3. Bölüm

105 27 7
                                    

Ne zamandır dışarı çıkıp eğlenceli aktiviteler yapmadığımın farkına varalı 10 saniye olmuştu.

Damla ve Ezgi parti kızları olarak bu gecede partiye gittiler.

Ben ise pandalı pijamam ile yatağımda oturup kitap okuyordum. Ve birden kendimi çok sinir bozucu hissettim.

Eğlenmeyi bilmeyen birisi olabilirdim. Ama yine de eğlenebilirdim.

Bir daha ki partiye bende gideceğim sanırım.

Saat tam 3 ve hala gelen giden yok ve ben korkuyorum. Yani gece yalnız kalmaktan korkuyorum. Saat 3'e kadar sabrettim ha gelirler diye...

Gelmediler bende karşımızdaki Elif ve Esraların kapısını çalmak zorunda kaldım.

Yastığım elimde sarılı kapının önünde öylece açmalarını bekledim.

1 dakika bekledikten sonra kapı aralandı. Kapıyı açan Elif idi.

"Noldu kızım gece gece?" Diye söze girdi esneyerek.

"Ezgi ve Damla partiden hala dönmediler çok uykum var." dedim ve içeri davet etmesini beklemeden içeri girip yastığım koltuğa fırlattım. Ardından koltuğa yatıp derin bir uykuya daldım.

Pişman mıydım? Kesinlikle HAYIR.

Eğer onları bekleseydim, saat 9'a kadar daha uyanık kalmam gerekiyordu.

Yani sabahın 9'unda eve geldiler inanabiliyor musunuz?

Uyandığımda her sabah yaptığım gibi kafamı yastığa koyup hayaller kurmaya başladım.

Bir DAKİKA!

Hayal demişken 'PERİ' nasıl unuturum onu?

Yerimden sıçrayarak doğruca odamıza geçtim. Ve en son onu yatağımın altına fırlattığımı hatırladım. Yatağımın altına doğru eğildim ve gözlerimi keskin nişancı gibi araladım.

Ben onu ararken "Dilara." diye ses duyunca ne yapacağımı bilmeyerek kafamı hızlıca yukarı kaldırmaya çalıştım fakat kafam yatağıma çarpmıştı. Ve sızlıyordu.

Elimle kafamı ovuşturarak arkama baktım ve Ezgi'yi gördüm. Durumu hemen düzeltmeye çalışarak söze girdim.

"Şeyy, geçen gün makyaj yaparken rujum yere düşmüştü yuvarlanarak yatağımın altına girmişti de ona bakmak için şey ettim."

"Dediğini anlamadım ama neyse otur yatağa." dedi büyük bir sevinçle.

"Dün gece..." diyerek söze girdi ve nefes alıp devam etti.

Tamam her zaman nefes alıyor ama bu daha çok mutluluk gibiydi. Ve ben merak etmiştim.

Tam o sırada Ezgi'nin arkasında uçan PERİ'yi gördüm. Ve Ezgi'ye odaklanamadım.

Kaşlarımla dolabıma girmesini işaret etmeye çalıştım, anlamadı öylece uçmaya devam etti.

"Sen beni dinliyor musun? Ne var orda?" diyip kafasını arkasına döndürmek için hareket ettiği an kafasını tuttum ve "Hiçbir şey yok. Aslına bakarsan dün gece uykumu iyi alamadım. Başım da ağrımaya başladı ben uzansam iyi olur. Seninle sonra konuşuruz." dedim umarım fazla kırıcı olmamışımdır.

Ama kırılmış olmalı ki suratını asıp ayağa kalktı ve arkasını dönüp yürümeye başladı.

HAYIR! Bunu hiç düşünmemiştim şimdi görecekti periyi. Bir şey yapmalı mıydım? Ne yapacaktım. Çok geçti.

Ve gördü.

"Demek sendin Hela. Dilara'nın uzanması gerekiyormuş." dedi ve omzuna oturtup odadan ayrıldı.

Mucizevi AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin