Bir gün iki kişi hz. Râbia'nın bulunduğu beldeye bi iş için gelirler ve misâfir olarak girmek için bi yer ararlar ve hz. Râbia'nın yiyeceği helâldir derler ve ona misâfirliğe giderler. Hz. Râbia'nın evde sâdece iki ekmeği vardır ama hz. Râbia onu geçen bir dilenciye verir. Misâfirler neden bize ikrâm etmedi diye şaşırırlar. Bi süre sonra hz. Râbia'ya 18 tâne ekmek getirilir. O zamanlarda hz. Râbia'ya yardım için ekmek yollanıyormuş. Hz. Râbia, gelecek ekmeklerin sayısını bilmemesine rağmen iki ekmegin eksik olduğunu söylemiş ekmek getiren kişiye. Ve ekmegi getiren kişinin iki ekmeği kendine sakladığı ortaya çıkmış. Tabii herkes iki ekmeğin eksik olduğunu hz. Râbia'nın nereden bildiğine şaşırmışlar. Sonra misâfirler hz. Râbia'ya dilenciye verdiğin ekmeği bize vermen gerekmez miydi demişler. Hz. Râbia ise şöyle der:
Ben o iki ekmeğin size yetmeyeceğini anladım ve onu dilenciye verdim. Allâh Kur'ân'da bire on vereceğini bildiriyor. Yani ikiye yirmi. Buyüzden yirmi ekmek geleceğini bildim ama 18 ekmek geldiğinde iki eksik olduğunu anladım ve getirenin iki ekmeği çaldığı ortaya çıktı.