Bir ay sonra

3 0 0
                                    

Biz Enes ile çok yakın arkadaş olduk. Böyle bildiğin kanka olduk. Ama böyle ondan da yakın. O beni çok iyi tanır oldu ben onu. Hep teneffüslerde o, ben, Gaye, Ömer geziyoruz ve tabi neşe kaynağımız Mete. Ömer demişken Enes'i ön sıramda ilk gördüğümde yanında da Ömer vardı. Üçü de benle Gaye gibi çok yakın arkadaşlarmış, Mete, Ömer ve Enes...

Ne zaman eski arkadaşlarımızla karşılaşsak Gaye'yle, Enes ve Ömer yanımıza gelip iyi biri mi diye kontrol ediyorlardı, tanışma bahanesiyle. Eski arkadaşlarımız genelde şakacı tiplerdir. Şakanın arasında bize ters bir şey söyleseler ki bu genelde erkekler oluyordu, Enes ve Ömer dalıyorlar sonra bir köşeye çekip bir şeyler konuşuyorlar. Sonuç olarak ne zaman o arkadaşları görsem yönlerini değiştirir oldular. Sürekli bir koruma edasıyla geziyorlar. Bizim korumalarımız.

Akşamları önce Gaye ile beni eve bırakıyorlar sonrada onlar gidiyorlar. Her sabahda yine onlar alıyorlar ve okula gidiyoruz.

***

O günde onlar aldı. Sonra okula doğru yürüyorduk. Gaye ile Ömer önde benle Enes'de arkada gidiyorduk. Mete bugün teyzesinin evinden gelecekti. Okula giderken önce çantanın sırtıma yaptığı baskıdan sırtımın ağrıdığını hissettim. Çantayı acıyla yukarı doğru çektim. Birden çantamı birinin aldığını hissettim. Arkama döndüğüm de Enes'in çantamı taşıdığını gördüm eliyle 'bende' işareti yapıp göz kırptı ve güldü.

Gülünce o yeşil çimen gözleri çok güzel duruyordu. İlerlerken bir an gözlerimi ondan alamadım. Sonra o da bana baktı. Güldüm ve utancla kafamı öne eğdim. Okula gelmiştik bile. Sıraya geçtik yine ben Enes'le Gaye'de Ömer'le oturdu. Ders başladı. Enes dersde uyuyordu. Bende kıyamadım. Gaye'yi dürttüm. 'Sen yaz ben alırım' meselesi. "Tamam" dedi. Bende kolumu sıraya koyup yattım. Biraz onu izledim. Birazda ben yorulmuştum. Fizikçi gözlüğünü indirip o cırlak sesiyle " Enes uyuyor musun?" dedi. Bende bir yandan onu kaldırmaya çalışıyordum. Bir yandan da hocayı oyalamaya. Herkes Enes'e bakarken kalktı "hocam uyumuyorum biraz rahatsızım da..." dedi. Sonra yatmaya devam etti...

Bir ara o kurtuluş melodisi çaldı sınıf dünyanın en sıkıcı dersinden çıkarken pardon pardon kaçarken koridor onların sesleriyle inliyordu.

"Ziiiiill!!!" Fizikçi hoca bozulmuşa benziyordu. Ama hiç islifini bozmadan kaşlarını çatarak yürümeye koyuldu. Mete ön sıradan bizim yanımıza geldi.

"Ulan şu fizikçi evli mi acaba?"

"Noldu lan hayalindaki kadını mı buldun he?" Enes'in bu lafiyla hepimiz anırmaya başladık.

"Yok be oğlum. Ben eğer kocası varsa gece 2 rekat namaz kılayım da ardından adama dua edeyim diyecektim." hepimiz gülmeye başladık. O sırada arka sıralardan Beyza'nın Enes'i kestiğini gördüm. Biraz daha kesti ve yanındaki İrem'e bir şeyler fısıldadı. İrem paçozu da Enes'i kesmeye başladı. Onlara sinirlenip Enes'e sarıldım durduk yerde. Şaşkın bakışlarını bana savurduğu an Mete'ye de diğer kolumu attım omzuna.

"Hayırdır nedir bu sevgi gösterisi?" dedi gülerek Ömer. Kekeleyerek konuşmaya başlamıştım bile. Sonumuz hayır olsun ne diyeyim. Umarım yerler.

"Ee-... Şey içim-den geldi öylesine." dedim. Galiba yediler deyip içimden İrem ve Beyza dingillerine baktım. Yüz kırıştırıp sınıftan çıktılar. Bende hemen kalkıp Gaye'nin bileğinden tutup onu da kaldırdım. Tam sınıfın kapısına kadar Gaye'yi sürüklemiştim ki Mete arkadan bağırdı.

"Hey nereye?"

"Lavaboya Mete gelcen mi? Töğbe..." Enes Mete'nin sırtına vurup oturttu. Sonra bir şey konuşmaya başladılar. Gaye'yi sürüklerken sesi çıktı sonunda sitem yağdıran.

"Ya bir dur ne bu acele tuvalet kaçmıyor ya!"

"Ama o kaçıyor!" dedim bir yandan hala onları takip ederken. Gaye salağı yanlış anladı tabi. Gülmeye başladı.

"Ahahaha... Kanka bu kadar sıkıştığını bilseydim-..."

"Gerizekalı onu mu diyorum! Onları kaçırmamam lazım!" deyip İrem ve Beyza'yı gösterdim. Gaye yüzündeki kocaman şaşkınlıkla bana baktı.

"Niye bea?"

"Niye olacak Enes'i kesti bunlar!"

"Eee şimdi ne yapacaksın?"

"Her zamanki gibi yapacağız Gaye her zamanki gibi sadece konuşacağız." dedim ve intikam içerikli bir kahkaha attım. Gaye de güldü.

Takipte yanlız kalmaları için fırsat kolluyordum. Kısık sesle öfkemi fışkırıyordum tam yüzüne yüzüne ama tabi uzaktan çünkü takipteydik.

"Yellozlar, paçozlar"

Tuvalete doğru girdiklerinde arkalarından girdik. Gaye içeri girip onlardan başka biri var mı diye kontrol etti. Olmadığını bana söyleyince tuvalete kilitledik onları. Anahtarı da bayan öğretmenler tuvaletine attık. Ve sifonu çektik...

-Yenildim Gözlerine-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin