'Ah şu İstanbul!' diye söylendi. Havasına suyuna asla güven olmaz asla bu şehrin! Yataktan güzel güneşli bir güne başlama umuduyla kalkıyorum. Perdeyi aralayıp dışarıyı bir kolaçan ediyorum. Ne güzel bir gün! diyerek yazlıklarımı üstüme çekip sokağa atıyorum kendimi. Emeklilik hali sen bilmezsin. İş güç de olmayınca, evde, sokaklarda, parklarda geçiriyoruz tüm günümüzü. Bir bakıyorsun öğle saatinde yağmura yakalanmışsın. Bulutlu bir sabah yağmur yağacak diye sıkı sıkıya giyinip çıktığımız sokaklarda kan ter içinde kalıyor yine hastalanıyoruz. Ne yapacağıma karar vermek mümkün değil bu şehirde. Bakın sizde şifayı kapmışsınız. Neyiniz var dostum! Sizin de benim gibi üstünüzde kırgınlık mı var? Böyle havalarda dikkatli olmak gerekir."
Genç cevap vermedi.
Göz ucuyla uzun uzadıya konuşan adamı çaktırmadan izledi. Oysa kır saçlı adam rahatsız edecek şekilde genci izlemeye devam ediyordu. Başkalarının ilgilenmeyeceği ilaç içme anını bile dikkatle izlemek kadar meraklı davranırken dengesizce açtığı tuhaf konularla, genci istediği bir muhabbetin içine çekmeye çalışmıştı.
Genç adam, buna karşılık anlamsız gözlerle, konuşmaya kendisini katmaya çalışan adamı hissettirmeden izlemiş, açmaya çalıştığı muhabbeti umursamadığını, ilgisini çekmediğini, böyle konuşmaya devam etmesinin bir anlam ifade etmediğini onun yüzüne anlamsızca bakarak anlatmaya çalışıyordu.
Kır saçlı adam sonunda susmak zorunda kalmıştı. Genci konuşmaya zorlamanın sonuç vermeyeceğini anlamıştı. Tam bir hayal kırıklığı içerisindeydi. Askerlik görevini yapan her gencin "hafızasına kazınan askerlik dönemini" hatırlaması da gencin ilgisini çekmek istemişti. Oysa ki asker ocağında, vicdansız komutanlar ve bir üst dönem olarak vatani görevlerini yapan askerlerden korunabilmek için müthiş bir bağlılıkla birbirine kenetlenen genç askerlerin hayatı boyunca anlattığı yalanlarla dolu askerlik anılarını depreştirmeye çalışarak genci muhabbetin içine çalışmaya çekmişti. Ders verircesine, emirlerini kayıtsız şartsız uygulayan uysal, işlenebilir gençlerden biri ile tekrar sivil hayatta görüşerek o muhteşem günlerini tekrar hatırlamak istemişti.
Yanındaki sakallı adama, kendisinin çok hoş sohbet biri olduğunu, bu özelliğini başkalarından gururlanarak duyduğunu, insanların onunla konuşabilmek, muhabbet edebilmek için para bile teklif ettiklerini kibirle anlatıyordu.
Sakallı adam ise bu özellikleri olduğunu bildiğini ve kullanması gerektiğini, televizyonda bazı kişilerin sohbet programlarına katılarak oldukça fazla para kazandığını, hatta boğazda yalılar alacak kadar kazançlar elde ettiğini başkalarından duyduğunu söyledi.
"Bu rakamlardan oluşan paralara aklım ermiyor. Söylemesi bile oldukça zor ki!" Ağzında rakamlardan oluşan bir cümle geveledi. Kır saçlı adamın konuşmalarından bir şey anlamadığını fark edince, kendisini neden anlatamadığının gerekçesini anlatmaya çalıştı.
!R5?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR ŞEYİM YOK
General Fiction"Depresyondaki bir gencin hikayesi "Kavga etmekse, kavga etmek! Ben her şeye hazırım. Korkma dostum! Bir asker olduğumu bir kez daha sana hatırlatmam gerekiyor. Ne gençleri tokatladım ben. Boylu poslu alt edilemez ne gençleri dize getirdim ben. Bir...