HA-2

40 5 1
                                    

Şarkıyla okuyunuz...

Şuan hiçbir şey hissetmiyordum.Şuan hiçbir şey duymuyordum.Şuan...Şuan sadece gözyaşlarımın düştüğünü biliyordum.Bana bunu nasıl yapardı.Onlar öpüşmelerine devam ederken kapıyı kapatıp koşmaya başladım.Saçlarımı önüme getirip yüzümü gizledim kimsenin benim ağladığımı görmesini istemiyordum bana acımalarını istemiyordum.Biraz önümü göremiyordum ama sorun olacağını sanmıyordum şuan tek istediğim hemen bu okuldan uzaklaşmaktı.İri bir şeye çarptım.Yere düşsecektim çarptığım şeyin şiddetiyle ne kadar büyük bişeydi o.Yere düşeceğimin korkusuyla gözlerimi sımsıkı kapattım.Sorun şu ki hala bedenim yerle buluşmadı aksine yumuşak bir bedenle buluştu.Kime çarpmıştım ben.Kim olduğuna bakmak için gözlerimi açıp kafamı çarptığım kişiye çevirdim.Bu o çocuktu.Sınıftaki siyahlı çocuk adını bilmediğim için böyle söylemek zorundayım.Yüzlerimizin arasında cmler vardı.Yalancıktan öksürerek üstünden kalktım."Pardon"dedim kafamı yere eğerek.Gözlerimin kızardığına emindim onun bunu görmesini istemiyordum."Dikkat etsene"diye sert bir şekilde kükredi.Refleks olarak kafamı kaldırdım."pardon dedik ya"diye sesimi bu sefer ben yükselttim."bana sesini yükseltme küçük"dedi."Ben küçük de-"sözümü kesen kapının açılma sesi oldu.Ayazla birlikte yanında o kızda dışarı çıktı.Sözümü bitirmeden koşmaya başladım."Yağmur bekle"dedi arkamdan ayaz tabiki onu dinlemeden tuvalete koştum.Arkamdan geldiğini zeminde ayakkabısının bıraktığı tok sesten anladım.Daha hızlı davranmaya başladım.Kapıyı açıp gireceğim sırada ensemde bir nefes kolumda bir el hissettim.Beni kendine döndürdü."ağladın mı sen?" dedi."seni ilgilendirmez"dedim hala o kahverengi gözlerine bakarak.Kafasını havaya kaldırım derin bir nefes verdi ve tekrar gözlerini benim gözlerime çevirdi."o çocukla ne konuştun?"dedi sinirli bir ses tonunda.Gerizekalı bi de hesap soruyordu.Histerik bir kahkaha atıp"sanane ya sen kimsin ki bana hesap soruyorsun"dedim bende sinirlenerek.Hem beni aldatıyo hem de bana hesap soruyor yok ya."Ben senin sevgilinim unuttun mu?"dedi.Tekrar histeterik bir kahkaha attım."sen mi haha emin misin çünkü başka kızlarla öpüşen biriyle sevgili olduğumu sanmıyorum"diye bağırdım ve kolumu elinden kurtarmaya çalıştım.Gözyaşlarımı artık tutamıyordum.Ben onu o kadar severken o beni başka bir kızla öpüşerek aldatmıştı.Kolumu hayvan gibi tutuyordu çekmeye çalışsamda çekemedim morardığına emindim."konuşsana neden susuyorsun o kız benden daha mı güzel yoksa daha mı seksi ha söylesene"diyip onu omuzlarından ittim."Ben..yağmur özür dilerim ben senden başka kimseyi sevmiyorum anlık bir istekti gerçekten."dedi.Onu dinlemeden ilerledim."yağmur ben seni seviyorum"diye bağırdı.Yalancı.Ağlamaktan şişen gözlerimdeki yaşları sildim.Daha yeni zil çalmıştı hoca girmemiştir diye sınıfa kapıyı çalmadan girdim hoca girmiş olsa da umrumda değildi.Hemen çantamı alıp kendimi bu okuldan atmak istiyordum.Sınıfta hoca yoktu.Yorulmuştum bedenimi zor ayakta tutuyordum.Sıraya oturup biraz kendime gelmeye çalıştım.Hoca gelmeden sınıftan çıksam iyi olucaktı.Ayaz sınıfa girdi ve bana doğru ilerlemeye başladı.Doğruya onunla aynı sırada oturuyorduk.Çantamı alıp hemen sıradan kalktım ama yine beni rahat bırakmayıp bileğimden tuttu."Bırak"diye bağırdım ağlamaktan çatallaşan sesimle."yağmur herşeyi açıklayabilirim"dedi.Neyi açıklayacaktı ki neyi açıklayacaktı.""Neyi açıklayacaksın ya"diye bağırdım bileğimi ondan kurtarıp boş sıra aramaya başladım.Şuan herkes ayazla bana bakıyordu sınıfın ortasında ikimizde bağırmıştık.Pür dikkat bizi izliyorlardı.Kardeşim hiç mi işiniz yok anlamıyorum ki.Ayaz hala arkamdan geliyordu.Hoca sınıfa girince Ayaz oturmak zorunda kaldı.Bir hocanın beni Ayazdan kurtaracağı aklımın ucundan bile geçmezdi.En arkadaki sıraya ilerledim.Sırada bir çanta vardı ama kimin olduğunu bilmiyordum.Tınlamayıp sıraya oturdum.Hoca derse başlamıştı arada Ayaz'a kaçamak bakışlar atıyordum ama hep yakalanıyordum.Çünkü o hep bana bakıyordu.Gözlerinde pişmanlık vardı bunu görebiliyordum ama son pişmanlık fayda etmezdi onu beni aldatmadan önce düşünecekti.Aklımda tek soru vardı Ayaz'ı affedicekmiydim?Beni düşüncelerimden alan kapının sert bir şekilde açılması oldu.Ben dahil herkes kapıdan giren ayıya baktı.Siyahlı çocuk.O na siyahlı çocuk dememim sebebi simsiyah giyinmesiydi.Başka kim olucaktı ki zaten.HOcaya hiç bir açıklamada bulunmadan bana doğru ilerlemeye başladı."Ne ayaksın"der gibi baktım beni takmayıp yanıma oturdu."Hayırdır"dedim bana ters ters baktı."kendi sırama oturmak için izin almam,küçük"dedi sesimi çıkarmayıp önüme döndüm.Birşey deme hakkım yoktu.Buraya oturmak zorundaydım o yüzden ona ters davranmamam gerekirdi tabi kendimi ne kadar tutabilirsem.Başım çatlıyordu.Çok ağlamamdan dolayı olmalıydı.Dersi hiç dinlemiyordum yanımdaki çocuğunda benden bir farkı yoktu.Kafamı ona çevirip onu incelemeye başladım.Çene hatları çok belirgindi şahane duruyordu.Gözleri... bana Ayaz'ın gözlerini anımsatıyordu,şaçları uzundu ve ipeksi bir görünüşe sahipti.Napıyodum ben bildiğin yarım saattir çocuğu kesiyordum.Kendime gelip önüme döndüm.Ayaz burnundan soluyarak bana bakıyordu."yakışıklıyım biliyorum"dedi yanımdaki çocuk hala önüne bakarak."efendim"dedim ona dönerek ne dediğini anlamamıştım."yakışıklı olduğumu biliyorum" "pis egoist sen mi yakışıklıksın kalkta egon otursun"dedim bende sinirle kendini beğenmiş ukala nolucak.Kahkaha attı ne güzel gülüyordu.Hafif gözleri kısılıyordu ve çok tatlı görünüyordu. "Yağmur sen hayırdır çocuğa mı yavşıyon lan"dedi iç sesim "saçmala lan ne yavşaması allah korusun götünden uydurma" dedim kendi kendime tabi içimden dışımdan söylesem çocuk beni deli sanıcak sonra ağzından düşmem artık. "O yüzden mi bana uzun uzun ağzın sulana sulana baktın" dedi yanımdaki ego."gerizekalı" diyip önüme döndüm.  Tenefüs zili çalınca sıramdan kalkıp ilerlemeye başladım.Sözde okuldan çıkıcaktım ama ailemi arayacaklarına emindim ve onlara daha bu olaydan bahsetmek istemiyordum.Arkamdan biri adımı seslendi."yağmur"bu tabi ki ayazın sesiydi.Oğlum bi git ya.Kolumdan çekildim.Lanet olsun kolumdan ne istiyorsunuz."ne var ne"diye bağırdım.Sinir etmişti artık."Bak yağğmur gerçekten özür dilerim ya ben seni seviyorum"dedi gözünden yaşlar düşmeye başladı.Ağlama,lütfen.İlk defa bana huzur veren kahverengilerden yaş akıyordu ve benim yüzümden "acıma yağmur o sana neler yaptı.seni aldattı"dedi iç sesim doğru söylüyordu." Ayaz kalemimi kırdın özür diliyorsun,saçımımı bozdun, paramımı kaybettin,nutellamı mı bitirdin neden özür diliyorsun senin yaptığım özürle affedilecek bişey değil"dedim hala gözlerinden yaş düşüyordu.Sınıftaki herkes tenefüse çıkmayıp bizi izliyordu yanımda oturan çocuk bile.Ayaza yaklaşıp son kez ellerimi yüzünden gezdirdim.Belki bu onun yüzüne son defa dokunuşum olucaktı.Ellerimi yeni çıkmaya başlamış sakallarının üstüne getirip gözlerini içne baktım. "ağlama"diye fısıldadım.Ben de ağlıyordum onun ağlamasına dayanamazdım ki.Kollarımı boynuna dolayıp ona belki son dafa sarıldım.O da bana sımsıkı sarıldı hiç bırakmak istemezmiş gibi.Kulağına "benim için ağlama"dedim.Konuşurken ağlamam şiddetlenmişti.Kollarımı istemesemde ondan çektim.Zorundaydım.Onu affedersem gururuma yediremezdim."Ayaz tamam yeter lütfen ağlama görüşmeyelim ikimizin için en iyisi bu"dedim.Arkamı dönüp sınıftan çıktım.Üzgünüm...

Hayalimdeki AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin