Savaş Şirketi (deneme)

Part 3

Bazı bağlantılarımı kullanarak bir sonraki savaşın yerini öğrenmeye çalıştım. Birçok ülke olabilirdi ama en büyük olasılık Libya gibi görünüyordu. ABD'nin sekreteri şifreli konuşmalar ile sanal ortamda savaş sinyalleri veriyordu. Kaddafi'ye ülkeyi terk etmesini işaret eden bir çok cümle ve içerik vardı. Yakından inceleyip göz attım Kaddafi ülkeyi terk etmek üzereydi, evet şirketin yeni hedefi LİBYA...

Saldıracak ülke belli ABD 2009 sonunda soluğu ABD de aldım karış karış tüm ülkeyi dolaştım tam bitkin bir şekilde geri dönmeyi düşünürken gözüme ufak bir tabela göründü, sokak tabelası sol taraftaki sokağın adı "Warden ST." Sağ taraftaki sokağın adı "incense ST." bir şey ifade etmiyor gibi görünse de evet şirket tam karşımdaydı! Önümde kocaman "WARINC" yazıyordu. İki sokağın ilk 3 harfi bir araya gelince çıkmıştı yazı bu bir tesadüf olamazdı. Mason simgesi olarak bilinen tek gözü hemen hemen herkes bilir, şirketin I harfinin üzerinde bu simgeye benzer bir şey vardı. İki levhanın birleştiği yere çömdüm ve etrafı kolaçan etmeye başladım. İşe yarayacak herhangi bir şey arıyordum ve buldum iki katlı bir evmiş aradığım ahşap yapılı, eski bina gibi görünen klasik Amerikan evi ama tek farkı rengi tüm mahalle tek tip beyaz iken bu ev buz mavisi olarak bilinen mavimsi değişik bir renk tabi tek ayrıntı bu değil en lüks araba bu evin bahçesinde ve Mason simgesi olarak bilinen defneyaprakları ile donatılmış bir bahçe.

Eve doğru ilerledim biraz tedirgin biraz ürkek, kapı aralandı içeriden yaşlı adam baktı ve ne istediğimi sordu, elimi Napolyon gibi göğsümün üzerine koydum, (bu duruş 3.derece mason duruşudur) yüzüme baktı Jack mi gönderdi dedi, hayır dedim şifrenizi çözdüm kimse bahsetmeden aranıza katılmak istiyorum dedim. Kapı ardına kadar aralandı ve kolumdan tuttukları gibi içeri aldılar. Ne olacağını bilmiyordum damdan akar gibi bu işlerin yürümeyeceğini elbet biliyordum ama içimdeki merak hiddet alevlenince bir şeyler yapmak zorundaydım artık dönüşü olmayan lanet olası bir pisliğe bulaşmıştım, ya ölecektim ya öldürecektim.

3 gün oldu gün yüzü görmüyorum bir kuru ekmek ve bir yudum su ile geçiyor vaktim. Ellerimden duvara asılı vaziyette üstümde hiçbir şey yok. Eski zindanlar gibi pis kokulu bir yer. Hiçbir şeye elimi sürmeden geçirdiğim 3 koca gün. Önüme bir tasta su ve ekmek koyup çıkıyorlar ellerimi çözüyorlar ama ben dokunmuyorum, dokunamıyorum...

1 haftanın sonunda hücreme güzel giyinişli biri geldi ve geçen günlerimi sordu, "arkadaşım şeytan bana yardımcı oluyor senin bile yiyemediğin birçok şey bana burada sunuldu" dedim garip bir biçimde yüzüme baktı götürün bunu giydirin hazır artık dedi. Ufak araştırmalarım neticesinde bu şirketin mason kuruluşu olduğunu öğrendim ne kadar gizli bir tarikatta olsalar hemen her oyunlarını biliyorum kirli karanlık bir hücreye tıkarlar adamı aç susuz ömür geçirtirler ta ki şeytanı efendisi olarak görene kadar.

İlk görevimi verdiler ABD'nin arka sokaklarındaki gangsterler, basit bir işti birkaç tanesinin başına sıkınca benden artık emin oldular ve tarikatlarına aldılar. Sonraki görevlerim ise tam bir şeytan işi pislikti, cami patlatmak nasıl yapacağımı düşünürken tüm cemaati gizlice haber saldım planımı açıkladım.