⛔ 1 - Kabus ⛔

1.6K 32 6
                                    

Arkadaşlar bu benim ilk kitabım olacak. Yazım hatalarımı söylerseniz diğer bölümlerde hata yapmamaya çalışacağım.

İnşallah severek okursunuz...

Annem sabah beni sakin ve güzel bir şekilde kaldırdı. Bugün tatildi. Neden bu kadar erken kalktım? Hep geç kalkıyoruz ama bugün kesin bir şey olacak veya önemli biri gelecekti. Bunu sadece zaman gösterebilirdi. Merakım sonucu annem soru sordum.

"Anne bugün özel biri mi geliyor?"

"Evet kızım. Gene baban..."

"Gene ne yaptı? Zaten ablamları evlendirip evden yolladı. Sıra bana mı geldi?"

"Kızım biliyorsun ben seni asla bırakmak istemiyorum ama baban işte."

"Babamsa babam. Ama çocuklarını erken yaşta evlendirince ne oluyor? Diğer kız babaları kızlarını zorla başkalarına zorla verirken benim babam olacak o adam beni evlendirmek için uğraşsın dursun. Ölsem arkamdan ağlamaz o herif!"

"Ne ölmesi kızım. Tövbe tövbe. Babanı kızdırmada üstüne elbise giyip aşağıya in."

"Elbise giymesem olmuyor mu?"

"Baban işte kızım. Neyse sen üstünü değiştirip aşağıya gel."

"Off, neyse tamam anne."

Annem çıkınca odamdan istemesemde yatağımdan doğrulup dolabımın karşısına geçtim. Sanki çok elbisem varya. Beyazlı pembeli elbisemi giydim. Bu elbiseme bayılıyordum. Üst kısmı beyaz diğer yerleri de pembeydi. Siyah topuklumu da giyip odamdan çıktım. Babamın yanında biri vardı. Sanırım işten bir arkaşıydı.

"Kızım bu sevgilin olacak adam." dedi bana bakarak.

Bir saniye. Babam yaşımdaki adam benim niye kocam olacakmış? Birde evlenmek için baya bir gençtim.

"Hadi Erdem bey biz aşağıya inelim."

"Tamam Sedat bey." diyerek evden çıktılar.

Ben ağlamak istiyordum tamda yeriydi. Ama babam ağladığımı görürse beni öldürmekten beter ederdi. O yüzden sadece dişlerimi sıkmak ile yetindim. Babam ile Erdem amcayı fazla bekletmemek için aşağıya indik. Amca dedim gördünüz sanırım. Babamdan bile yaşlı duruyordu bu herif.

Arabaya binmişler bizi bekliyorlardı. İstemeye istemeye bende arabaya bindim. Bi 5 dakika sonra varacağımız yere gelmiştik. İyi ki gelmişiz. Daha yol olsa ben gürültüden ölecektim. Babamla konuşmaya bir başladılar gelene kadar susmadılar. İçeride de müzik sayesinde kimin ne dediğini zorlukla veya hiç anlamıyorsun. Benim bir şekilde burdan gitmem gerekti. Ve kimi arayacağımı da biliyordum. Anıldı arayacağım kişi. Ve sadece o bana yardımcı olurdu. Ben tuvalete gitme bahanesiyle tuvalete gittim. Kaçmayacaktım. Alt tarafı telefon konulacaktım. Telefonumu cebimden çıkarıp Anıl'ı aradım. Bir iki çalmaya o da telefonunu açmıştı.

"Anıl. Beni almaya gelir misin?"

"Gene ne oldu?"

"Sen diyeceğim yere gel. Gerisini bilmesende olur."

"İyi ki sorduk. Evet nereye geliyorum?"

" 'Grant Restaurant' buradayım. Yerini biliyorsun demi?"

"Şansıma sıçayım."

"Noldu lan?"

"Babamın yemek toplantısı için bizde buraya gelmiştik."

"Bunun neresi kötü? Hem daha iyi sizin eve uzak hem arabayı çıkarıp mazot yakmana değmez."

Kurtarıcım Bir PsikopatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin