AŞK OYUNU

6.

Güney'in Bakışından
Hava çok güzeldi.Eylülle bankta oturmuştuk.Eylül başını birden omzuma koydu.Bu benim hoşuma gitmişti.Ben anlatıyordum o da dinliyordu.Daha doğrusu ben öyle sanıyordum.Eylül'den hiç ses çıkmadığı için başımı çevirip yüzüne baktım.Hanfendi çoktan uyumuştu.Hava azcık serin olduğundan lacivert ceketimi çıkartıp onun üzerine örttüm.Denizin havasından olsa gerek bende uykuya dalmıştım.
Eylül'ün telefonunun çalmasıyla irkildim.Arayan annesiydi.Uykulu uykulu cevap verdim.
-Alo!
-Alo!!Kız nerdesin sen?Saat 12.30 oldu.Hala ortada yoksun.
-Aslı teyze benim.Güney.Eylül uyuyo.
Birden çığlık attı ve ben iyice ayıldım.
-Ne?Nerede uyuyo?Eylül uyuyo ve telefonuna sen mi cevap veriyorsun?Eğer böyleyse siz yakınsınızdır.Ve yani...Güney kızıma ne yaptın?
Aslı yeyzenin kafasında neler kurduğunu tahmin edememiştim.Kadının hayal gücü mükemmel.İçimden töbe töbe demekten kendimi alamadım.
-Aslı teyze sakin ol.Biz Eylülle sahildeyiz.Kızına bir şey yaptığım yok.Bankta uyuya kalmışız.Şimdi uyandırıp getiriyorum.
-Tamam çabuk ol.
Telefonu kapattım.Daha sonra Eylül'ü dürtmeye başladım."Eylül hadi kalk.Eylül.Eylüüül!Kalksana yaa." Anlaşıldı kızın kalkacağı yoktu.Birden"anne 5 dakka daha"dedi."Ne annesi? ne 5 dakkası?Eylül kalksana"desemde boştu.Eylül'ü uyandıramadım.En iyisi kucağına alıp arabaya götürmen diyen iç sesimi dinledim ve Eylül'ü tek çırpıda kucağıma aldım.Bu kız bukadar hafifmi?Kucağıma alınca boynuma iyice sarıldı.Yüzünü çenemle boynumun arasına bastırdı.Onu arabaya bindirdim ve kemerini bağladıktan sonra bende arabaya bindim.Ev kapısına gelince tekrar kucağıma aldım ve odasına kadar taşıdım.
-Ay Güneyy.
-Efendim Aslı teyze.
-Oğlum bu gece burda kal.
-Yok Aslı teyze.Sağol.Ben eve gidiyim.
Aslı Teyzenin ısrar edeceğini biliyordum.Bana bir yatak açtı.Yatarken aklıma geldide, ben bugün çok eğlendim.Eylül sağolsun.Uykum gerçekten çok vardı.Arkamı dönüp uyudum.
********************
Eylül'ün Bakışından
Sabah yatağımda uyandım.Allahallah, ben buraya nasıl gelmiştim?Gözlerimle etrafı taradıktan sonra elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim.Tam banyonun kapısını açacakken,Güney'in "günaydın" demesiyle çığlık attım.Hemen ağzımı eliyle kapadı."Dur dur.Ne bağırıyosun?"Çok şaşırmıştım onu bizim evde böyle görünce.Daha doğrusu onun beni yataktan fırlama şeklimle görmesi daha çok morelimi bozmuştu.Galiba doğru bir noktaya deği dim.Çünkü "sen böyle daha şirinmissin.Daha sevimliymissin"dedi ve elini başımın üstüne getirdi ve elini birkaç kez oynattı.Tam elini indirecekken ayağımın kayması yalnış anlaşılmalara sebep oldu.Ben yere düşecekken, Güney eliyle belimi tuttu ve düşmemi engelledi.Yani i sanlık vazifesini yerine getirdi.Merak etmeyin o sırada filmlerdeki gibi bir bakışma olmadı.Saadece annem gelip bizi o pozisyonda görünce,"hıh!Ne Eylül gel buraya seni geberttim "dedi ve belli belirsiz bir şekilde bize vurmaya başladı.İkimizde dikleştik.Annem hala vuruyordu.Daha sonra Güney beni arkasına aldı.Annem hala vuruyordu.Fakat bu sefer saadece Güneye.Güney konuşmaya başladı."As Aslı teyze izin ve ver.Anlatayım.Vurma bi."Annem ise bağırarak konuşmaya devam etti."Neyi açıklıycaksın hı neyi?" dedi.Ve devam etti."Eylül.Yarın gün var ve sana söylediğim bardak takımını almamışsın.Güney sence bu nasıl açıklanabilir?dedi.Ben ve Güney şaşkın bir ifadeyle ilk önce birbirimize, daha sonra anneme bakıp "NE!"dedik gülerek.Çünki ikimizde anlamamıştık.Bizde bizi o halde gördüğü için öyle bağırıyo sanmıştık."Tamam anne tamam bugün alıyorum.Siz geçin.Bende üstümü felan giyinip geliyim"dedim banyoya giderken.Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama gidip mavi tulumumu ve siyah topuklu ayakkabılarımı giyindim.Saçlarımıda taradıktan sonra içeri geçtim."Hadi kalkalım aşkım "dedim 1 tutam saçımla oynarken.Daha ağzını açmadan annem "ayy dur Eylül!Oturun iki lokma bir şey yiyin.Hadi otur Güney"dedi.Kahvaltı masasına oturup azcık yedik.Güney saate baktı ve evden çıktık.Arabaya binip holdinge gittik.Bale arabayı alıp park etti.Bizde şirkete doğru yürürken Güney elimi tuttu.Yapıcak bir şey yoktu.Biz şirkete doğru yürürken Tahsin abi geldi.Ve bana bir anahtar verdi.
-Kızım bu Ferhat Bey'insana aldığı arabanın anahtarıtmış.
-Ne!?bu kadar çabuk mu? Sağol abi.
Çok mutluydum.Ferhat Bey'in bana nasıl bir araba aldığını çok merak ediyordum."Güney gel arabaya bakalım"dedim fakat duymadıgı için tekrar Güney dedim.Ve en sonundada "huu" diye ekledim elimi gözünün önünde bir aşşağı bir yukarı indirip kaldırırken.
-A şey tabi gidip bakalım.
********************
Güney'in Bakışından
Eylül'ün elimi çekiştirmesiyle olduğum yerden ayrıldım fakat düşüncelerimden ayrılamadım.Bu şirkete daha öncede başkan yardımcıları girdi ama hiçbirine araba aldığını görmemiştim.Iç sesim beni kötü düşüncelere itmeyi başarmıştı.
-Bak gör bunun altından bir şey çıkacak.
-Kesinlikle...
-Yoksa...Yoksa bu adam Eylül'ü ayartmaya çalışıyo olmasın?
-Saçmalama be.Adamın k ı z ı yaşında.Öyle bir şey olamaz.
-Neden olmasın?Kızı yaşında olabilir fakat kızı değil.Yani...
İç sesimin çok fazla konuşmasına izin vermedim.Lafını kestim.
-Senin işin yok mu yaa?Bi git başımdan
Ben iç sesimle kavga ederken Eylül'ün çığlık atması beni dünyaya döndürdü."Güney mükemmel bu.Çok güzel.Arabam...Benim arabam..."dedi ve boynuma atladı.Bende ellerimi onun beline doladım.Fakat Ferhat Bey'in "çocuklar"demesiyle burbirimizden ayrıldık.
-Oo haberinizi duydum.
-Ne haberi Ferhat Bey?
-Sevgili olduğunuz.
Adamın yüzünde gülücükler vardı.Eylül ve ben birbirimize bakıp sertçe Ferhat bey yutkunduktan sonra gözlerimi tekrar Ferhat Bey'e çevirdik.Ferhat bey devam etti.
-Ee araban hakkında ne düşünüyorsün kı kızım?
-Efendim bu mükemmel.Sağolun.Çok sağolun...
Ferhat Bey Eylül'ün yüzüne tebessümle baktı."Hayırlı olsun"dedikten sonra yanımızdan gitti.Bense olanları çözmeye çalışıyordum.Eylül elini elimden çekip holdinge soğru koşmaya başladı.
-Hayırbu olamaz!Olamaz! Onun ne işi var burda?Hayır!
-Eylül, nereye, kim?Dursana, Eylül!
-Hayır buraya gelmiş olamaz.Yeniden karşıma çıkamazsın.Seni öldürücem.
Eylüle bağıyordum fakat beni hiç duymuyordu.Kimi görmüştü bu kız?Merakla oeşinden gitmeye başladım.
********************
Eylül'ün Bakışından
Güney ile arabaya bakarken, holdingin kapısından çıkan Ömer'i gördüm.Bunu gerçekten istemiyordum.Lanet olsun.Bıktım.Buda hayal olmaz.Olamaz...O adi herifi görmek uzaktan dahi olsa beni kötü yapıyor.Her yerime ağrılar giriyor.-Doğrusu o günden sonra saadece 1 kez görebilmiştim ama neyse-.Onu gözümden hala kaçırmadım.Güney'in seslerini duyabiliyordum fakat ona cevap verecek vaktim yoktu.Ömere doğru koştum.
-Allah seni nahretsin.Geber.Nefret ediyorum senden şerefsiz, adi, namussuz...
Bunları söylerken hem hüngür hünür ağlıyir, hemde göz yaşlarımdan dolayı ıslanan yanağımı sildim elimin tersiyle ve daha sonra Ömere vurmaya başladım.
-Ne yapıyorsun git başımdan?
-Geberticem seni.Geberticem pislik...
Bunkarı söylüyordu fakat aldırmıyordum."Git başımdan yoksa elimden bir kaza çıkacak"diyerek elini havaya kaldırdı.O anda Güney'in , Ömerin havadaki elini tuttuğunu farkettim.Güney konuşmaya başladı Ömer'in bileğini tutarak." Eğer elinden bir kaza çıkarda o elin Eylüle değerse seni döv..."Ömer Güney'in lafını kesti ve alaycı bir şeklide konuşmaya başladı.Bense olanları ve olacakları izliyordum."Ne yaparsın döver misin?"dedi ve gülmeye başladı.Güney'in aşşağıdaki elinin çok sıkı bir şekilde yumruk olduğunu gördum."Güney gel vazgeçtim.Bulaşmayalım" dedim Güneyi çekmeye çalışırken.Fakat karşılığında sert bir tepki aldım."Geri git Eylül".Ama olacakları görebiliyorsum az buçuk."Güney lütfen gel.Boşver"dedim korkak bir ses tonuyla.Fakat Güney'in"Eylül geri git" diye bağırması beni bir adım geri attı.Güney Ömeri yakasından tutup kendi kafasını o pisliğin kafasına gömdü.Ömer iki üç adım afalladı.Güneye vurmak için elini kaldırdığında Güney Ömer'in dudağıyla burnunun arasına bir tane daha yumruk attı.Burnu ve kanıyordu.Yere hızla düştüğü için kasıda kanıyordu.Ben artık dayanamadığımdan basımı çevirdim fakat bir yumruk sesi daha duydum.Bu yüzden geri döndüğümde, Güney ayaktaki Ömeri yere attı.Gükerek konuşmaya başladı Güney."Bırakta cümlemi tamamlıyayım.Eğer elinden bir kaza çıkarda o elin Eylüle değerse seni dövmekle kalmam gebertirim diycektim.Yürü Eylül" dedi kolumdan tutup çekerken.
Hemen onun odasına gittik.Yuzüne baktımki kaşı kanıyordu.Allah benim cezamı. Versin.Hepsi benim yüzünden oldu.
-Güney...Bey!
-Nevar?
-Kaş kaşınız kanıyo!
-Ee merak etme ölmem.
-Ama nasıl o size hiç vurmadıki.
-Sen arkanı döndüğünde bir yumruk sesi oluştu.Ama kim kime vurdu bilmiyorsun.
Güney Bey biraz bağırarak konuşmuştu.Evet o sırada dayanamayıp arkamı dönmüştüm.Bir mendil alıp kaşını silmeye başladım.Gerek yok diyerek elimi aşşağı indirdi.Yavaş yavaş göz yaşlarımın beni hapsettiğini hissedebiliyorum.Benim yüzümden Ömer Güney Beye musallat olucak.Ağzımı zorla açarak konuşmaya başladım.
-Benim yüzümden özür dilerim.
-Hayır hayır senin yüzünden değil saçmalama.Bide az önce çıkıştığım için özür dilerim.
-I ı haklısınız kızma...
Lafımı tamamlayamadan beni kendine çekti ve sarıldı.Eliylede başımı sıvazlamaya başladı.
-Bıktım ben Güney Bey.Bıktım.Bir kez daha onun yüzünden ağlamak istemiyorum.Yeter!
-Şşş.Merak etme bundan sonra kimse seni ağlatamaz o ömer şerefsizide dahil.
Beni iyice sarmaladı.Ağlamam azda olsa azalmıştı.Sonra" bak çok güzel bir fikrim var" dedi heyecanla.Başımı göğsünden çekip yüzüne baktım ne dercesine."Bu akşam birlikte fuara gidelim "dedi önüme gelen saçımı kulağımın arkasına atarken.Ayağa kalkıp odama gittim.Odama girer girmez Aylin içeri girdi."Eylül Hanım, Ferhat Bey sizinle görüşmek istiyor"dedi 10 metre topuğu olan ayakkabısının üstünde durmaya çalışırken."Peki peki "dedim ve yeniden odamdan çıkıp bir üst kata çıktım.İki kez kahverengi üzerine mavi camlar eklenmiş kapıya tıklayarak içeri girdim.
-Ferhat Bey benimle görüşmek istemizsiniz.Acaba bir sorun mu var efendim?
-Gel kızım.Gel geç otur şöyle.Canım sıkıldı azcık senle sohbet etmek istedim.
Nasıl yani?Ferhat Seçkin benimle mi konuşmak istiyo?İşten başka şeyler.Sıradan günlük konular...Gerçketen ne oluyor bu adama böyle?Neden benimle bu kadar iyi?
Eliyle uzattığı , kahverengi ve siyah karışımı koltuğa oturdum.
-Eee nasılsın kızım?İşin iyi diyomu?Arabanı beğendin mi?
-Çok sağolun efendim.Sizin sayenizde gerçekten mutluyum.Çok mutluyum.
-Gerçekten benim sayemde mi mutlusun?Senin mutlu olman benide mutlu etti.Peki Ege annen onlar nasıllar?
Birazcık afalladım.Adam ne diyordu böyle?Ege ve annemi neden soruyordu şimdi?Adamın gözlerinin içi çok fena kızardı.
-İyiler efendim sağolun.Egede iyi annemde iyi.Fakat siz kardeşimin isminin Ege olduğunu nereden biliyorsunuz?Yani yalnış anlamayın.Size söylediğimi hatırlamıyorum.O yüzden.
-Ee sanırım annenin ismide Aslı dimi?
-Evet efendim.
Bu adam ne böyle?Acaba ajan felan mı?Yoksa bir tür psikiopat?Yoksa ermiş mi?Ne bu?
-Bak kızım benim için aile çok önemlidir.Bir ailem yok fakat...Fakat çok önemlidir.Yıllar yıllar önce karımı, kızımı ve oğlumu kaybettim.Eğer onları bırakmasaydım bu günlere gelemezdim.Ama sonra anladımki para herşey değilmiş.Param var.Çok var.Evimde var.Kocaman.Ama o evin içinde mutlu, huzurlu bur ailem yok.Param var.Ama paramla bir aile alamıyorum.Paramla mutluluk alamıyorum.Huzur alamıyorum...Anlıyacağın kızım aile önemli.Sen sen ol annen ve kardeşinle iyi ol.Gerisi mühim değil.Şimdi anneni ve kardeşini nasıl tanıdığımı nereden tanıdığımı öğrenmek istiyorsundur.Cevabı basit.Dosyanda yazıyo.
Resmen gözlerinden yaşlara süzülüyordu.Dizlerimin üzerine düşün damlayla bende ağladığımı farkettim.Elimin tersiyle yanaklarımı sildikten sonra bende konuşmak istedim ama yapamadım.Ne diyebilirdim ki?Önüme gelene bizi terketmiş olan babamı kötüleyemezdim ki.Nereye kadar?Susmayı tercih ettim.Her zamanki gibi susmayı...Ağzımdan tek bir cümle çıktı.
-Anlıyorum efendim.Çok iyi anlıyorum.
-Anladığını biliyorum kızım.
O sırada içeri Nilay girdi."Eylül hanım beklediğiniz mimarlar geldiler efendim.Odanızda sizi bekliyorlar."Basımı salladım.Ferhat Beyden izin alıp odama gittim.
********************
Ferhat Bey'in Bakışından
Annesine nede çok benziyor.Onun kadar güzer alımlı ve saf.O benim onu onları bırakıp gittiğimi düsünsede ben onları hiç bırakmadım.Hep yanlarındaydım.Mezun olurkende yanlarındaydım.Ege top sektirmede Türkiye ikincisi olurkende yanlarındaydım.Korumalar tuttum.Evlerine kimden geldiği belli olmayan hediyeler gönderdim.Kızım ve oğlum sabah okula girerken akşamda sağ salim evlerine girerken yanlarındaydım.Ama onlar bunu bilmiyorlar.Aslıyı deli gibi seviyordum.Aslıdan sonra hayatıma kimse girmedi.
Şimdi karşılarına çıkıp ben burdaydım ama siz görmüyordunuz diyemem.Arabaya gelirsek Eylül benim kızım ve herşeyi ona feda edebilirim.O benim KIZIM.ÖZ KIZIM.