2. Bölüm

87 4 3
                                    

MULTİ'DE Kİ DOLUNAY

'ya kalksana kızım ne uyudun tabi gecelere kadar mahallede dolanırsan böyle uykusuz kalırsın'

Dolunay'ı çağıran kendime beddua okuyorum şuan sabahın 7'sinde uyanırmı bi insan

Esneyip gerindikten sonra yatakta doğrularak dudaklarımı büzdüm
'kafayımı yedin sen saat daha 7 yat ya'

Dolunay yatağın ayak ucuna oturdu bi yandan saçı ile uğraşırken bi yandan da benimle konuşmaya başladı

'ben Eskişehir'e gidicem Ceyda burda sıkıldım ve annemde oraya gitmemi onun yanında olmamı istiyordu'

Hemen yataktan fırladım ağzım O şeklini alırken bu sefer ben konuşmaya başladım

'saçmalama sen ciddi olamazsın(minik bir kahkaha çıktı ağzımdan istem dışı) senin kafana ne düştü doğruyu söyle'

diyerek odada bi kaç adım attım ve onun cevabını beklemeye başladım
Dolunay konuşmaya başladı

'gayet ciddiyim hatta bugün 4 saat sonra kalkacak otobüs bu yüzden seni erken kaldırdım tatlııım'

dedi samimi bir gülüş atarak

Tek kaşımı kaldırarak tehdit edici bakış attım ve parmağımı ileri geri sallayarak

'bana bak Dolunay beni orda aramazsan unutursan fena bozuşuruz'

dedikten sonra odada ki sessizliği Dolunay'ın yutkunma sesi bozdu bende o yutkunma sesine kahkaha attım ve Dolunayı gıdıklamaya başladım..

*************&&&*************

Üstümüzü değiştirip, makyajımızı halledip, kahvaltımızı yaptıktan sonra Dolunay ile gitmeden son kez dışarda dolanalım istedik bu yüzden dışarıda dolaşıyoruz benim aklıma gelen fikirle Dolunay'a

'hadi gel dondurma almaya gidelim eskisi gibi' 

dedim ve o da gülümseyerek 'olur'  dedi tam markete yaklaştık aramızdan gelen ani korna sesi ile yerimizden zıplayarak aynı anda çığlık atmamız bir oldu arkama baktığımda bisiklet ile son hızda manyak gibi kornaya basarak bize doğru gelen bizim yaşlarımızda yakışıklı bi erkek gördüm sinirle kaşlarımı çattım ve bağırarak

'arızamısın sen ya burası cadde farkındamısın her önüne gelene korna basamazsın sen hayvan'

diyerek Dolunay'ı kolundan çekiştirerek markete ilerlettim marketten dondurmalarımızı almıştık ve şuan yiyorduk ki önümüzden az önce ki bisikletli çocuk saniyeler içinde geçti gitti ama korktuğumu itiraf ettim ki Dolunay'a dönerek

'bu sana mı asılıyor yoksaaa' dedim ağzımı açarak

'saçmaladın asıl sana asılmıştır o neyse hadi gel mahalledeki parka gidelim dondurmayı yedikten sonra ben gidiyim'  dedi

Başımla dediğini onaylayarak parka gittik Yağmur ordaydı bi de adını bilmediğim bi kız vardı yanında ben Dolunay'a o tarafı gözümle işaret ederek 'oraya gidelim' dedim o da 'tamam hadi' diyerek benimle birlikte ilerlemeye başladı yanlarına vardığımızda Yağmur anlamadığım bi şekilde boynuma atlayarak 'canımm hoşgeldin' dedi gülümseyerek dünkü havalı kız gitmiş yerine pollyanna bir kız gelmişti ve bu beni oldukça şaşırttı doğrusu Yağmuru çözmek zor olacağa benziyor ben Yağmuru bozmamak adına gülümseyerek 'merhabaaa' dedim ve yakında duran banka oturdum

Dolunay dün tanışmak istemediği kızla bugünde tanışmak istemediğini belli eder şekilde iletişim kurmadan yanıma oturdu ama Yağmur onunla tanışmak istercesine tam karşımıza dikilerek elini uzattı

'adımı dün duymuşsundur ama ben yinede söyliyim adım Yağmur senin?' diyerek bekledi Dolunay'dan beklemediğim bi hareketle beni şaşırttı ve elini uzatarak kısa ve net bir şekilde 'Dolunay' dedi ve elini hafif değdirerek geri çekti ben merak ettiğim soruyu sormak için konuşmaya başladım

'senin adın ne peki?' Dedim Yağmurun yanında ki kızı işaret ederek o da ona söylediğimi anladı ve 'ben başak sende şu meşhur Ceyda olmalısın' dedi bi dakika ya MEŞHUR derken? Yağmur anlatmıştır heralde içimden düşünmeyi bırakarak 'evet memnun oldum'  diyerek etrafa bakınmaya başladım ki o gıcık korna sesini tekrar duydum ve önümde aniden bi bisiklet durdu
Yağmur gülerek 'Ooo kimler gelmişş' diyip göz kırptı

Yağmura dönerek şaşkınca 'tanıyormusun sen bu kornacı arızayı' dedim o sırada adını hala bilmediğim gıcık 'ayıp oluyor ama bende burdayım' diyerek espri yaptı güya salak şey
Yağmur yanıma geldi eğilerek kulağıma fısıldamaya başladı
'bu mahallenin reisi gibi o hiç kimse onunla kavga edemez korkarlar ama tanısalar çok iyidir sen'
diyerek geri ayağa kalktı ve o kendini reis sanan gıcık ile konuşmaya başladı
'sen Ceyda' yı nerden tanıyorsun Doruk?'
Demek adın Doruk ha? Güzel isimmiş yakışıklı olduğu için ismi yakışmış of ne diyorum ben ya düşüncelerimden ayrılarak adı

Doruk olan gıcığın konuşmasını dinlemeye başladım
'yok ya tanışmıyoruz da ufak bi korna meselesi' diyerek tebessüm etti gıcık ya cidden gıcık

'yine mi Doruk ya bu asılma numaraların eskidi artık ve Ceyda mahallemizde olucak artık mahallenin kızınada olmaz yani' diyerek elindeki çantasından su çıkartarak içmeye başladı Yağmur..

Yok artık bana asıldı mı yani tam bunun üstüne düşünmeye başlayacakken Dolunay 'ben gidiyorum saat yaklaştı hadi benimle mahalle girişine kadar gel'  diyerek elimi tutarak çekiştirdi mahalle girişine geldiğimizde 'görüşürüz cadı' dedim ve sarıldık o da görüşürüz 'mahallenin yenisi'  diye dalga geçti :D sonra biraz ilerledi ve el sallayarak yürümeye devam etti o kaybolana kadar bekledim ve ortalıkta görünmeyince eve döndüm mahalleye camdan göz gezdirirken zil çaldı allah allah bu kim ki şimdi ben beklerken tekrar zil çaldı megafonu açıp dışarıyı dinlemeye başladım 'annecim aç kapıyı ben geldim' diyince içim rahatladı ve kapıyı açtım annem eve girince sarıldık o seyahatte neler yaşadığını anlattı ben dinledim sonrası derin ve çoook rahat bi uyku.. 

(şimdi siz diyiceksiniz ki bu kızın annesi nerde annem 2 günlüğüne seyahate gitmişti döndü)

MERHABAAA :)  İLK BÖLÜM KISAYDI VE FARKETTİĞİMDE BU BÖLÜMÜ UZUN YAZMAYA ÇALIŞTIM LÜTFEN YORUMLARA ÖNERİLERİNİZİ YAZMAYI UNUTMAYIN VOTE'LARINIZI BEKLİYORUM..  :*

Ponçik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin