Katilime Aşık Oldum

Birinci Bölüm

SEN BENİM SAÇLARIMI KESMEME SEBEP OLAN ADAMSIN.

Ekim - |

Kahretsin yaa ! Daha ilk günden geç kaldım. Alelacele kahvaltı bile yapmadan hiç beğenmediğim okul formasını üzerime geçirerek çıktım evden. İnşallah otobüsü kaçırmamışımdır umuduyla durağa hızlı adımlarla yürüdüm. Bu yeni evimizi çok sevdim. Bahçeli olması benim için iyiydi. Otobüse yetişmiştim, tıklım tıklım doluydu. 2-3 durak sonra azalınca oturacak yer buldum. Okul evime uzaktı. Tek eksi yönü buydu.

Yiğit - |

Sonunda azalmıştı kalabalık. Alışmıştım geçen seneden aslında. Bu durağa geldim mi iniyordu herkes. Yanımda bir kız oturuyordu. Uyuyakalmış, başı cama doğru. Boynu tutulacaktı. Başını yavaşça alıp omzuma koydum. Uzun kirpikleri vardı. Simsiyah saçları bembeyaz tenine o kadar uyumluydu ki.. Acaba gözleri ne renkti ? 

Ekim - | 

'' Hadi uyan son durak burası ! '' 

Gözlerimi açtığımda birisinin omzunda yatıyordum. Hemen kafamı kaldırdım. Apar topar indim otobüsten. Çok utanmıştım. Arkamı döndüğümde çocuk arkamdan geliyordu. Manyak mıdır nedir ! Okulun bahçesine adım attım. Sanki herkes bana bakıyormuş gibi hissediyordum. Bu duyguyu hiç bir zaman yenemedim. Ne zaman tek başıma bir yere gitsem huzursuz oluyorum. Belki de yalnızlıktan korkuyorum. Sınıfa girdim. En arkanın bir önü boştu. Oturdum. Hoca gelmişti. 

'' Merhaba yeni kız :) '' 

'' Meraba hocam. ''

'' Tahtaya gelir misin , tanışalım.. '' Tahtaya çıkmıştım. Kendimi tanıtmaya başladım.

'' Ben Ekim. İzmir'den geliyorum. Babamın işi yüzünden okula burada devam edeceğim. '' 

Kapı çaldı.

'' Pardon hocam geç kaldım. Geçebilir miyim ? ''

Kafamı çevirdiğim de karşımda otobüsteki çocuğu gördüm. Nasıl ya ? 

'' Gel Yiğit, bak yeni arkadaşınız hadi tanış. ''

Bildiğin şoka girmiştim. Elini uzatmıştı bana.

'' Ben Yiğit. ''

'' Ekim.. ''  diyebilmiştim tekçe. Elimi sıkarak yerine oturmuştu. Ben cam kenarında oturuyordum. O ise orta sıranın en arkasında oturuyordu. Daha sonra yerime geçtim. Ders dinlemeyi seven bir insan değildim. Evde çalışırdım. Derslerde hep kitap okurdum. Romanımı açtım okumaya başladım. Ama aklım hala otobüste yaşanan olaydaydı. Neyse Ekim, unut ! Yaşanmadı hiç o olay dedim kendi kendime. Arkamı dönüp Yiğit'e baktım. Yanındaki arkadaşıyla konuşuyordu. Uzun boylu , kumral bir çocuktu. Ama ben kumralları sevmezdim. 

'' Yiğit , hoş çocuktur. '' 

Kafamı hemen çevirdim. Yanımda ki kıza bakıyordum.

'' Anlamadım. '' 

'' Yiğit'e bakmıyor muydun ? '' 

'' Hayr , ne alakası var ? '' 

'' Yeme beni şimdi, gördüm. '' 

'' Hayır , duvar kenarında tek oturan çocuğa bakıyordum. '' diyebilmiştim. Anlaşılmasın diye. 

'' Hıı. Doruk. Bence hiç bakma ona. '' 

'' Neden ? '' 

'' Havalı bir tip. Kızlar etrafında pervane olur. Çıkmadığı kız kalmadı. Ben dahil. '' 

'' Senin erkek arkadaşın mıydı ? '' 

'' Evet. 1-2 ay benimleydi. Ama işte Doruk kimseyi sevmez gönül eğlendirir. '' 

Aslında gönül eğlendirilecek kız değildi. Sarışın, mavi gözlüydü. Fiziği de on numaraydı. Sözüne devam etti : 

'' Neyse kötülemiş gibi oldum ama o kadar da kötü bir insan değil. Ben eminim o sert duruşunun altında yumuşacık kalbi var. Sadece kırmasınlar diye koruyor. Sahi ben Derin. '' 

'' Memnun oldum , bende Ekim. '' 

'' Biliyorum. '' deyip gülümsemişti. Zil çaldığında derin yerinden kalkarak : 

'' Arkadaşların yanına gidicem gelir misin ? '' demişti. '' Hayır. '' diyerek sınıfta kaldım. Dönüp Yiğit'e baktım ama sınıfta yoktu. Tekçe ben ve Doruk vardı. Kulaklığını takmış oturuyordu. 5-6 kişilik kızlı erkekli grup sınıfa girdi. Aralarından kızıl saçlı kız : 

'' Doruk gelmicek misin ? '' 

'' Hayır , gidin siz. '' 

Kız bana dönüp kahkaha attı. '' Yeni avın bu mu ? Yeni mi geldi bu ? '' 

'' Çağla defol git ! '' 

'' Etrafına iyi bakmıyorsun. Seni sevenleri görmüyorsun ! ''

'' Burak al şunu ve gidin ! '' diye sesini yükseltmişti. Doruk döndü bana baktı. Kalbim yerinden çıkacak gibi olmuştu. Sonra kafasını sıraya koydu. Derin'in dediği gibi sert bir çocuktu. Birazda kaba bir insandı. Çok sıkılmıştım. Hiç sevmedim bu okulu. Arkadaşlarımı çok özlemiştim. Çıkış saati gelmişti , çıktım okuldan. Otobüs durağına doğru yürüyordum. Annem aradı. Alışveriş yapacakmış beni de çağırdı. Nasıl gidecektim şimdi oraya ?  Haritayı açarak yürümeye başladım. İleri de minibüse bindim. Annemin dediği yerde indim. Annemin görünce sarıldım. Sanki hiç görmemişim gibi.

'' Nasıldı ilk gün ? '' 

'' İdare eder. '' 

'' Hadi ilk alışveriş yapalım , sonra kahve içeriz. '' 

O mağaza senin , bu mağaza benim dolaştık. Ellerimiz poşetlerle doluydu. Kahve içtik yorulmuştum. Sonunda ev yolu gözükmüştü. Annem arabasıyla gelmişti. Daha fazla otobüse ve kalabalığa katlanamayacaktım. Otoparka doğru yürürken bir kalabalık vardı caddede. Müzik sesi geliyordu. Annem o tarafa doğru yürüyünce bende gittim. İki çocuk gitar çalıp şarkı söylüyordu. Yüzüne baktığım da gitar çalan çocuk Yiğitti. Kalbim, sesini resmen herkes duyacakmışcasına atıyordu. O beni fark etmedi. Anneme seslenerek gidelim dedim. Yol boyunca aklım Yiğit'deydi. Bu çocukta farklı bir şey vardı. Eve geldiğim de yemek yeyip yatmıştım. Sabah alarm sesiyle uyandım. Saçlarım belime geliyordu. Dümdüzdü. Açtım ve hafif doğal bir makyaj yaptım. Kahvaltımı yaptıktan sonra çıktım. Yine otobüs ve yine kalabalık , off ! 

Sınıfa girdiğimde Yiğit bir kızla gülüşerek konuşuyordu. Beni fark edince duraksadı. Kafamı çevirdim. Ona baktığımı gördü ! Off kahretsin ! Rezil oldum. Hem dün bu çocuktan kaçan sendin Ekim , niye şimdi çocuğu yiyecek gibi bakıyorsun ? 

'' Günaydınn.. ''

'' Günaydın Derin. '' Derste yine istemsiz olarak dönüp Yiğit'e bakıyordum.

'' Gelmez bugün Doruk , bakma boşuna. Eylem'in peşindedir.''

'' Eylem kim ? '' Aslında pek umrum değildi ama anlamasın diye umrummuş gibi davranıyordum. 

'' Okulun havalı tip kızlarından. Doruk bir onunla çıkmadı. Çünkü kız yüz vermiyor. '' 

'' Çok rahat anlatıyorsun ya , canın yanmıyor mu ? '' 

'' Yok ya. İlk zamanlar çok üzülüyordum ama zaten büyük bir aşk da yaşanmadı aramızda. Canımın yanması gereken bir durum yok yani. ''  

'' Şuan erkek arkadaşın var mı ? '' 

'' Yok ama sana bir şey diyeyim mi ? Yiğit hoş çocuk. '' 

'' Onu mu seviyorsun ? ''