Birden bire beliriverdi,
Rengi zahire çalan
Aklığıyla paklığıyla
Akıllarda kalan
Sanki kuğu gölü balesinden
Küçücük,su dolu bardağa dalan,
Gözlerdeki hakimiyetin bir anda kalbolduğu
Garip bir canlı türü,insan.
Süzülmekte susuz havada,
Meraklı gözlerin verandesinde
Sessizliğin,sakinliğin gölgesinde.
Tezahürün sebebi belirsiz,
Elzem sıçrayışlarım beni kemirmekte.
Sahipsiz sanılan futbol topu misali,
Tek başına,terkedilmiş,
Sahibinin geleceği kuşkusu içersinde
Etrafını, farkettirmeden kontrolden geçiren
Daha sahipliğini yapmadığı top için
Kendisine mevki belirlemiş
Canlılarda var burada,
Onlarda Insan!
Sözde zarafet sahibi şaşkın bakışların
Dilsiz,sağır ve âmâ gibi tarifleri,
Muhtemel olmaktan uzak.
Nitekim, belkide,
Bu onlara kurulmuş bi' tuzak.
Tabi sergilenen müsamaha da farklı
Hoşgeldinizler,beş gittinizler...
Takmadan,
Aldırmadan,
Sakin,emin adımlar beni işatte,
Dilinde ağır bir telaş,
Bense,
Ağzından çıkacak bir tek kelimeye muhtaç.
Gözlerimde dünden kalma bir utanç,
Tabi, artık hazır kulaklarım,
Şimdiye kadar duymadığı frekansta sesler duymaya.
Ve bir ses...
(Bu arada,
Beklentileri yükselttiğim doğru!
Siz hiç yapmadınız mı? )
Duymakla duymamak arasında kulaklarım
Yahut gelen sesi kavramamakta
Beyin dağarcıklarım.
Cızırtılı,frekans ayarlı radyo bestesi,
Çalınan ses, tadımlık yapılmış kurabiye.
Kokusu dahi ses tezahür olunmakta.
Kavranmaya çalışılan teknik bir resim,
Ele avuca sığmamış bir yığın sahte belge,
Dur bakalım!
Kafam iyice karıştı.
Acaba toparlayabilecek miyim?
Nerdee...
O zaman burada bitsin bu Perde.