Üçüncü haftadaydık.Günler geçmek bilmiyordu.Başım ağrıyordu. Midem bulanıyordu. Bu arada orada bir arkadaş edinmiştim. Oda Makedon du. Adı Asya'ydı. Eşyalrımı ona emanet edip mezarlıkta dolaştım.Oda ne ki babamın mezarını gördüm. Başımın ağrısı geçmişti. Artım hergün babamın mezarına gidiyordum. Her gittiğimde biraz daha heyecanlanıyordum. Yiyecek sıkıntısı da çekmiyordum. Babamın mezarının başında meyve ağaçları vardı. Meyvelerle idare ediyordum. Ödül oyununda altı kişiydik. Bir kişi elenicekti. Bu sefer Asya elendi. Çok üzülmüştüm. Yarışmadan sonra babamın mezarının başına gittim. Ona dua ettim. Dönerkende "Keşke burda olsaydın" dedim.Yarışmacılar bu seferdi benim nereye gittiğimi izleyip peşimden gelmişler.Meyvelerin hepsini toplayıp bitirmişler. Bu duruma çok sinir oldum. Ama onlara bulaşmadım. Çünkü elenmek istemiyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mezarlık
Short StoryBen Ada.Bu hayattan çok bıktım.Anlayan anlar heralde bu hayattan neden bıktığımı. Neyse anlamayanlar içinde söyliyeyim:Arkadaşlarım beni dışlıyo,notlarımı kıskanıyolar. Kısaca beni çekemiyolar. Bende bu iğrenç dünyada yaşamak istamiyorum. Bu hayatta...