4.cadı evleniyor

57 4 1
                                    

Multi: Ali

Ben aslında kendimi mutlu hiss etmeliydim. Düzenli bi işim, kiralık olsa bile bi evim, arabam, benden uzakta olsalar bile bi ailem, kardeşim gibi olan arkadaşlarım vardı. Ama işte bunlar neden bana yetersiz geliyorduku? Sizde oluyor diymi? Her şey tam yoluna girdi derken bi bakarsınız qarip bi boşluk çöker içinize. İşte... bende şimdi öğleydim. Boktan bi hiss var içimde.

Anlaşılan bu gün benden yana diğildi hiç bi şey. Elimde lepdop çantamla asansörden çıkıp masama doğru ilerliyordum. Henüz hiç kimse gelmemişdi bizim kattan. Bom boşdu ofis. Tam benim içim gibi. Boş...

Ellerimi göğsümde çaprazlayıp pencereden dışarıya bakıyordum. Ne koşuşdurmaydı ama... her kes bi yerlere koşuyor. Her kes bi şeylerin peşinde. Ne kolay olurdu diğmi parasız hayat? Ne güzelmiş taş devri. Ben bu devrin adamı diyilmişim meyer. Ya zaman yalnıştı ya ben... bi şeyler vardı... adını çözemediğim bi şeyler. Boğazıma yumruk gibi oturmuş boşluk beni esir alıyordu.

Bakdığım pencereden şirketin arka bahçesi gözüküyordu. Kırmızı jeep'i ile ana yoldan gelen arabanın Jasmin hanım olduğunu tahmin ettim. Araba binanın otoparkına inince göremedim tabi. Saat daha çok erkendi. İş saatine tam yarım saat vardı. Neden erken gelmişdiki?

Birisi binadan bahçeye doğru ilerliyordu. Siyah dar pantalonlu bi kadındı. Gözlerimi kısıb dikkatle bakdım. Kızıl saçlarından Jasmin olduğuna karar verdim. Sabah hava serin olduğundan üzerinde deri ceket vardı. Bahçenin en uzak banklarından birine oturdu. Aşağıda onun oturduğu yeri kimse görmezdi ama ben yukarıdan bakdığım için net görüyordum.

Hiç kıpırdamadan öğlece oturdu. Hafif rüzqar kızılı karışık saçlarını havalandırıyordu. İçimde neden yalnızdı?- diye düşündüm. Acaba inip bende o banklara doğru gitsemmi? Tesadüf olduğunu derim... gidiyimmi?
Tamam karar verilmişdir gidiyorum. Asansöre doğru ilerlerken kapılar açıldı "goodmorning my friend, ne çabuk gelmişsin"

"Günaydın Sibel" ...yanağıma öpücük bırakdı.

Dün çok içib sarhoş olmasına rağmen her zamanki gibi çabuk toparlanmış iyi görünüyordu.

"Noldu? Bişeymi oldu? Bişeyemi canın sıkıldı?" Ne çabuk çözmüşdü beni. Ne kadar güzel tanırdı beni. İnsanın söylemeden bile derdini anlayacak arkadaşlarının olması ne güzelmiş. Bu kıza hayrandım ben.

"Yok yaa.. iyiyim. Uykum kaçmış uykusuzum biraz."

"Arasaydın ninni söylerdim" (: sırıttı.

"Arasaydım açacak halinmi vardı?"

"Haklısın. Fazla içdim dün. Sabah soğuk duşla kendime zar zor geldim"

Tekrar asansörün kapıları açıldı "günaydın" diyen sese Sibel'le şaşkınlıkla bakdık. İkimizde öğlece olduğumuz yerde donup kalmışdık. Sibel hemen toparlandı "günaydın Jasmin hanım. Özür dilerim erken geleceynizi bilmediyim için sabah kahvenizi..." henüz cümlesini bitiremeden Jasmin hanım onun lafını böldü "önemli diğil, içmicem zaten"diyip odasına kitlendi.

Şaşkınlık içinde Sibelle bir birimize bakıyorduk.

"Ben yalnış duymadım dimi? O bize 'günaydın'mı dedi?"

"Kafasını bi yerlere çarptı her halde kızım. Yoksa bize neden günaydın desin?"

"Dikkat etdinmi masalara bile parmağını sürtmedi. Noldu şimdi?"

"Hem erkende gelmiş baksana... fırtına öncesi sessizlik gibi vallaha."

"Bi kerede iyi düşün be oğlum. Kız belliki iyi niyetli olmaya karar vermiş"

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAPTANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin