five (final)

3.4K 221 409
                                    

zuhal ve ben tabiki dayanamadık
yeni hikayeye başlayacağım yakında,,ilgilenirseniz hoş olur

enjoy ::::::)


'Gözyaşı bitene dek ağlamalı insan,umutları tükenene dek solumalı nefesini. Ama sevdiğini bir başkası ile görmemeli.'

Louis tarihi de attıktan sonra defterini yavaşça kapadı ve ıslak gözlerini tişörtüne sildi. "Louis! Aşağıya gel, kahvaltı hazır."

Louis Taylor'ın sesiyle defteri apar topar yatağının altına atıp seslendi. "Geliyorum abla!" Merdivenlerden hızla inip mutfağa girdi.Ve o an girmemiş olmayı diledi. "Hadi ama sevgilim, sadece son bir defa."

Taylor arsızca gülümseyip Harry'nin boynuna gömdüğü yüzünden huylanarak saçlarını kavrayıp başını geri attı.Louis'nin öksürüğüyle ikiside geri çekildi.Taylor kızarmış bir şekilde boğazını temizledi. "Im,sen otur tatlım.Biz de kahvaltılıkları sofraya koyuyorduk." Louis küçümser bir şekilde "tabii" diye mırıldandı ve gözlerini mutlu çiftten ayırdı.

Herkes sessizce kahvaltısını yapıyordu.Arada bir Taylor ve Harry kendi aralarında gülüşüp masa altından birbirlerine 'el kol hareketleri' yapıyorlardı.Bir ara masa neredeyse yeri boyluyordu."Size afiyet olsun," diyerek gülümsedi Louis.Ve hışımla sofradan kalktı.Yukarı kendini zorla tutarak çıktı ve odaya geldiğinde kapanan kapının arkasına yaslanıp hıçkırıklara boğuldu.Gerçekten çok aşağılanmış hissediyordu.Harry'nin bir umut kendisini seveceğini düşünmüştü.Onca sene,sadece onu içine atmıştı.Ama artık taşıyordu.

"Louis! Ben işe gidiyorum canım birşey istersen Harry aşağıda!" Louis öksürüp "Tamam!" diye bağırdıktan sonra içindeki ağırlıkla zorla da olsa ayağa kalktı.

Louis, odasında ağlamasının sesini bastırmaya çalışırken, Harry aşağıda kapalı televizyon karşısında oturuyordu. Sabahtan beri aklını karıştıran düşünceler, canını iyice sıkmaya başlamıştı.Louis ile evvelsi gece yaşadıklarını düşündü. Normal değildi. Bir yandan Louis yüzünden Taylor'a, bir yandan Taylor yüzünden Louis'ye ihanet etmiş gibi hissediyordu.

Ellerini yüzüne kapadı. Louis'nin dediğini yapmayıp, onu öpmeseydi, veya gerektiği yerde durmasını bilseydi şimdi içinde hiçbir kötü his olmayacaktı. "Louis ile bu konuyu konuşmam gerek." diye mırıldandı kendi kendine. Bu böyle süremezdi. Zaten, Harry Louis'nin Taylor'a bir şey söyleyeceğinden korkuyordu.

Evet, konuşmalıydı fakat diyeceği şeyleri kalp kırıcı bir şekilde, yüze vurur gibi söyleyemezdi. Kelimelerini özenle seçmeli, söyleyeceğini nazik bir dille söylemeliydi. Louis yine sinirlenip kriz geçirirse bunu açıklayamazdı.

Önce, düşündüklerini bir kağıda yazıp düzeltmeyi düşündü. Siyasi bir konuşma yapmıyordu, düşünmeye başlayalı bir saat olmuştu, daha fazla bekler ve geçiştirirse Taylor eve gelecekti ve hayalleri de suya düşecekti. Böylece kendini gazladı, ayağa kalktı ve ağır ağır merdivenlerden çıkmaya başladı. Fazla zor olamazdı. Aramızda yaşanan her şeyi unut, diyecek, ve Louis ile bütün bağlantısını kesecekti.

Kapının önüne gelince nefesini tutup,kapıyı tıklattı. "Louis ?" Ses gelmeyince naz yaptığını anladı ve histerikçe güldü. "Hadi ama,birşey konuşmamız gerekiyor."

Yine ses gelmeyince sinirle soludu. "Peki,ben giriyorum."

Kapı kulpunu kavradı, ve aşağıya doğru ittirdi. Kapıyı açtığında, karşısındaki görüntü görmek istemeyeceği bir türdendi.
Ne yapacağını bilemedi. Tavanda, avizenin asılı olacağı yerde, demire asılı bir ip vardı.
Ve o ipin sardığı boyun, sarmaktan ziyade sıktığı boyun ve gözler önünde olmayan kırık bir kalp, Harry'ye merhaba der gibi duruyordu.Telaştan ne yapacağını bilemez bir haldeydi.Hızla ufak bedeni ipten kurtardı.Fakat ne yazık ki,çok geç kalmıştı.Onu yalnız bırakmıştı.Pişmanlıkla yanıp tutuşuyordu.Louis'nin boynunda ipin çevrelediği morluk izleri duruyordu.Aceleyle ambulansı aradı ve ardından Taylor'a hemen eve gelmesini söyledi.Hayatında sayılı zamanlarda ağlamışlığı olmuştu,ve bu da onlardan birisiydi işte.Hıçkırıklarını tutamıyor,kesintisiz göz yaşları yanaklarından süzülüyordu.Ev kapısı hızla açılıp Taylor yukarıya fırlayınca,gördüğü manzarayla yerle bir olmuştu.Çığlık çığlığa ağlıyor,ve kendini saran bedene yumruklar atıyordu.Soluk tendeki mor ip izlerini görünce,birşeyler söylemeye çalıştı ancak kelimeleri birleştiremedi bile.

"Ha-harry sen nerd-nerdeydin ?"

Harry suçluluk duygusuyla kanlanan gözlerini Taylor'a çevirdi. "B-ben..Ses gelmedi ve..Herşey yo-yolunda zannediyordum.." Ambulans sesleri gelince açık kapıdan içeriye hemşireler ve görevliler ellerinde sedyeyle geldi.O sırada Harry gözüne ilişen masadaki Louis'nin defterini aldı.

' 24/12/2011

Bugün bu defteri tutmaya başladım, çünkü bugün o'nu gördüğüm ilk gün.Ve o çok iyi biri. Doğum günüm için geldi, ablamın arkadaşlarından biri. Çok havalı birine benziyor. Ayrıca benimle de yakından ilgilendi. Ama bugünden sonra birbirimizi çok fazla göreceğimizi zannetmiyorum. Henüz ismini bilmiyorum, sanırım... Henry? Herneyse, yaklaşık iki yıl sonra yurt dışına okumaya gideceğim. Ve onu yeniden görmek istediğimi hissediyorum.

louis william'

Birkaç sayfa geçerek okumaya devam etti.

'24/12/2013

Bugün yurt dışına uçağım var.Hala onu görmedim.Beni havalimanına bırakmaya geleceğini umuyorum.

louis william'

Onlarca sayfayı titreyen elleriyle çevirdi,ve son yazdığı sayfaya geldi.

'27/05/2016

Kullanılmış hissediyorum.Onca yıl sonra onu görünce,şaşırmıştım.Ablamın bir nişanlısı olduğunu biliyordum fakat o kişinin Harry çıkacağı aklıma gelmezdi.Saçları değişmişti sadece,gülüşü aynıydı.Onu ilk defa tanıyor gibi yapmak zordu.Çünkü o benim ilk ve son aşkımdı.Fakat ben boş umutlara kapıldım.O ablamın nişanlısı,onlar mutlular ve ben neredeyse onları ayırabilirdim.Onunla ilk gecem çok güzeldi,fakat o gecenin onunla ilk ve son gecem olacağını tahmin etmezdim.Sadece benimle biraz eğlenmişti,ama ben ise yıllardır platoniğim olan adamla özel anlar yaşamıştım.Ertesi gün yüzüme bile bakmadı,ve ben kötü hissettim.Gerçekten.Bunun yanlış olduğunu biliyordum,ama kendimi kaptırdım işte.Taylor'dan da içten içe özür diliyorum.Bu muhtemelen son notum,çünkü kendimi ölümün kollarına teslim edeceğim.Herkes için en iyisinin bu olacağını biliyorum.Biricik ablama,ilk ve son aşkım olan Harry'ye kocaman sevgiler.Sizi seviyorum.

louis william'

Harry göz yaşlarını durduramıyordu,Taylor da aynı şekildeydi.Ambulanstalardı,o sedyedeydi fakat geri dönüşü olmadığı bilinse bile hala müdahale etmeye çalışıyorlardı.Taylor kırılmış sesiyle fısıldadı. "Onun hayallerini ben yıktım Harry.O seni seviyordu."

Harry konuşmayı unutmuştu,ağzını açmak istiyor fakat açamıyordu bile.Defteri göğsüne bastırırken,Louis'nin cansız bedenini izliyordu.Son bir defa üzeri örtülürken masum yüzüne baktı.Yavaşça yanına ilerleyip,alnından öptü.Ve üzeri örtüldü.Hemşire karşısındaki iş arkadaşına söylüyordu, "14:56 ölüm saati.27 Mayıs 2016."

Tarih ve saat Harry'nin beyninde yankılanıyordu.Harry, atladığı yerleri okumak için sayfayı geri çevirecekken, Taylor onu durdurdu. Gözleri kapandı, nefes alamadı, dayanamayacağını anladığında kendini Harry'nin kollarına bıraktı.

sövmeyin -zuhal&ayşe

byÜ

Wild // LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin