Puslu ve eski bir kasım sabahıydı ölen
Zaman içerisinde de ölmeye devam ediyordu
Sen bir elinde ceketimi tutuyordun
Ve İstanbul'da bir mevsim
Resmen intihar ediyordu
Ölüme sen dayanıyordun bir tek
Gözlerinden bir damla yaş dahi damlamıyordu
Beni görenlerin içi acıyor
Seni görenler kasımın öldüğünü anlamıyordu
Puslu ve eski bir kasım sabahıydı
Pusluydu
Ya göz gözü görmüyordu
Ya da göz sahipleri görüşmekten yorulmuşlardı
Kışlıkların arasından büyük bavulu indirdim
Yani anlaşılıyordu ki yorgun olan ben değildim
İki tane kitap koydum içine
Bir de şiir vardı çok sevdiğim
Bavula koyamadım o aklımdaydı
Koskoca bir mevsimi öldürdün o sabah
Farkına bile varmadan
Şiirler farkındaydı...