BENİM ADIM YALNIZLIK

BÖLÜM 1. SOKAK KIZI

"Kadın bağıra bağıra haykırdı kimsesizliğini lakin yine de duyuramadı sesini."

Omzuna dokunan elle yerinden sıçrayan genç kız uykulu gözlerini kırpıştırdı ve onu uykusundan eden kişiye baktı. Karşısında yirmili yaşlarının ortalarında gözüken genç  bir adam duruyordu.

"Hey, korktun mu?" diye sordu kendisine ürkek gözlerle bakan genç kıza. "Seni buralarda ilk kez görüyorum buralarda!" diye devam etti genç adam. Genç kız şaşkınlığını üzerinden atamamış olacak ki adama boş gözlerle baktı. Adam tekrardan elini omzuna dokundurup onu sarsacakken genç kız yerinden sıçradı.

"Korkma, güzelim benden sana zarar gelmez. Sana yardımcı olmama izin ver."

"Yardım istemiyorum, beni rahat bırak." dedi nihayet konuşabildiğinde genç kız.

"Ooo asabiyiz. Bak, benim adım David, senin adın ne?" diye sorarak konuşmasında ısrarcı oldu genç adam. Genç kız kurtuluşunun olmayacağını anladığında gitmek için bir iki adım attı fakat genç adam gitmesine izin vermedi. Genç kıza doğru ilerlerken genç kız geriye doğru gitti ve kaçışı olmayan genç kız duvarla bütünleşti.

"Biliyor musun hiç bu kadar kibar olmamıştım. Kibarlıkla bir yere varılamayacağını biliyordum fakat bu güzelliğe nezaket göstermek geldi  içimden. Anladım ki hata etmişim." diyerek genç kıza bir adım sokuldu. Karşısındaki kız çok güzeldi ve onu görür görmez etkilenmişti. Genç kız adamın dalgınlığından istifade ederek adamı itti ve kaçacakken adam anında kendisini toparlayarak genç kızı sol kolundan tuttu. Bunun üzerine genç kız boşta olan sağ eliyle adama sert bir tokat attı. Bunu beklemeyen adam bir an afallasa da kendisini toparlayarak genç kızın tokadının iki kati şiddetinde kıza vurdu. Yanağındaki şiddetli ağrıyla yere kapaklanan kız acıyla inledi ve ağzına gelen metalik kan ile elini dudağına götürdü. İçine yerleşen korkuyla gözyaşlarına hakim olamadı ve titrek bir sesle "Lütfen, izin ver gideyim. Ben sana birşey yapmadım." dedi adama bakarak.

"Birşey yapmadın evet ama yapabilirsin. Mesela bir güzelliğe ne dersin? Birbirimizi eğlendirebiliriz değil mi?" diyerek genç kızı baştan aşağı süzdü. Genç kızın siyah saçları kalçasının aşağısına süzülüyordu ve gözlerinin önüne düşen perçemleri mavi gözlerindeki korkuyu gizleyemiyordu. Üzerinde ise dizine kadar inen koyu mavi, üzerinde yer yer renkli küçük çiçekler bulunan elbisesi omuzlarından aşağı düşüyordu. Yalınayak ayaklarıyla geriye doğru gitmeye çalışırken adamın dudakları alayla kıvrıldı.

"Boşuna kaçmayı umut etme, bunu başaramayacağını biliyorsun. Bak eğer uslu bir kız olursan canını acıtmayacağım." dedi karşısındaki adam ve elini pantolonuna götürerek kemerini açtı. Bu durum genç kızın çığlık atmasına yetmişti. "İmdat!" diye çığlık atarken sesinin cızırtısı geceye karışıyor ve korkusunu ortaya döküyordu. Ani bir hareketle ayağa kalktı, kaçmaya yeltendi fakat başaramadı.

Karşısındaki gözü dönmüş adam, genç kızı belinden yakalarken; "Sana zarar vermek istemiyorum fakat sabrımı zorluyorsun." diye bağırdı. İçmişti, hem de fazlasıyla. İçkinin yanında aldığı madde ise kan akışını hızlandırıyordu. Genç kızı  kendisine bastırırken genç kızın çığlıkları sokağı inletti.

"Bırak kızı David!" diye arkalarından bir ses duyulurken adamın vücudu kaskatı kesildi ve genç kızı bırakarak sesin sahibine baktı.

"Biz sadece eğleniyoruz Angel, müdahale etmeni gerektirecek bir durum yok ortada!"