kahvaltımı yaptıktan sonra akumaya kemik ve az da olsa et verdikten sonra üst kata çıkıp üstümü giydim.kendimi iyi hissediyordum.havada dünden eser yoktu.yola koyuldum.ormanlık alandan geçerken.bugünü daha önce yaşadım gibi geliyordu.sahile varmış sayılırdım.
düşündüğüm gibi bizimkiler barakanın orada toplanmış hep birlikte kahvaltı ediyorlardı.bende yanlarına oturdum.hasan'a çay getirmesini soyledim.kenan ve remzi büyük bir iştahla kahvaltı ederken.hasan"tavşan kanı usta"dedi.bende onlara eşlik ettim.
remzi evlerine hırsız girdiğini evde ne var,ne yok götürdüğünü salih'in bundan çok etkilendiğini çok zor durumda olduğunu anlatıyordu.bir yandan olup biteni dinlerken bir yandanda çayımı yudumluyordum.doğrusu çok şaşırmıştım.
oradan ayrılıp barakaya gittim.bir kaç saat deniz manzaralı barakada uzandım.güzel bir gün olmasının yanı sıra sıkıcı bir gündü.içimden karadenize hırçın dalgaların daha çok yakıştığını düşündüm.zaman su gibi akıp gidiyordu.sahil yavaş yavaş tenhalaşıyor,hava kararmaya başlıyordu.bir an sahilde tek olduğumu düşündüm.barakadan çıkıp etrafa göz gezdirdim.sahidende oyleydi.bir kaç seyyar satıcı haricinde.barakaya girdim.
herkesden bir sır gibi sakladığım küçük metal kasayı açtım...içinde olan tek şey ise anılar,günlukler,ve en onemlisi o günün izlerini taşıyan fotoğraflar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEDİRGİN
RandomOltama takılan balık'ı almak için doğruldum.Çırpınan balık gözlerime acı,acı baktı.Sonra senden sonrasını düşündüm, avuçlarımın arasından aynı sen gibi kayıp gitti...
