USTA HAREKÂT EKİBİ

PAİNTBALL EĞİTİMİ

General evden çıkalı aradan tam tamına 4 saat geçmişti. Gürbey yemeğini yedikten sonra saate bakarak gelme vaktinin olduğunu anlamıştı. Öncelikle temiz bir duş alıp sonrada gardroptan elbisesini giydi, odadan çıkmak için kapıya doğru yönelirken masanın üstündeki çerçeveye baktı çerçevenin içinde eski ekibi ile çekildiği fotoğraf vardı, hafif bir gülümseme ile çerçeveyi geri koydu. Askılıktan polarını hızlı bir şekilde giyerek oturma odasında olan araba anahtarı ile cüzdanını aldı. Apartmandan çıkarak arabasına bindi, kampın yolunu biliyordu nede olsa eskiden orda çalışıyordu. Kampa vardığında güvenlik klübesindeki askerler arabayı durdurarak kontrol etti uzun süre geçmeden bagaja vurarak geç işareti yaptı. Gürbey arabayı parkettikten sonra merkez binaya doğru yürüdü. Binadan içeri girerek etrafı şaşkın bir bicimde inceledi, baya şeylerin değiştiğini farketmişti ilk başta binanın renkleri gözüne carpmıştı yeni boyandığı heryerden belliydi. Dikkatini toplarken arkasından gelen bir ses tüm dikkatini bozmuştu.

"Eskisi gibi bulamadın değilmi ?" Gürbey arkasına döndüğünde sesin General'den çıktığını farketti ardından General "Hadi gel seni bekleyenlerin yanına giderim."

Gürbey olur şeklinde kafasını salladıktan sonra General'i takip etti. Asansöre binerek 3 kat üste çıktılar ardından sağdan 2. kapıya girdiler. Odadaki herkes General'i gördükten sonra ayağı kalktılar odada 4 kişi vardı.

General " Bildiğiniz gibi hain avrupanın oyununu bozan ekibin lideri Gürbey olacak. Böyle dişli bir ekibi ancak Gürbey gibi şahıs yönetir"
General masanın baş koltuğuna oturduktan sonra Gürbey'i yanındaki koltuğa çağırdı.

General boğazını temizledikten sonra " Evet Hilal haberler sende. " Hilal Laptopu masanın üstüne koyduktan sonra "Efendim Amerika ile aramızda olan gerginlik son dereceye geldi, Avrupa yetmezmiş gibi birde Asya'daki ülkeler ile aramızı kızıştırıyor. Rusya halkı ise Moskova'daki Türkleri katlediyor. "

General kızgın bir ses tonu ile "Şimdiden kan akmaya başlattılar ama rahat olsunlar şu Lozan Antlaşması bitsin kim kimin kanını akıtıyor göreceğiz. " Derin bir nefes aldıktan sonra "Teşekkürler Hilal , evet Demir sıra sende ekiple ilgili haberler nasıl. "

Demir elindeki kağıtları  masaya bırakarak " Evet efendim ekip belirlenen tarihten önce  ve seçilme olmadan Türk Silahlı Kuvveti tarafından kuruldu. Ekip 6 kişiden oluşuyor , ekibimizin askerleri şu şekilde oluşacak 2 bordo bereli komutanı, 1 bordo bereli eğitimini üstlenen kişi, 1 tanede ülkenin en iyi Polis amiri, 1'de Gürbey komutan ve gelelim işin en iyi tarafına sağolsunlar Azerbeycan ülkesi elindeki en iyi 3 askerden 1 tanesini ülkemize  göndermişler. "

General'in gözü parlayarak "Sağolsun Azerbeycan herzaman olduğu gibi şimdikde arkamızda oldular. " General ayağa kalkarak " Neyse hepinize teşekkür ederim asıl toplantı, yarın yeni ekip üyeleriyle birlikte olan toplantımızdır , herkes çıkarabilir. "

Gürbey'de çıkmak için ayağa kalkarken General " Gürbey bu is bitene kadar sen kampta kalacaksın Cihan sana kalacağın odayı gösterecektir, elbiseleri dert etme saat 9:30 gibi odana gönderirim ne zaman yemek yemeğe ihtiyaç duyarsan yemekhane gidebilirsin. "

Gürbey Cihan'ı takip ederek odasına varmıştı , Cihan kapıyı açtıktan sonra
" Buyrun efendim odanız burası. " anahtarı uzatarak "Buda anahtarınız efendim " Gürbey sağolasın diyerek içeriye girerken asker selam vererek oradan uzaklaştı.

Gürbey odaya girdikten sonra odayı inceledi nede olsa uzun süre burada kalacaktı. Televizyonun karşısındaki koltuğa oturarak televizyonu açtı zaman hızlıca geçmişti Gürbey televizyona kitlenmişken kapı çaldı, Gürbey kim bu diye mırıldanırken kapıyı açtığında karşısında Cihan vardı