Evet başlıyoruz.Umarım hikayemi beğenirseniz.Vote'lar yüksek olursa sevinirim.10 olsa yeter.Beğenildiğini bilmek istiyorum.Beğenmediyseniz ya da beğendiyseniz de yorum yaparsanız iyi olur.Fikirlerinize ihtiyacım var.İyi okumalar =)
Bana sadece değer verdiklerin Liz diyebilirdi.Onun dışında kimse bana Liz demezdi.Ama bu çocuk farklıydı.
“Siz yeni olmalısınız.” dedim sesimin güçlü çıkmasını sağlamaya çalışarak.
“Evet.Bizim bir grubumuz var ve aynı zamanda okula da gelmeye karar verdik .”
“Bu iyi bir şey.” Gülümsemeye çalışıyordum.Ama gözlerinin içine bakarken bunu yapmak mümküm değildi.Masmavilerdi.Maviyi de çok severim.Lanet.
“Grubunuzun adı ne peki?”
“One Direction.Ama pek bilindik bir grup değiliz.”
“İsme nasıl karar verdiniz?Güzel bir isim.” Tanrım.Ne kadar çok soru soruyorum.Kapa çeneni Liz.
“Aslında bu ismi Harry buldu.”
Boş boş bakmış olmalıyım ki gülerek devam etti.
“Hani şu kıvırcık saçlı çocuk.”
“Evet şu arabayı kullanan çocuğun yanında oturan.Değil mi?”
“Evet arabayı kullanan çocuk Louis,kıvırcık olan Harry,arkada oturanlar da ben Zayn ve Liam.”
“Zayn ve Liam? Dış görünüşlerini anlatsana biraz.Mesela saçları rampayı andıran çocuk?”
“O Zayn.”
Okula gelmiştik ve herkes bize bakıyordu.Yeni çocukla okula gelen,okulun popüler olan kızlarıyla kavgalı Liz olarak tanınmak istemiyordum.
Okulun popüler kızları Rose ve Stephane.Stephane benim en yakın arkadaşımdı.Fakat 10. sınıfta Rose onu partisine davet etti ve beni çağırmadı.Stephane de bana söylemeye gerek duymadan partiye gitti.Ertesi gün Stephane’nin yanına gittiğimde beni görmemezlikten geldi.Artık yalnız kalmıştım.
Birkaç hafta böyle geçti ve birgün yemekhanede yemek alırken Stephane geldi ve tepsimi yüzüme geçirdi.Ben de artık dayanamadım ve suratının ortasına bir yumruk attım.Burnu kanamaya başladı.Rose zengin züppelerin oturduğu o iğrenç masadan koşarak geldi ve bana yumruk atmaya çalıştı.Elini tuttum ve çevirdim.Orta okuldayken Kick-box dersi alıyordum.İşime yaramayacağını anladıktan sonra da bıraktım.Ama şans yüzüme güldü.Rose ve Stephane’nin canına okudum ve o gün bugündür bana bulaşmıyorlar.Sadece öldürücü bakışlar atmakla yetiniyorlar ki bunun da pek işe yaradığı söylenemez.
Emily ile birlikte spor salonuna indik.Ponpon kız çalışmaları vardı.Soyunma odasında Rose ve Stephane vardı.
“Yeni çocuklarla aranız iyi gibi görünuyor Lisa.” Alaycı ses tonuna kusayım Rose.
“Bu seni ilgilendirmez Rose.”
“Peki.”
Bir gün ağzının ortasına bir tane geçirince benimle uğraşmayı bırakacak.Bundan eminim.
Koç geldi ve bugünkü çalışmanın iptal olduğunu söyledi.İyiki giyinmemiştik.Derse girmeye karar verik.
Ders Tarihti.Niall benim yanıma oturdu.Oturduğunda kolu koluma değdi ve anında kolunu çekti.Bana değdi andan itibaren karnımdaki kelebekler kafayı yedi.Kalbim yerinden sökülecekmiş gibi atmaya başlamıştı ve başım dönüyordu.Ne oluyordu bana böyle ?
“Bayan Marshpot,siz iyi misiniz?” Bay Streng’in sesiyle kendime geldim.Başım ağrımaya başlamıştı.Yan sırada oturan Emily ve Kim meraklı gözlerle bana bakıyorlardı.
“Lavaboya gitsem iyi olacak Bay Streng.”
“Peki Lisa dikkat et.İyi olunca derse gir.Emily ve Kim siz Lisa ile gidin.”
Sınıftan çıkınca her şey birden normale döndü.Kendimi iyi hissediyordum.
“Liz ne oldu sana?”
“Bilmiyorum.Ama yüzümü yıkama gerek.”
Lavaboya girip musluğun soğuk tarafını açtım ve buz gibi suyu suratıma çarptım.Bu,iyi gelmişti.
“Kızlar Niall’ın kolu bana değince başım dönmeye başladı.Ne olduğunu anlamadım.”
İkisi birden gülüşmeye başladı.
“Tanrı aşkına kızlar ! Düşündüğüm şeyi düşünmüyorsunuz öyle değil mi?”
“Düşündüğün şeyi düşünüyoruz Liz.Sen aşık olmuşsun!”
Bunu söyledikten hemen sonra dans edip “Liz aaşık oolmuuş!” demeye başladılar.
Hayır ben aşık olmak istemiyordum.Aşık olunca çok kötü şeyler oluyordu.Erkeklere güvenim kalmamıştı.Jack’ten sonra…
Güzel bir başlangıç olduğunu düşünüyorum.Lütfen yorum yapın ve oylayın =)
