İzmir'de yaşıyormuşuz.İsmim Selin'di.Ve benim hikayem böyle başlamıştı. Benim ailem yoktu, hayat adil değil derler ya hani işte öyleydi. Yalnız doğdum, yalnız yaşayacağım. En azından öyle sanıyorum.Yetimhane deyince insanlar düşünürler önce. Derler ki " Kendine şükret , sen yetim değilsin." Peki biz neye şükredeceğiz ? Bizim şükredebileceğimiz eşyamız bile yok. Sadece zehir olan bir hayatımız var. Kim zehir etti bizi ? Kim istedi böyle olmasını ? Yetimhane bizim için bir hapishane , Karanlık oda cehennemdi. Cehennem dediğimiz yerde bazen bir mucize olur, hayatımız değişirdi. O hikaye orada başladı. Hayatımda ilk kez cehennem aşığıydım.Hayatımı ona bağlamıştım.Şimdi benim hikayemi siz de yaşayın, siz de benim hayatımı anlayın.Yetimhane de ki çocukların neler çektiğini anlayın ve siz biraz olsa bile hayata düm düz değil insanların gözünden bakın diye.Benim amacım insanlar şükretmesi değil insanların biraz olsun hüzünlenmesi ve aklını başına toplaması dedim.
Her gün olduğu gibi müdüre hanım beni uyandırmadan kalktım.Ve karşıda bir çocuk gördüm.Aman allahım! Bu neydi?Gerçekten çok şaşırdım. Bizim yetimhanede yakışıklı çocuk imkansız gibi bişeydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Oda #thewattys
Teen FictionYetimhanedeki 2 çocuğun hikayesi.Karanlık odanın aşkı...