Bir geceyi daha gündüz ediyorum. Bir kez daha gözyaşımın kalbime çizik olarak geri dönmesine izin veriyorum. Bir gece daha koyveriyorum. İçelim diyorum. Son kez. Bir hayali daha öldürüyorum. Bugünde içimdeki çoçuğun son kalan parçalarını yok ediyorum. Masum bir çoçuğun katiliyim yine bu gece. Bu günde güneşten bir haberim. Yine sabah yaşayamayıp da gece yaşadığım duygulara sarılıyorum. Bu gecede sakladığım duyguları serbest bırakıyorum. Aynı gözyaşlarım gibi. Bu gecede gelen iyi misin mesajlarını cevapsız bırakıyorum. Bu gecede onun gözlerindeki hüznü hatırlayıp dağılıyorum. Sanki unutuyormuşum gibi sanki hiç dağınık değilmişim gibi. Bu gecede seni sevdiğim için kendimden nefret ediyorum. Yanında olamadığım, yardım edemediğim her saniye ölüyorum. Kalbim ölüyor. Her baktığımda gözlerimin dolmasından nefret ediyorum. Ağlamaktan. Nefes alamamaktan. Yoruldum ne kadar yakınsan bi o kadar uzak olmandan. Bu gecede nefret ettim. Her şeyden. Herkesten. Senden. Benden. Sevmekten. Güçsüz olduğum kadar güçlü gözükmekten. Bu gecede başımdaki tüm dertleri unutup sana odaklanıyorum. Bu gecede ağladığın zaman yanında olamadığım için binlerce kez lanet ettim. Bu gecede sessiz sessiz seni sevdim. Bu gecede seni senin için senden vazgeçebilecek kadar çok sevdim. Bu gecede elimdeki sigara bile sana ağlıyor. Sana yanıyor. Bu gecede sevdim. Sen duymadan. Sessiz. Sensiz.