Bölüm : 2

49 7 2
                                        


    Sahildeyken zamanın nasıl geçtiğini anlamamıştı. Hava kararmak üzereydi ve tek bir iş ilanına bile bakmamıştı. Yorgun argın evine gitti Iraz. Kapıya anahtarı takacakken kapının aralık olduğunu fark etti. Işıklarda  yanmıyordu. İçi ürperdi birden , yavaşça kapıyı araladı. "Büyükanne?" diye bağırdı. Sesi koridorda yankılanmıştı. Bu daha da korkmasına neden oldu. Salona  girdiğinde televizyon açıktı ama görünürde kimse yoktu. Mutfaktan bir tıkırtı geldi. Iraz'ın korkudan kalbi çıkacak gibiydi. Vizon sehpanın üzerindeki vazoyu aldı sessizce. Parmak uçlarında yürüyerek mutfak kapısına yaklaştı. İçinden bildiği tüm duaları okuyarak kapıyı yaraladı. İçeri girdiğinde hiç kimse yoktu. Pencere ağzına kadar açık perdede aralıktı. Sonra omzunda bir el hissetti. Arkasına döndü aniden , korkudan vücudu kaskatı kesilmişti. Büyükannesinin uykulu yüzünü görünce içi rahatladı. Iraz :

-Camı açık bırakmamalısın.  Buranın 1. Kat olduğunu unutma. Elimizde kalan birkaç kuruşu da hırsızlara kaptırmak istemem. Saliha Hanım ( büyükannesi ) :

- Burayı açtığımı hatırlamıyorum. Yaşlandım artık bu halimle bu kadar oluyor.

     Söylenerek mutfaktan çıktı Saliha Hanım. Genç kız gerçekten korkmuştu. Saçmaladığının o da farkındaydı. Kim ne istesin onun evinden. Sürahiden bardağa su doldurdu ; tam içecekken büyükannesinin çıkardığı acı çığlığı duydu. Koşarak yukarı çıktı. Büyükannesinin yerde yatan bedenini görünce çığlık attı. Hemen yanında duran büyükannesinin şişleri kan içindeydi. Kadının gözleri açıktı ve hiç hareket etmiyordu. Göğsünden akan kan parkeye damlıyordu. Elini ahizeye getirerek ambulansı aradı. Titreyerek kendini evden dışarı attı. Ambulans gelene kadar içeri giremezdi. Korkuyordu. Büyükannesinin dengesini kaybedip  şişlerin üstüne düşme olasılığı yüksekti. Sonuçta yaşlıydı ve gözleri de son zamanlarda görme yetisini kaybetmişti. Üstelik evde ikisinden başka da kimse yoktu. Ama yinede bu korkusunun geçmesine engel olmuyordu.

    Tek başına kalamayacağını anlayınca Murat'ı aramayı düşündü. Sonuçta Murat Iraz'ın tek arkadaşıydı ve tüm zor günlerinde yanında o vardı. Titreyen elleriyle Murat'ın numarasını çevirdi. 

- Hayırdır kuzu gecenin bu saatinde rüyanda mı  gördün beni?

- Murat yanıma gel , sana ihtiyacım var!

    O sırada Murat hiçbir şey söylemeden telefonu kapattı. Çok geçmeden Iraz'ın evinin bahçesinde aldı soluğu. Iraz hıçkırarak ağlarken ona doğru gelen Murat'ı gördü. Koşarak Murat'ın boynuna sarıldı. Bu daha çok ağlamasına neden olmuştu. Tam ne olduğunu soracakken ambulansı siren sesi kulağına doluştu. Iraz anlatmaya fırsat bulamadan ambulans bahçeden içeri girmişti.

...

    Iraz hastane kapısında otururken Murat'ın ona yaklaştığını fark etti. 

- İyi misin?

    Murat'ın sorduğu soru kafasında yankılanırken düşündü Iraz ; gerçekten iyi miydi? Bu kadar şeyin üstüne bunu da kaldırabilir miydi? Emin değildi Iraz...

- Hiç kimsem kalmadı artık. Kaybediyorum. Her gün biraz daha kaybediyorum. Tek başımayım artık. Belki de hep böyleydim. Bilmiyorum kahretsin! Hiçbir şey bilmiyorum.

Yapma ama yalnız değilsin. En başından beri burdayım. Yanındayım. Kaybetmeyeceksin kuzu. İzin vermem buna!

   Iraz gözlerini Murat'ın gözlerine sabitleri. Çocuğun gözlerinde hüzün vardı. Gerçekten üzülüyordu onun için.

     Başını Murat'ın omzuna yasladı. İçinde ki duygular karmakarışıktı şuan. Bununla daha fazla savaşamazdı. Yavaşça gözlerini kapattı. İlk defa birinin yanında kendini huzurlu hissediyordu. Bunun verdiği güvenle uykuya daldı Iraz. Gözlerini açtığında hala Murat'ın yanında olduğunu gördü. Bütün gece hareketsiz yanında öylece beklemiş miydi? Iraz yavaşça Murat'ın kolundaki saate bakarken  dokunmanın etkisiyle Murat olduğu yerde sıçramıştı. Murat kendine gelmeye çalışırken , Iraz yerinden yavaşça ayağa kalktı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 27, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SAUDADEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin