Yokluğunda ne şarkılar dinledim,sensiz ne dört dakikalar geçti anlayamazsın. İçinde isminin geçtiği şarkıları ekliyorum listeme, çünkü en çok onlar kulak tırmalıyor. Çünkü en çok onlar anımsatıyor seni bana, unutmaya kıyamadıgım.Az önce yine söz yazmaya oturdum, o kadar yalnızım ki ilham Perileri bile yok yanımda. Karalıyorum işte defterimi sebepsizce, anlamsızca ve yine çaresizce. Peşinden bir dal sigara yakıyorum. Ama dur...Bir terslik var sanki. Ciğerlerime çektiğim o zehirli duman orda kalıyor. Sanki yarattığın boşluğu dolduruyor gibi. Tıpkı senin gittiğin gün gibi öldürüyor ya da süründürüyor.Ben ölmeyi tercih ediyorum her gün sürünmektense. Sonra bir sabah annem ilişiyor yanıma, bana sesleniyor gibi. Elini alnıma, sırtıma ve en son kalbime dayıyor .O sıcacık eli, buz kesmiş ve cansız vücudumu sarmalıyor, ardından bir feryat figan. Ağlama annem demek istiyorum, haykırıyorum ama sesim çıkmıyor. Böylesi daha iyi diyorum verdiğin azaptan kaçamıyorum .Sonra beni bir taşa yatırıyorlar, sanırım yıkamak için. Ve bitti, artık senden arınmış oldum, yoksun ya. Ondan sonrası yok, hatırlamıyorum. Kafamı kaldırıyorum, musalla taşı. Ölüm tarihi: O bile yok!