~1835~
Genç mösyö Peter'a her geçen gün biraz daha aşık oluyordu genç Lady Marilyn aşka inanmayan,erkekleri küçük bir yaratıkmış gibi davranan Marilyn yoktu.Aslında öyle bir Marilyn hiç olmamıştı çevresindekiler onun için bunları söylüyordu Marilyn de o söylenen şeyleri kullandı.
Ama asıl gerçek o değildi, hiç sevilmemişti, kimsenin biricik aşığı olmamış,gül kokulu mektuplar almamıştı.O çirkin yüzlü kızdı.Etrafındakilere bunları söylemek yerine kendini aşka inanmayan kalpsiz Lady diye tanıttı.
Ama aşka en çok o inanıyordu.
Kız kardeşi Lady Jenna fazla güzeldi,nişanlanana kadar ve hatta hâlen daha tonlarca gül kokulu mektuplar alıyor erkeklerden.O güzel olandı.Jenna eğer nişanlanmamış olsaydı Genç Mösyö Paul'u elde edebilirdi ve bu da Marilyn'in kalbini paramparça edebilirdi.
Çünkü möysö Peter'a olan hislerini iliklerine kadar hissediyordu.
Tanrıya şükür diye içinden geçirdi Marilyn.'Tanrıya şükür nişanlandı'
******
2016Bugün yine aynı şey olmuştu.Marilyn gelmiş,abimle takılmış ve ben yine en uzak köşeden onları seyretmiştim.
Marilyn'i abim ile mutlu görmek beni paramparça ediyordu.Ve bu parçalar artık canımı yakmaya başlamıştı.Kendimi hasta hissettiğim için okula gitmemiştim bu gün belki biraz huzur bulurum diye evde tek başına takılma planları yapmıştım fakat benimle aynı düşünceyi paylaşan biri daha vardı.
Michael Mendes.
Beni evden kovabilirdi,hatta odama bile kitleyebilirdi ama yapmadı.Sanki beni o parçalarla boğmak istermişcesine ortalıkda dolanmama laf etmemişti.
Umarım cehennemde yanarsın Michael Mendes.
Mutfaktan çıkarken gülüşme seslerine lanet ettim.Bu kadar komik ne olabilirdi ki.Salona geçip öfkeli bakışlarla onlara baktım.Sanki odaya giren babalarıymış gibi korkuyla bana baktılar.
"Shawn" dedi Marilyn dostane sesiyle."Kaşlarını o kadar çok çatarsan hep öyle kalırlar" ve yine kahkaha sesleri.
Umursamadım ve tekli koltuğa oturup portakal suyumu yudumlamaya başladım.Kesinlikle beni kimse acılar çukuruna atmamıştı.Bizzat ben kendim atlamıştım.Şu an odama çıkabilir ya da evden uzağa gidebilirdim ama hayır ben Marilyn'in bir başkasıyla mutlu olmasını seyretmeyi seçmiştim.
Cameron haklıydı ben kesinlikle mazoşistim.
Michael'in telefonu çaldığı için salondan çıkınca keyifle arkama yaslandım.Marilyn aşık olduğum gülümsemesiyle bana döndü."İyisin değil mi? dedi."Kendini iyi hissetmediğin için okula gitmemişsin"
İşte sevdiğim Marilyn.Abim ortada olmayınca yine benim arkadaşım oluyordu,yine sadece benimle konuşuyordu.Belki de bu yüzden buradaydım abimin yokluğundan faydalanıp Marilyn'in sadece bana gülmesini seyretmek için.
Omuz silktim."Cebir ödevimi yapmamıştım" dediğimde istemsizce gülümsedim.
"Seni aptal" dedi gülümseyerek.
Ve yine sessizlik oldu.Eskiden saniyeler bile kelimelerimize yetişemiyorken şimdi iki sessiz arkadaş olmuştuk.Bir şeyler söylemeliydim abim neredeyse gelecek ve bu büyülü ortamı bozacaktı.Bir kez daha bana gülümsemeliydi.
"Durağı yıkacaklarmış" aferim aptal skor tablona benden on puan.
Buruk bir şekilde gülümsedi."Bize ne oldu Shawn" dedi birden."Kalemizden ne ara koptuk,ne ara bu kadar büyüdük"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VIOLET QUEEN/Mendes
FanfictionVe bizim aşkımız sevgilim,sadece kötü bir lanetten ibaretti.