Kortenia'da yağmurla karışmış soğuk rüzgarlar durmak bilmiyordu. Rosscuert bredhy'nin Suratına tokat gibi vurunca , kalkıp birşeyler içmeye karar verdi . Tekdüze hayatı boğuyordu Rosscuert'i . Birşeyler yapması gerektiğinin farkındaydı . İçki dışında birşeyler , kadın ve eğlence dışında birşeyler . Bunları düşünürken bir bara girdi ve barmenden tury istedi . Genelde ağır bi içki olan yewuq içerdi . Barmen bardağı doldurdu Ross'un önüne bıraktı . Ross tek dikişte bitirdi . Ağzında çimen ve kerpiç tadını hissetti . Gece ne yaptığını hatırlamıyordu bile . Nerde kalıyor ? üstünde ne var ? aynaya bile 4 ay önce bakmıştı . Eskisi gibi bir mürettebatı ve gemiside yoktu . Kortenia da tek başına bir kaptan .
Eskiden çok bilinen bir kaptandı . Herkes onu Kapross olarak bilirdi . kendisine ait 4 gemisi ve emrinde onlarca adamı vardı .
Eski günlerini hatırladıkça bi bardak daha tury içen Ross , 4 gemiye 19 yaşında sahip olduğunu söylerek kendini avutuyordu . Kafasını sağa çevirdiğinde yanında sakallı ve sarışın bir adam gördü . Sarışın adam Ross'a "Neden tury içiyorsun?" Diye sordu Ross "Eskiden ünlü biriydim . Değerim bilinirdi .. şimdi ise oturmuş tury içiyorum." Dedi . Adam Ross'a ismini sordu Ross "Ben yüce Kapross" dedi . Sarışın adam güldü ve "Yüceliğiniz dışındakiler doğru." Diyerek güldü . Ross sarhoş olmuştu bile o da güldü . Sarışın adam "bende Sirsius Cywen memnun oldum Kapross." Dedi ve tanıştılar .
Ross sabah gözlerini açtığında burnuna denizin tuzlu kokusu geliyordu . Kalkıp kapıdan çıktı ve denize indi . Elini yüzüni yıkadıktan sonra kuru yaprakla kurulandı . Eve tekrar çıktığında karşısında Sirsius'u gördü burada ne işi olduğunu sordu . Sirsius "Barda paranı ödemeden çıktın ve çıkışda sızmıştın bende seni yanımda getirdim" dedi . Ama Ross hala bu adama güvenemezdi . Daha tanımıyordu . Bir yandan da kalacak biryeri , yiyecek yemeği bile yoktu. Sirsius sabah kahvaltısını Ross uyanmadan hazırlamıştı . 3 kızartılmış kirpi vardı sofrada . Ross çok açtı ve 1 kirpiyi yemişti . Kendi hakkını yemişti ama doymamıştı , kalan 1 kirpiyide yemek için elini uzattı o sırada başka bir adam ondan önce davrandı ve kirpiyi yedi. Ross o an adamı öldürebilirdi o denli sinirlenmişti . Sirius onun Motef'in hakkı olduğunu söyledi. Motef , Sirius'un çocukluk arkadaşı ve yoldaşıydı . Ross sessiz kaldı .
Güneş tam tepedeyken Ross akşam için avlanmaya çıktı . Devasa çam ağaçlarınn arasında denize paralel yürüyordu . Ormanın içinde bir geyik gördü . hemde wuerli bir geyik . Wuerli olduğunu boynundaki yeşillikten anlayabiliyordu. Bu geyiğin daha etli butlu olduğunu göstermekteydi . Tüfeğinin nerde olduğunu bilmiyordu bu yüzden oku hazırladı , yayı gerdi ve bıraktı . Tam bacağından vurdu . Ama geyik hala koşabiliyordu . Ve hızlıca uzaklaşıyordu . Ross peşinden koştu . O sırada denizde ki tahta parçalarını gördü daha da yakınlaştı ve bir gemi gördü . Çok büyük ve güzeldi . O an gemiye binmek istedi , ancak etrafında en az 100 kişilik bi mürettebat vardı . Saçmaladığını farkedip Sirsius'un yanına dönüyordu .
Döndüğünde Sirsius'a gemi inşaasını söyleyip söylememek arasında kaldı . Tutamadı kendini ve "Ormanın öbür ucunda gemi inşaa ediyorlar Sirius" dedi . Sirsius "Kaptan Cjarc'ın tayfasınımı diyorsun?" Dedi. Ross "Bilmiyordum ama onlara katılmak istiyorum." . Sirius "orada ölürsün onlar normal değil" dedi . Ross yarın oraya gideceğini söyledi. Ve kılıcını alıp denize balık avlamaya gitti . Akşam aç kalmak istemiyordu.
En nihayetinde karınları doymuş ve uyumaları gerekiyordu . Sirsius
-Kalacak bir yerin yoksa burda motef ve benle kalabilirsin Rosscuert.
-Ne kadar kalabilirim ?
-İstediğin kadar
-pekala sağol Sirius
Dedi ve Sirsius güveni ciddi anlamda artıyordu .Sabah olduğunda Ross kahvaltı yapmadan ormanın öbür ucuna gitti ve gemiye yaklaştı , etrafında kimse yoktu . Dün gördüğü 100 kişi neredeydi? Geminin yanındaki kulübe dikkatini çekti ve içine girdi . İçeride istemiyeceği kadar balta , kılıç , kalkan, top ve ip vardı hepsinden birkaç tane aldı . Sirsius'un yanına geri döndüğünde bunları şehirde satacaktı . Ama bi çığlık sesi duydu ve 10 adım arkasında 3 kişi belirdi arkasına baktı , uzaklaşmaya devam etti . Döndü bir daha baktı 3 kişi 10 kişi oldu . Döndü bidaha baktı 30 kişi oldu . Daha hızlı yürüdü ve birdaha baktı 70 kişi oldu . Koşarak uzaklaştı . Ama bir ok ayağının tam yanına saplandı , sonrada ayağına saplandı . Yağmur gibi ok yağıyordu gökyüzünden . Ross bir ağaç gördü içi oyulmuştu , oraya girdi ve saklandı . Ross'u görmeyen Cjarc'ın adamları Sirius'un orman evine doğru gidiyorlardı . Ross kendini kurtarmıştı ama şimdide arkadaşlarını tehlikeye atmıştı . Peşlerinden gitmedi daha zekice birşey yapmayı planladı . Gemiye doğru koştu . Gemiye bindi gemiyi sahilden biraz açıp arkadaşlarını bırakmazsa gemiyi yakacağını söyleyecekti . Halatdaki düğümü çözse bütün iş olacaktı ama halat çözülmüyordu . Halat , kesmek içinde çok kalındı . İşte çaresiz kaldığı durum buydu . Halatı çözemedi . Ama kalın baltasıyla halatın bağlı olduğu odunu kırmaya başladı . İlk darbeyi büyük baltasıyla vurdu biraz hasar aldı ama tamamen kırılması zaman alıcak gibi gözüküyordu . 6. Darbeden sonra daha da sert vurdu 13. Darbede nihayet kırabilmişti . Gemiye atladı ve sahilden açıldı Cjarc'ın adamları geri geldiğinde gemi yüzemeyecekleri mesafedeydi . Yaptığı şey cesaret isteyen bir hareketti ve güvertenin ucuna çıkıp dediki "o iki esiri bırakırsanız kimseye bişey olmaz " .
Kaptan Cjarc "ya bırakmazsak?" Dedi . Ross "ozaman yeni bir gemi inşaa edin . Bu gemiden tek tahta kalmamış olur . O iki esiri gün batımında dues kasabasındaki limana bırakın gemiyide ordan alırsınız" Dedikten sonra hızlıca açıldı gün batımına kadar zar zor yetişebilirdi . Kaptan Cjarc'da sustu , antlaşmayı kabul etti .Gün batarken limana bir grup geliyordu . Evet bunlar Cjarc'ın askerleriydi . Sirsius ve Motef de yanlarındaydı . Limana iki esiri bıraktılar . O sırada Ross'un aklından zekice bir plan geçti . Aslında gelene kadar bunu düşünmüştü . Yapmaya karar verdi. Esirleri gemiye alıp mürettebat kurup hep birlikte doğuya gitmek . Yeni topraklar yeni hazineler . Çok cezbedici bu fikir genç Ross'un aklına yatmıştı . Ross güverteden indi , ve bağırarak :
-Esirlere birşey yapmadığınızdan emin olmam için gemiye gelmelerini istiyorum . Dedi. Kaptan Cjarc :
-Bende gemimin akıbetini merak ediyorum. Dedi ve güldü
Ross :
-Öyleyse esirleri öldür . Gemini bidaha göremezsin . Zaten o iki adamın bi değeri yok . Dedi
Kaptan Cjarc :
-Dur . Öyleyse Quertonda sizinle gelsin.
dedi . Ross kabul etti . Sirius ve Motef gemiye biner binmez Ross Quertona yaklaştı ve bıçağı saplayıp hızlıca güverteye geçti ve gemiyi hareket ettirdi . Kaptan Cjarc bunun bi plan olduğunu anlayınca gemiye doğru hızla koştu . İskeleden atlayıp geminin yan yüzündeki tahta çıkıntısına tutundu . Gemiye tutundu ama her an düşebilirdi. Onunla beraber tayfasından 5 kişi daha atladı ve tutundu . Şimdi 3 e karşı 5 kalmışlardı . Gemiye tırmanmaları ölmeleri demekti . Gemiyi hızlardırmak için yelkenleri açmaları gerekiyordu ama , yelkenleri açarak vakit kaybediceklerdi . Ross kaptan Cjarc'ı düşürmek için ona yaklaştı . Cjarc , zar zor tutunduğu tahta parçasından elleri kayıyor , gücünü kaybediyordu .
Ross çakısını çıkardı Cjarc'ın parmağına bir kesik attı . Cjarc gemisini kaybetmemek için hala vargücüyle tutunuyordu . Ross böyle olmayacağını farkedince elindeki baltayla Cjarc'ın eline vurdu . Cjarc suya düştü ancak eli gemide kaldı . Ross Cjarc'dan kalan eli aldı ve iç cebine koydu. Hiç acımadı çünkü şuanda gemi bir hayattan daha değerliydi . Cjarc yüzeye çıkıp yardım istercesine bağırdığında Sirsius elinde okuyla tam kafasına nişan aldı . Ross "Vur!" diye bağırdı . Eğer yaşamasına izin verirse birgün intikam alacağı ihtimalinide düşünmeliydi . Ve Sirsiusun oku Cjarc'ın tam yanağına geldi , büyük ihanete uğramıştı . Ama bu topraklarda ihanet alışılmış ve ayıplanmayan bir davranıştı . Ross geminin yüzeyine çıkmaya çalışan 3 kişiyi daha öldürdü. Motef ortalıkta gözükmüyordu . Geminin yüzeyine 1 kişi çıkmıştı eli titriyordu . Ross ismini sordu .
"Sortien Gweya efendim" dedi . Efendim demesi Ross'a birkaç yıl öncesini hatırlatmıştı . Ve bu adamı nedense sevmişti . Sirsius'la daha da samimi olan Ross , onu özel bi konuşmaya çağırdı . Bu arada kıyıdan hayli uzaklaşmışlardı . Motef bir anda gözcü kulesinden indi ve elindeki haritayı Ross'a uzattı. Ross haritayı aldı . Ross , Sirsius ve Motef çok iyi bir bağ kurmaya başlamışlardı . En nihayetinde birbirlenin hayatlarını kurtarmışlardı . Özel konuşmalarında ; Motef "Sortien'i öldürelim" , Sirsius "işimize yarayabilir" demişlerdi. Ross hızlıca bir karar verip baltasını belinden aldı ve Sortien'e doğru yürüdü . Boğazına baltayı dayadı , sadakat yemini etmesini istedi . Rosscuert inançlı bir adamdı , sözler ve yeminler onun için bir ölçüydü . Sortien "Size bağlılığıma ve hizmetime ihanet etmeyeceğime yemin olsun." Dedi . Ross onu da kuracağı tayfasına alacağını söyleyince Sirsius "Bu yolda hep birlikteyiz. Ancak her geminin bir kaptana ihtiyacı vardır." Dedi . Motef hemen söze atladı "Burada bir kaptan seçilecekse o ben olmalıyım . Hem aramızda en güçlü ve tecrübeli olanda benim" dedi . Ross baltasını Motef'in suratına doğru tuttu ;
"Kaptanı çoktan seçtim"
Motef ;
"Kim ? kim ?"
Ross;
"Kaptan Rosscuert bredhy ."
Motef;
"Neden sen oluyorsun"
Ross;
"10 dakika önce ölebilirdin. Seni Rosscuert bredhy kurtardı"
Motef;
"Ozaman kaptan yardımcısı benim" dedi . Ross tebessüm etti . Bu arada Kortenia ufukta kayboldu . Gün batıyordu. Gemideki erzaklakları yemeden önce Ross haritaya göz gezdirdi . Haritanın doğu tarafında renkler silinmiş birazda yıpranmış . Doğu herkes için bir hayaldi ne olduğunu kimse bilmiyor , kimse gitmemiş , giden dönmemiş. Herkes birşey söyler doğu hakkında . Kimisi başka yaratıklar var der , kimisi hiçbirşey yok sadece deniz var der. Ama Ross orada birşeyler olduğuna inanmak istiyordu . İlk hedefi orası olacaktı ama henüz kuramadağı mürettebatı nasıl ikna edebilirdi . Çok uzun bir yola çıkıyordu . Çok çetin bir yol ...O arada erzaklardan yapılan yemekleri Sortien , kaptan Ross'un masasına koydu . Hep birlikte oturup ziyafet çektiler .
Gemiyi ele geçileri 4 gün olmuştu ve Sirsius "Kaptan şuna bir bak".....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Olmayan Kıta
Historical FictionDenizlerde vakit geçirmeyi kendine görev bilmiş genç bir kaptanın önce gemi bulup, sonra mürettebat kurup , sonra da keşife doğuya gitme hikayesi. Okuduktan sonra gemici olmak isteyebilirsiniz.