldu heralde babama. Çünkü eli başındaydı.
Ve sonra birden yere düştü. Ardayla ben hemen ayağı kalktık.Ama üvey annem sırıtarak bize bakıyordu. Naptığını sanıyo bu kadın yaa?
-Arda hadi hastaneye götürelim.
-Tamam. Git arabanın anahtarını getir.
Kafamı sallayıp. Anahtarı aramaya gittim. Babamın çalışma masasının üzerinde buldum. Hemen arabaya atlayıp hastaneye gittik. Üvey annem hala kös kös bakıyordu.
Bir yandan ağlıyordum. Bir yandan ise babamın iyileşmesi için duâ ediyordum. Kısık bir sesle"Babacım lütfen bırakma beni lütfen babacım benim senden başka kimsem yok. Lütfen baba sen çok güçlüsün."
Araba birden durunca geldiğimizin farkına vardım. Hemen arabadan inip "Sedyeeee sedye getirin. "Diyodum. Hemen bir sedye geldi ve babamı götürdü. Ayakta duracak halim yoktu. Arda elimden tutup "Unutma o benimde babam ona hiçbirşey olmayacak."Küçük bir tebessüm ettim. Ne yapabilirdim ki?
Babamın kaldığı odaya doğru gittim. Ve kapılar kapandı. Beklemekten başka çarem ise yoktu. Koltuğa oturup duâ etmeye başladım. Acaba annem bu olanı duysaydı ne yapardı?Ne yapsınki o benim gözüme hiç gözükmesin. O tek aşkı olan adamı terk edip gitti. Beni benide bırakıp gitti. Birdaha gelmesin.
Bu düşüncelerle kendimi uykuya teslim ettim. Tabi uyandığımda her yerim tutulmuş bir şekilde uyanacağımı bile bile.
**************************
YENİ BÖLÜMÜMÜZ GELDİ. UMARIM BEĞENMİSSİNİZDİR. BÖLÜM İLE İLGİLİ YORUMLARINIZI BEKLİYORUM. LÜTFEN VOTE VERMEYİ UNUTMAYIN:):): )
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Ailem
Teen FictionAnnenizin olmadığı bir hayat. Ve babanız başkasıyla evleniyor. Evlendiği kadın olan üvey anneniz size hergün işgence ediyor.Birde onun sizinle aynı yaşta bir oğlu. İşte burada Eylül'ün maceralarla dolu hikayesi başlıyor.