coincidence :: chanbaek

[4.5]

Dün yayınladığım halde kimseye bildirim gitmediği için Wattpad'a teşekkürler~

11.00 p.m.

MySky: Baekhyun? ✔

MySky: Tam 6 saat 45 dakika 30 saniyedir ne mesaj attın, ne de sesini duydum. ✔

MySky: Bugün çok yoğun olduğunu biliyorum ama en azından kısacık bir süre de olsa benimle ilgilenebilirdin!✔

MySky: Şuan da herkes prova yapıyor ve ben senden haber beklediğim için onlara katılamıyorum.✔

MySky: Umarım bana geri dönersin.✔

▶▶▶

00.30 a.m.

MySky: Saat gece yarısını geçiyor ve hala cevap vermiyorsun.✔

MySky: Çekimler bu kadar saat süremez değil mi?✔

MySky: Evine geldim ama orada da yoktun.✔

MySky: Nerdesin Baekhyun? ✔

MySky: Telefonunu defalarca aradım. Fakat telesekreterin o hiç sevmediğin cümlesi yankılandı kulaklarımda.✔

MySky: Aradığınız kişiye şuan da ulaşılamıyor.✔

MySky: Üyeler işinin olduğunu o yüzden bana cevap vermediğini söylüyor ve fazla abartıyormuşum.✔

MySky: Belki de haklılar gerçekten işin var o yüzden bana cevap veremiyorsun.✔

MySky: Ve sanırım gerçekten abartıyorum.. ✔

▶▶▶

Odasında dinlediği müziğin sesini biraz kısarak bugün defalarca yaptığı telefonuna baktı. Hala cevap vermemişti Baekhyun ve o gittikçe endişeleniyordu. Aklına menajerini aramak gelmişti fakat aksilik işte numarasını almayı unutmuştu. Nerede ve ne halde olduğunu bilmiyordu, delirecek gibi hissediyordu.

Son konuşmalarındaki ses kaydını dinliyordu sürekli. Ama o da yetmiyordu. Şuan da sesini duymaya ihtiyacı vardı.

Kapının tıklatılmasıyla tepki vermedi. Ya Sehun'dur ya da Suho hyung diye düşündü. Tahminleri doğru çıkmıştı. Gelen Sehun'du.

"Chanyeol herkes seni aşağıda bekliyor." Omuz silkti. Hiçbir şey yapmak istemiyordu. Sadece Baekhyun'un sesini duymak istiyordu.

Sehun Chanyeol'ün karşısına oturup "Hala cevap vermiyor mu?" diye sordu. Chanyeol kafasını salladı.

"Kötü düşünme Chanyeol-ah. Belki de sana cevap verecek durumda değildir. Onun ne kadar yoğun çalıştığını biliyorsun."

"Bu saatte bile mi?" Sehun diyecek bir şey bulamamıştı. Haklıydı saat gece yarısını geçiyordu.

▶▶▶

Ertesi gün 10.30 p.m.

"Chanyeol uyan!" Sehun'un kulağının dibinde bağırmasıyla sıçradı.

"Ne diye kulağımın dibinde bağırıyorsun?!" Sehun omuz silkip dilini çıkardı.

"Aşağı inmelisin." Üzerindeki pikeyi kafasına kadar çekti. Yataktan çıkmaya niyeti yoktu.