Sen bir uçurtmasın , küçük bir çocuğun elindeki uçurtma . O , seni gökyüzüne doğru uçururken sen , onun minik ellerindesindir . O seni uçururken nasıl mutluysa sen özgür olamadığın için mutsuzsundur aslında . Bir ip , seni o minik ellere bağlı tutan bir ip . Ve tam o anda ansızın hiddetlenir rüzgar , sanki seni duymuş gibi koparır o minik ellerden . İşte şimdi değişir roller . O , seni uçuramadığı için mutsuzken sen özgürsün diye mutlusundur aslında . Taa ki rüzgar hiddetini bırakıp senin mutluluğunu almak istercesine yeryüzüne savururken , seni gökyüzünden ayırırken . Kırılır parçaların ama en çokta kırar parçaların . Aynı anda seni hem mutlu hemde mutsuz yapan bir parçandır rüzgar . Seni tutsak edip mutsuzluğa mahkum ettiğini düşündüğün an bırakır tekrar gökyüzüne , özgür bırakıp mutlu ettiği an ise çarpar yeryüzüne .
Dedim ya işte ;
Kırılır parçaların , kırar parçaların .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gece'nin Esiri
Roman pour AdolescentsIşıktan kaçıp karanlığa sığınanlara , Sabahtan kaçıp geceye kucak açanlara , Herkesten kaçıp kendine sığınanlara.