3 ay oldu ve ben hala yaşadıklarımın etkisinden çıkamamış durumdayım. Şöyle bir arkamı dönüp bakıyorumda ne kadar zor şeyler yaşadım bu kadar kısa süre içinde. Ama bir hafta kaldı psikolojik tedavimin bitmesine. Bir hafta sonunda özgürüm. Peki buna sevinmem gerekmiyormu? Ben neden sevinemiyorum? Burdan çıktıktan sonra yeni bir ortama alışabilecekmiyim? Yeni okuluma alışacakmıyım? Yeni arkadaşlıklar kurabilecekmiyim? Aklımda bir milyon soru var bunun gibi. En iyisi herşeyi olacağına bırakıp, yaşayıp ve görmek.
Bundan 3 ay önce ne mi oldu? Hayatımın en b*ktan 2 haftasını geçirdim. Herşeyin değişmesini sağlayan 2 hafta.Herşey öyle bir üst üste geldiki, hala aklım almıyor. Benim gibi sıradan bir kızın başına bunlar nasıl gelebilir. Hayatım okadar sıradandı ki. Herşey düz bir çizgi içinde ilerliyordu.
Maddi durumumuz çok iyi değildi. Ama ailem beni mutlu edebilmek için ellerinden geleni yapıyordu. Onlardan pek fazla şey beklemiyordum zaten. Derslerim baya iyiydi. Özel bir lisede burslu okuyordum. Okuldan eve, evden okula giderdim. Mutlu bir ailem vardı. Yine okuldan çıkmış eve doğru ilerliyordum. Hiç birşeyden haberim yok biran önce eve gidip anneme sarılmak istiyordum. Beraber sofrayı hazırlayıp babamın gelmesini beklicektik herzamanki gibi. Babam gelincede yemek yerken herkes gününün nasıl geçtiğinin özetini anlatacaktı.Eve çok yaklaşmıştım. Ama sabahtan beri içimde olan sıkıntı bir türlü geçmek bilmiyordu. Hatta geçeceğine daha da bir fazlalaşmıştı. Kapının önüne geldiğimde kapının aralık olduğunu gördüm ve biraz daha kapıya yaklaştım. İçeriden bağrışma sesleri geliyordu. Annemin hıçkırarak ağlayışını duyabiliyordum.
" Neden?" diyordu annem. "Neden bana bunu yaptın Kerim neden?"
Babam anneme ne yapmış olabilirki diye düşünürken babamın sesini duydum.
"Anlamıyorsun Zerrin, anlayamassın beni. Benimde baba olmaya hakkım vardı. Gerçek bir baba olmaya benimde hakkım var!"
Kapının önünde durmuş onları izliyordum. Onlar beni fark etmemişti bile. Ses çıkartmayıp onları dinlemeye devam ettim bende. Konuşmanın sonunu merak ediyordum. Kafam baya karışmıştı açıkçası. Annem tekrar konuşmaya başladı.
"Bunun sonuçlarını biliyordun Kerim. Buna beraber karar vermiştik biz seninle. Hatta aklıma ilk sen soktun bu fikri. Şimdi ne değişti? Ben sana en başından söylemiştim çocuk sahibi olamayacağımı. Ama sen yine de evlenmek istedin.Evlatlık alırız benim için sorun olmaz dedin. Ben şimdi nasıl söylicem Cemre'ye gerçekleri?... Herşey bir yalanmış. İnanamıyorum! İnanmak istemiyorum. Hani aşıktık biz birbirimize? Hani aşıktın sen bana? Hani Kerim hani!"
"Bak çok üzgünüm tamam mı sözümü tutamadığım için. Geç fark ettim gerçek bir baba olmak istediğimi. Biliyorum hatalıyım. Keşke zamanı geriye alabilsem. "
Duyduklarım bende şok etkisi yaratmıştı. İnanamıyordum duyduklarıma. Aklımda hep o cümle yankılanıyordu.
"Ben sana en başından söylemiştim çocuk sahibi olamayacağımı."
"Ben sana en başından söylemiştim çocuk sahibi olamayacağımı."
Beynim takılmış bir plak gibi aynı şeyi tekrar ediyordu. Ve bir kahkaha sesi duymamla kendime geldim. Annem delirmiş gibi birden kahkaha atmaya başlamıştı. Hem ağlıyor hemde kahkaha atıyordu, peki bu mümkünmüydü ki.
"Geç mi fark ettin gerçek baba olmak istediğini? Dalga mı geçiyorsun sen benimle. Farkındamısın 17 yıl oldu. Cemre 17 yaşında. Nasıl 17 yıl boyunca mutluymuş gibi davranabildin? Nasıl devam ettirdin bu sahte mutluluğunu. Hiçmi sevmedin be beni? Aptalın tekiyim, nasıl inandım sana, nasıl kandım senin sahte sevgine?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kalbime Düşen AŞK
Teen Fiction~Cemre Tekin~ Ve ~Aral Yıldırım~ Bu iki genç yaşadıkları zor şeyler sonucu hayata farklı bakmaya başlamıştır. İkiside Hayat'a ve AŞK'a karşı güvenini yitirmiştir... İstemeselerde görülmez bir güç tarafından birbirine çekilmeye başlayan bu ikili ke...