Bölüm I: Kamp

70 2 1
                                    

Ellerim doğayla oyun oynuyor, hafif kahkahalar atıyordu.Suyun gücünü havanın serinliğini hissediyorum. Topraktan yaptığım şekiller beni hayrete düşürüyordu.Alevlerim güneşin sıcaklığıyla birleştiği anda o günki güneşin sıcaklığını hissettim.
-------------------------------------

Üniversiteden yeni çıkmıştım bi kafede oturuyordum. Havanın o bunaltıcı sıcaklığı bir yana kafede klima bile yoktu. Bi anda telefonum çaldı. Arayan ya Ulaş ya da Ceyhundu. Çünkü annem veya babam sadece ay sonlarında paran varmı diye ararlar .Telefonumu almak üzere masanın üzerine elimi uzattım , uzatmamla çekmem bir oldu güneş masanın telefonumun durduğu yerde bir parçasını göstermiş ve bu kadar sıcaktı. Telefonumu almak için çatalımla destek verdim ve güneşin vurduğu yerden kendime doğru çektim.Telefonumu zar zor elime alıp arayan kişinin kim olduğuna baktım arayan Ceyhundu. Hemen telefonu açtım.Ceyhunun sesi tedirgin geliyordu ne olduğunu soramadan Ceyhun lafa atladı "Eren nerdesin? " dedi.

Bi an kendimi polisin karşısında sorguya durmuş masum rolü yapan suçlu gibi hissettim."Her zamanki kafedeyim" diyerek Ceyhuna cevap verdim. Ceyhun telefonumu yüzüme kapadı.Ne olduğunu çok merak ediyordum.10 dakika sonra kafeden içeri koşa koşa Ceyhun girdi ve gözleriyle beni aradı ,beni görünce yanıma koştu.Ceyhun hemen söze başladı ama o kadar hızlı anlatıyorduki dediğinden hiçbir şey anlamıyordum."Sakin ol Ceyhun gel şöle otur , biraz dinlen öle anlat " dedim. Aklımdan geçirebiliceğim bütün kötü olayları geçirmiştim. Ceyhunun dinlenmesini ve konuşmaya başlamasını bekliyordum. Ceyhun bir an durdu ve bi anda söze başladı . "Ulaşla beraber oturuyorduk.Haber seyrediyorduk ... " ,"siz" diyerek lafını kestim Ceyhunun. "Nasıl olduda başınızı oyundan kaldırdınız" dedim. Ceyhun benim söylediklerime kulak asmadan sözlerine devam etti."Güneşte son zamanlarda olan patlamalardan büyük oranda etrafa kızıl metorlar saçılıyormuş bu metorlar büyük miktarda Gama ışını saçıyorumuş. Bilim adamları ileride büyük bir patlama beklendiğini sölemişler." Lafa atladım "EE bunun bizimle ne alakası var." dedim. Bi anda ses tonu yükseldi " Nasıl ne alakası var Gama ışınları insanların baş düşmanı Güneşin bize katkıları varsa zararlarıda var Gama ışınlarıda bunlardan biri." dedi Ceyhun. O arada Ulaşın kafeye girdiğini gördüm yüsü asık ve sinirli gibi gözüküyordu."Hoşgeldin Ulaş " dedim. Hiçbir şey demeden yanımdaki boş sandalyeye oturup Ceyhuna ters ters bakmaya başladı. Bununla birlikte Ceyhunda yüzünü masaya doğru eymiş duruyordu. Bi an için Ulaş söze başlıycak gibi oldu ama sanki Ceyhunun bişey sölemesini bekliyordu. Ceyhun kafasını kaldırdı ve Ulaşa dönerek "Tamam özür dilerim ama biliyosun benim uzaya olan meraklılığımı, öğrendiğim bilgileri başkalarına sölemeyie sevdiğimi " hala sorunun ne olduğunu anlamamştım."Beni bekleyebilirdin Ceyhun " dedi Ulaş. "İnanmıyorum birbirinizi beklemedizmi diye bu kadar öfkelisin Ulaş." Ulaş bi an bana baktı ve yüzünü buruşturdu."Evet" dedi . " Çünkü bana da anlatıcağı şeyler varmış , yolda konuşuruz dedi" kafamı cevap vermesi gerekirmiş gibi Ceyhuna döndüm "sanada Ulaşa anlatıcağım olayı anlatıcağım " dedi. Bu arada Ulaş da Ceyhun gibi uzaya meraklıdır zaten Ceyhun ve Ulaşın tek ortak yönleri bu.Ceyhun Ulaşa olayı anlatırken Ulaş'ın göz bebeklerinin büyüdüğünü farkettim. Sadece bu olayın önemli ve gereksiz olduğunu düşünen benmiydim anlamadım ya da Gama ışının ne olduğunu bilmedğimden mi kaynakalnıyordu.Her neyse bi süre olay üzerine konuştular canım git gide sıkılmaya başlamıştı. Konuyu değiştirmek için lafa atladım "Bu haftasonu kampa gidelimmi?" çok zamansız ve alakasız bi soruydu biliyorum ama sıkıntıdan patlıyıcaktım.Ceyhunla Ulaş ilk başta yüzlerini astılar ama sonra onların can alıcı yerlerinden vurdum "Hem yıldızlarada bakarız." İkiside aynı anda "Olur ! " dediler . "Hadi o zaman hazırlanmamız gerek yarın yola çıkıcaz " diyerek sırıttım.

Sabahtan beri eve gitmediğimi yolda farkettim.Taksiden inince gecenin karanlığı içimde bir ürperti uyandırırken havanın sıcaklığı o ürpertiyi yok ediyordu.Eve girdiğim zaman karşımda duran manzara karşısında dona kaldım. Odanın dört köşesine hayretler içinde bakıyordum.Kapı kolundaki çürümüş yumurta kokusunda çorap , masanın üstünde duran pizza kutuları , hayalimdeki üniversite evi bu mu diye düşünrüken gözüme bişey takıldı. Yok artık ciddimisiniz yoksa o BOK mu ? Evet ciddi ciddi bok ve benim kıyafetimin üstünde arkama döndüm ve Ceyhunla Ulaşı suçlarcasına onlara baktım. İkiside bi anda gülmeye başladı ciddi olduğumu farketmemişlerdi galiba ." Ne gülüyosunuz be " diyerek atarlandım. Ceyhun gitti ve boku eline aldı, bi anda "malmısın ne yapıyosun" dedim. Sonra yavaş yavaş yanıma yaklaştığı zaman anladım ki bana şaka yapmışlar oyuncak bokmuş. Sinirli sinirli onlara bakmama rağmen onlar hunharca gülüyorlardı bi an yüzümde bi tebessüm belirdi ve bende onlara katıldım. "Bi daha böle şaka yapmayın" dedim. "Ama cidden bu ev toplanmadan kampa gidilmez " diyerek işe koyuldum.Önce Masanın üsütündeki pizza kutularını sonrada uzun yapraklı çiçeğin yapraklarındaki boxeri kaldırdım. Cidden o boxerlara nasıl dokunabildim bende anlamadım. Ardımdan Ceyhun ve Ulaşta evi toplamaya başladılar. Saat gece yarısı olmuştu biz anca evin temizliğini bitirmiştik. Daha kampa hazırlık yapıcaktık gerçekten çok yorulmuştuk Ulaş köşede sızmış Ceyhunun gözleri kapandı kapanıcaktı . Dayanamadım ve gözlerimi kapadım . Sabah olmuş uyuya kalmıştım. Kalktığımda boynum tutulmuştu. Yavaş yavaş kalkarken Ceyhun ile Ulaş eve gedliler ellerinde simit ve peynir vardı. "Günaydın uykucu" dedi Ceyhun . Normalde en erken ben kalkar kahvaltıyı ben hazırlardım."Günaydın" diyerek gülümsedim. "Hadi kalk elini yüzünü yıkada kahvaltıya oturalım" . Yavaş yavaş kalktım ve terliğimi yere sürterek tuvalete gittim. Yüzümü yıkayıp sofraya doğru yöneldim. Ulaşla Ceyhun başlamışalardı bile. Sandalyeye oturup bir "off" çektim "Çok yorulmuşum " dedim Ceyhunla Ulaşda onaylarcasına başlarını salladılar.Kahvaltıyı ederken bi anda aklıma kampa gidiceğimizi ve hiçbir şeyin hazır olmadığını hatırladım."Kampa gidicez ve hiçbir ey hazır değil " dedim . Ceyhun "Merak etme hazırladık biz" dedi. İki günde iki şok "siz iyimisiniz" dedim "siz daha kendi donunuzu kaldırmassınız nasıl olduda hazırlayabildiniz" dedim ve çayımdan bir yudum aldım.İkiside birbirlerine bakarak sırıttılar.Kahvaltımızı bitirip ortalığı toparladık.Kampa çıkmak için hazırdık. Arabaya eşyalaramızı yerleştirdik ardından her zamanki gibi Ulaş ve Ceyhun öne oturmak için bilek güreşi yapıyolardı. Hep kazanan Ceyhun olurdu normalde ama bu sefer Ulaş kazandı.Ceyhun yüzü asık arka koltuğa bindi . "Yola çıkmaya hazırmısınız " diye bağırdım. "Evet" dedi bağırarak Ceyhun "ya sen Ulaş sen hazırmısın" ,"evet" diye bağırdı oda. Hadi o zaman yolculuk başlasın. Giderken Ulaş hazırladığı CD den müzik açtı ve biz hepimiz araba içinde değişik anormal hareketler yapıyorduk. Bi an Ceyhun'un ayağını ağzına soktuğunu gördüm.Şaka yapmıyorum gerçekten. Yolu neredeyse yarılamıştık daha öğlen bile olmamıştı. Ceyhun "bence bir yerde durup dinlenelim" dedi. Haklıydı yorulmuştum. " Olur" dedi Ulaş.Köşede durup bir kafeye girdik. İçerisi , gündüz olmasına rağmen çok karanlıktı . Bir masaya oturup garsonun gelmesini bekledik. O arada Ulaş ile Ceyhun güneş patlamaları hakkında konuşmaya devam ediyorlardı. Ben de telefonumla oyalanıyorken yanımıza garson geldi . Garson "Hoş Geldiniz efendim ne arzu edersiniz " dedi . Ceyhun "ben bir latte alıyım" dedi. Ulaş "ben bir kapuçino alıyım " dedi. Bunlara ne oldu anlamadım normal kafeye gidince çay kahve buraya geliyorlar latte kapuçino ? Garson bana dönerek " siz ne arzu etmiştiniz " dedi. " Bende bir çay alıyım" dedim. Ve tip tip Ulaş'la Ceyhun'a baktım. Havalı takılmalarının nedenini anlamıştım arkalarında iki tane kız oturuyordu biri sarı saçlı biri kumraldı sadece birinin gözlerinin rengini görebildim maviydi. Ardından sipariş verdiklerimiz geldi. "Hadi çabuk için de hemen yola çıkalım " dedim. Hepimiz içeceklerimizi yudumlarken hava yavaş yavaş kararıyordu. Hepimizin içecekleri bitmiş masadan kalkıp ödememizi yaptık. Ve arabamıza doğru ilerledik.

Büyük Patlama ; GüçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin