Sabah uyandığımda Atakan yanımda yoktu off şimdi bu halde onu mu arıycam... Elime telefonu aldım saat 07:12 gösteriyordu. Hemen rehbere girerek Atakan'ı aradım.
20 sanıye sonra;
Atakan: Alooo aşkım.
Defne: Nerdesin aşkım. Nolur gel.
Atakan: Bişey mi oldu.
Defne: Yok yok, bir şey olmadı sadece seni göremiyince. Neyse sen gel.
Atakan: Tamam canım 5 dakkaya ordayım.
Tamam diyerek telefonu kapattım. Dün ne kadar farkettirmemeye çalışsamda sırt yüzeyim çok ağrıyprdu. Neralde bugünde dünün yorgunluğu var.... En iyisi Atakan gelmeden şu yorgunluğu yok edeyim, diye düşündüm. Hasta yatağından doğrularak, odada ki lovobaya gittim aynanın karşısına geçtim. Saçlarıma biraz çeki düzen verdikten sonra, lavobo da yüzümü yıkadım. Odaya girdiğimde;
Defne: Ayyy aşkım bunlar ne.
Atakan: Süprizzzzz.
Atakan elinde bir tepsi ile kahvaltı getirmiş. Etraftada kalpli balonlar vardı. Etrafı izlerken masada duran paket birden ilgimi çekmişti. Heralde Atakan aldı diye düşünerek hem merak içinde hem de umursamazca Atakan'a sarılıp bütün yaptıkları için teşekür ettim.
Atakan: Defne, gerçekten seni bu duruma soktuğum için beni affet.
Defne: Ya sen şaka mısın? Ben sana küsmedim, kırılmadım ve şunu bilki sen affedilcek bişey yapmadın aşkım :) :) :)....
Atakan bana sarılmıştı. Üzgün gözüküyordu off ben onun önüne atladım o bilmiyordu bile kendini suçlaması benim canımı daha yakıyordu. Nolur biri şuna bışey söylesin böyle yapmasın....
Defne:Canım hadi kahvaltıyı yapalım mı?
Atakan: Tamam olur canım.
Masanın üzerine koyduğu kahvaltıyı alıp hasta yatağına koydu bir tarafına ben diğer tarafına Atakan oturduk. Gerçekten kahvaltı süperdi. 25 dk içinde kahvaltı bitti. Atakan tepsiyi hastanenin yemek hanesine bırakmaya giderken bana döndü;
Atakan: Canım bu paket ne?
Şaşırmıştım...
Defne: Senin değil mi?
Atakan başını hayır anlamında salladıktan sonra, paketi vermesini istedim. Gerçekten şuan içinde ne olduğunu ve kimin yolladığını çok merak ediyordum...
Paketi açtığımda içinde bir demet papatya ve en sevdiğim çikolata vardı. Çikolatanın üzerinde ''Yağız'' yazıyordu. Atakan ''Yağız'' kim dercesine bana gözlerini dikerken. Sinirden ne yapacağımı bilemedim resmen. Atakan en sonunda sordu;
Atakan: "'Yağız kim?''
Defne: Es-- ki sev--gilim.
Atakan: Ne?
Defne: Atakan nolur sus. Off zaten çıldırcam.
Atakan'dan;
Defne gerçekten çok sinirlenmişti daha yeni ameliyattan çıkmıştı. O yüzden sinirlendirmemek için;
Tamam canım, birden sinirlendim. Kusura bakma. Tamam anlamında başını salladı ve bana sarıldı. Ağlıyor muydu? Gözlerinden damla damla düşen göz yaşlarını silmeye çalışırken. Ellerimle sildim. Sadece ''noldu'' diyebilmiştim ?Defne'den;
Ona anlatamayacağım şeyler vardı. Bu yüzden önemli değil sinirimden ağlıyorum diyip geçmek en güzeliydi. Atakan'ın gözlerine bakarak ''önemli değil sadece birden sinirlendim ondan'' diyebilmiştim. Off insanın sevdiğine yalan söylemesi.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZLIKTA Kİ BULUŞMA
Random*Bu hikayede bir yazlıkta yaşanan aşkı anlatılmıştır...* Kısaca konusu: okul hayatından bıkmış artık tatilinde kendisini bu sıkıldığı şehirden atmak isteyen kızın, kaçıp yazlıklarına gitmesi... Kızın yazlığa girince gördüğü o çocuk ile başlayan nefr...