2636627263 yıl sonunda kısacık bi bölümle geldik vurmayın bYÜ
---
Harry, kapanan kapı sesiyle uyanmıştı. Kocaman salonun salon gibi büyük koltuklarında, tek başına uyuyordu. Hızla doğruldu, aklına Taylor gittikten sonra olanlar geldi, ve bir çırpıda eline geçen ilk şeyi giydi. Ardından koltuğun üzerindeki pisliği nasıl toparlayacağımı düşündü, Taylor üst kata gelmeden bir şeyler yapmalıydı.
Hızla mutfağa koştu, eline temizlik bezini aldı ve koltuğa geri döndü. En azından, dağınıklığın nedeni belli olamayacak kadar sildiğinde, Taylor merdivenlerden çıkmış ve yanına doğru ilerliyordu. "Geldim." diye doğruladı geldiğini ve Harry'nin başında dikildi. "Ne yapıyorsun Harry?"
"Süt döküldü de, onu temizliyorum." diye yalan söyledi. Taylor başını omzuna doğru yatırıp Harry'nin koltuğu parçalayacakmışçasına silişini izledi ve birden kaşları çatıldı. "Sütü kim içti?"
"Louis." dedi aklına gelen fikirle. "Ona süt yapmamı istedi, içerken elinden kayıp hem üstüne hem de koltuğa döküldü." Taylor kaşlarını yüzünü ağrıtacak şekilde daha çok çatarken, gözlerini faltaşı gibi açtı.
"Harry, Louis sütten nefret eder."
"Gerçekten mi? Ama bir içişte bitirecek gibiydi."
"Harry, Harry, Harry," Taylor sinirle söylenirken merdivenlere yöneldi. Harry ne olduğunu anlayamadan, korkuyla Taylor bağırdı: "Louis'nin süte alerjisi var!" merdivenleri çıkarken daha sakin halde devam etti konuşmasına. "Nerede o? İyi mi?"
Harry cevaplamadı. Sahiden, Louis'nin nerede olduğunu bilmiyordu. En son ona sarılarak uyuyordu, fakat uyandığında yalnızdı.
Taylor, Louis'nin odasına girdiğinde, Louis yatağında mışıl mışıl uyuyordu. Yanına yaklaşıp ateşine baktı, normal olduğunu anladığında derin bir oh çekti. 'Çok içmemiş demek ki.' diye düşündü.
Üzerini daha da örtüp aşağıya geri indiğinde, Harry koltuğu temizlemiş, bezleri de mutfağa koymuştu. Üzerine bir baktığında, gülme isteğini bastırarak sordu. "Harry, neden benim şortumu giyiyorsun?"
"Neden mi senin şortunu giyiyorum?" dedi üstüne bakarak ve üstündekinin Taylor'ın şortu olduğunu anlaması zaman aldı. "Ben de niye şortum bu kadar daralmış diyordum."
Taylor sevgilisinin şebekliğine kıkırdayarak yanağına bir öpücük kondurdu.Yatak odasına doğru ilerlemeye başladığında,Harry derin bir oh çekti ve arkasından yürümeye başladı. "Tay, Louis'nin herhangi bir takıntısı veya hastalığı var mı ?" Taylor şaşkınca başını salladı. "Uyurgezerliği var, da bu nereden çıktı ?" Harry dişlediği dudağını bıraktı ve homurdandı. "Hiç,sadece birkaç saat önce uyuduğunu düşündüğüm halde onu mutfakta gördüm sanırım." Taylor samimi bir tavırla gülüp yatak odasının kapısını açtı. "Olabilir,dediğim gibi o bir uyurgezer.Fakat ne yaptığını bildiğini zannetmiyorum." Harry anladım dercesine kafasını salladı ve yatak odasına girdi.
Taylor pahalı kumaşı üzerinden sıyırıp askıya astıktan sonra üzerine geceliğini -lanet olası kısa kumaş parçasını- giydi.Harry'nin çıplak omuzuna çenesini yasladı ve boynuna sarıldı. "Seni özledim."
Harry gülümsedi. "Bende seni." saniyeler içinde Taylor'u kucağında buldu.Ellerini bel girintisine yerleştirirken yavaş ve tutkulu bir öpücüğe sürükleniyorlardı.Ve tabii bir de aralık kalmış kapıdan onları izleyen Louis.Sebepsizce gözlerine dolan yaşları elinin tersiyle sildi ve kızararak odasına geri gitti.Kullanılmış hissediyordu, ve bu berbat bir histi.Ne kadar aptaldı,Harry'nin bir evliliği vardı.Hem de öz ablasıyla.Taylor güzel bir kızdı, neşeliydi,pozitifti ve iyilik meleğine benziyordu.Tek eksiği lanet olası kanatlarıydı.Louis kendini yatağa bırakıp,yan odadan gelen seslere kulak tıkadı ve uyumaya odaklandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wild // Larry
Fanfiction"Bak bücür," Harry Louis'yi kolundan yakalayıp kendine yaklaştırdı. "Bu evden siktirip gitmeni dört gözle beklediğimden emin olabilirsin. 17 yaşında bir ergenle uğraşmak istemiyorum." "Sen, ah pardon siz demeliyim çünkü 27 yaşında bir ihtiyarsınız?"...