Gel Benimle..

119 7 9
                                    

   Kaç yaşımızda olursak olalım,  Dünya nereye giderse gitsin masallar anlatılmaya devam edecek hep. İçimizden bazıları ki onlardan biri de benim hala masallara inanırız. Çünkü bizler insanız inanmak üstüne yaratıldık.Bana kalırsa İnanmak ihtiyaçtır aşk gibi.. Annem sıcacık sobanın yanına kurulur alırdı başımı dizine, kestaneler sobanın üstünde yavaş yavaş pişer ve ben o kestane kokusuyla masalımı dinlerdim. Annem konuşmayı pek sevmezdi. Çok az konuşurdu çokça susar öyle bakardı. Sadece masal anlatırken mutlu olurdu yada ben öyle düşünüyorum. Bir varmış, bir yokmuş çokça yokmuş derdi. İnançlı bir o kadar kırgın bir kadındı. Prensesleri anlatırdı çok güzel olduklarından, herşeyin en iyisinin onların şatolarında olduğundan  bahsederdi hep. Prensesim derdi. Güzel şeydi onun prensesi olmak. Beslenme çantama muz koymasını isterdim o koymazdı 'Sınıftaki arkadaşların ne yiyorsa onlardan yemelisin. Herkes muz getiremeyebilir.' derdi. Saçlarımı hep iki yerden toplardı sevmezdim ama itiraz edemezdim de. O büyüleyici bir kadındı. Yalnızca bir gece masalsız uyuduğumu hatırlıyorum. O gece hastaydı ve babam evde değildi. Ağlıyordu. Daha 8 yaşındaydım anlayamıyordum. Bir keresinde hasta olmuştum başıma ıslak bir bez koymuştu birde şerbet yapıp beni hemen iyi etmişti. Bende gidip bir bez aldım su yeterince soğuk değildi içine buz atıp soğuk su yaptım.Şimdi düşününce nasıl aklıma geldiğini hatırlayıp hayret ederim kendime. Annem mutfağın penceresinin kenarına oturmuş başını duvara vuruyordu. Korkmuştum elimde su dolu kap ile yanına gittim. 

- Anne iyi ol başına koy bunu. dedim 

Oturduğu yerden kalkıp yanıma eğildi. Gözlerime baktı. Hala anımsarım o bakışını içim acır. Kafasını göğsüme yasladı rolleri değişmiştik sanki. 8 yaşında çelimsiz bir kızdan medet umar gibi bakıyordu. Ağladı, ağladı.. O gün kolları daha güçlü sarıldı bedenime. Hep güzeldi benim annem komşu kadınlar kıskanırdı onu. Ama o gün bana sarılan kadının gözaltları mordu ama yinede çok güzeldi. Bende ona sarıldım sıcacıktı kolları. Saçları çok güzel kokuyordu prensesler gibi. O gece bana masal anlatmadı yemeğimizi yedik ve odasına girdi. Babam işten geldi kapıyı ben açtım. Babam biraz endişeli öptü alnımdan, her gün aksatmadan aldığı çikolatalı sürpriz yumurtamı verdi ve odama gitmemi söyledi. Annemin odasına girdi sonra çıkmadı. Annemin yeniden ağladığını duydum. Üzülüyordum böyle değişik bir acısı var bunun canınız yanmaz ama içiniz acır. Ve yaşınız ne olursa olsun acı hissi hep ortaktır, her yaşta acıtabilir sizi. Diğer günler yine masallarımı dinleyip uyudum.

Annemin en sevdiğim yanı unlu kurabiyeleriydi. O kurabiyeler sanki Dünyanın en becerikli ellerinin ürünüydü. Evde dağılan kokusu.. Anneannemin öğrettiğini söylesede ben onun ellerinin sihirli olduğuna inandım hep. 9 yaşıma geldiğimde babam beni öğle aralarında okuldan alıp anneanneme götürmeye başladı.Haftada bir yada iki kez görüyordum annemi. Özlüyordum. Onu , kurabiyelerini, kollarını en çokta gece onun dizinde onun gözlerini seyrederek dinlediğim masalları özlüyordum. Babam dinlenmeye ihtiyacı olduğunu söylüyordu. Anneannemde masal anlatmaya çalışıyordu ama onun ki gibi olmuyordu. Saçlarımı onun gibi okşamaya çalışıyordu, sabahları prenses diye uyandırıyordu ama prensesim diyen annem gibi değildi. Elinden geldiğince unlu kurabiyeler yapmaya çalışıyordu. Anneannem iyi bir kadındı ama benim anneme ihtiyacım vardı. O gün okulda aşı vurunduk. Erken gönderdiler evlerimize. Önlüğümün sol tarafı açık kolum yanıyordu ve benim anneme ihtiyacım vardı. Koşa koşa kendi evimize gittim. Perdeleri kapatmıştı annem dışardaki demir kpının sürgüsünü yavaşça açtım çünkü annemin dinlenmeye ihtiyacı vardı. Yine aynı yavaşlıkla tekrar kapattım kapıyı. Zili çaldım iki kez kapıyı açmadı kimse aşı yerimde acıyordu. Kapıya tekme atmaya başladım duysun diye açıldı kapı. Annem gülmüyordu. Sarıldım içeri girdik. Biraz kızdı bana aşımı gösterdim. Öptü şimdi geçer acısı dedi. Gerçekten o büyüleyici bir kadındı aşımın acısı geçmişti. Masallarını özlediğimi söyledim anneannemin masallarını şikayet ettim ona. O gece onunla uyudum. Masalsız olmazdı, çünkü o beni masalsız uyutmazdı. 

ÖPTÜM AŞKA DÖNÜŞTÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin