Derya kolarımın arasında eğilerek o dünyalar tatlısı çoçuğun boynuna sarıldı o kadar utandımki şuan yanaklarımın kıpkırmızı olduğumu fark ediyordum anlayabiliyordum bir yandan saçlarımı kurutuyor bir yandanda içimden kendime küfür ediyordum en yakın arkadaşının sevgilisinimi kesiyorsun diye saçlarımdan damla damla su yere değiyordu bundan rahatsız olduğum için saçımı fön makinesiyle kurutum
Saçlarım kumral ve düz olduğu için şekilendirmeme pek gerek yok mavi bavulumdan bel bölümü
dar etek bölümü bol olan diz üstü mavi elbisemi giydim mavi benim idoyolümdü altına spor ayakkabımı giydim ela gözlerimi ortaya çıkaran bir makyaj yaptım tenim beyaz ve pürüsüz olduğu için makyaj yapmama pek gerek yoktu aslında neden bu kadar süslendiğimide anlamamıştım salona gittiğimde o mavini en güzel tonunu taşıyan çoçuk telefonuyla uğraşıyordu görünüşü her genç
Kızın hayalindeki erkek modaliydi allahım nasıl çekici duruyor iç ses ( kendine gel kızım ) diyordu haklısın iç ses diyip merdivenlerden aşağı indim beni görünce baştan aşağı süzdü çarpık bir gülümsemeyle az önce üstündekiler daha çok yakışmıştı kaşlarımı kaldırarak anlamadım dedim gülümserek
Ben fatih dedi bende yalın bir sesle hazal dedim derya güzel olduğunu söylemişti ama bu kadar güzel olduğunu söylememişti aslında söylediği 2 cümle bütün vucudumun heycandan titremesine neden olduşuan heycandan kalp ritimler değişmişti bu şaçma sapan duygudan
Kurtulmak için deryayı her halde çok seviyorsun dedim aslında bu cümlü acıtmıştı kalbimi gözlerimin içine bakarak evet çok seviyorum sanki bana dermiş gibi hoşuma gitti o kadar dalmıştıki deryanın
Tanıştınızmı sorusuyla kendimize gelmiştik deryaya gülümserek titrek sesimle evet dedim lanet olsun ne zaman heycanlansam sesim titriyordu derya fatih e bakarak ee aşkım ne yapacaz bugün ben bu gün emre yle buluşucam derya çok şaşırarak emre mi gelmiş dedi ben hiç birşey anlamamış 2 sine bakıyordum evet dün geldi ee aşkım buraya çağır hem emre yi çok özledim hayırsız unuttu beni
Hazalcım emre benim liseden arkadaşım hatta fatih in kuzeni olduğu için onun sayesinde fatih le tanıştım çok iyi biri tanıyınca sende seversin sadece gülümsedim sonra derya gülümserek ee hazalım ömer ah ömer eski sevgilim aslında eski sevgilim demeye utandığım kişi hem beni en yakın arkadaşımla aldatıyor hemde seni seviyorum diye ayaklarıma kapanıyor
fatih kaşlarını kaldırarak bana baktı ömer kim dedi sanki hesap sorar gibi eski erkek arkadaşım anlaşamadığımız için ayrıldık derya dudaklarını büzerek özür. Dilerim acını hatırlatım herhalde gülümserek sorun değil ismini almasaydın kim olduğu bile aklıma gelmezdi biraz sohbet etikten sonra kapı çaldı derya koşarak kapıyı açtı ve emre diye bağırarak sarıldı emre salona gelip kardeşim deyip fatih le sarıldı sonra bende
Elimi uzatarak hazal dedim gözlerimin içine bakarak elerimi öptü derya ya dönerek bu güzel bayan kim dedi deryada bana gülümserek çocukluk arkadaşım dedi fatih dişlerini sıkarak emre rahat bırak hazalı dedi emre sevecen bir şekilde fatih sanane biz hazal la tanışıyoruz bende sadece emre ye bakıp
gülümsedim sonrada derya gülümserek komedi filimi açtı fatih dalmıştı film e bende onun güzelliğine
