Mezarlıktan dönerken Minho'nun üzerine alışılagelmedik bir karamsarlık çökmüştü. Arkadaşları onun son bir haftadaki halini, önceki haliyle karşılaştırmaya bile korkuyorlardı fakat şu anki hali en beteriydi. Zihnen çok yorulmuştu ve bu hortlak olayını daha ne kadar kaldırabileceğini bilmiyordu. Hortlak, en yakın üç arkadaşını tereddüt bile etmeden öldürmüştü. Kız kardeşine ne zaman el süreceği belli bile değildi.
Tüm bunlar, Minho'yu o kadar çok yormuştu ki, bu bir haftada 20 yaş yaşlandığını hissetmişti esmer genç.
Bu yorgunluktan biraz uzaklaşmak için telefonunu kapatıp yatağıyla bütünleşme hayalleriyle evine girdiğinde, kız kardeşi ve elindeki 1 metrelik ayıcık neredeyse yüreğine indiriyorlardı.
"Abi, Bay Teddy'i buldum! Kayboldu sanmıştım... Ayıcığımı ödünç aldığını neden bana söylemedin?"
"Ödünç mü? Ne yapayım ben senin ayıcığını?"
Danah ve Minho, birbirlerine kafa karıştıran ifadelerle baktıkları sırada Danah konuşmaya başladı.
"Ama senin dolabından çıktı."
"Benimle dalga geçiyorsun..."
Yalnızca kardeşi değil, evren onunla dalga geçiyor olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. Teddy [Minwoo Texting]
FanfictionKJW: ... KJW: Birazcık da olsa akıllandın sanmıştım... KJW: Anka Kuşu filan sandın galiba sen beni? KJW: Küllerimden doğmamı mı bekliyordun? HuGeBoY: Öyleyse birisinin içine mi girdin? KJW: Birisinin değil, bir şeyin. KJW: Kız kardeşinin 1 metrelik...