Ponçik

5. Bölüm

MULTİ'DE Kİ BAŞAK :)

Doruğun beni öpmesinin vermiş olduğu etkiyi üzerimden attım ve etrafa bakmaya başladım kimse kalmamıştı parkta hava ılıktı ama hafif esinti hissediyordum nede olsa şort ve kısa kollu vardı üzerimde :D ben içimden saçmalarken telefonum titremeye başladı cebimden çıkarttım ve annemin aradığını gördüm of unuttum ben onu :/

-efendim annecim,
Bi iki tur attıktan sonra gelirim,
Tamam görüşürüz :)

Haklı olarak merak etmiş :) neyse salıncakta durmaktan sıkıldım
En iyisi tur atmak bu mahallenin havası bana iyi geliyor :)) kulaklığımı çıkartıp telefonuma taktıktan sonra rastgele yabancı bir şarkı seçtim ve dinlemeye başladım nerde olduğuma bakmak için durdum ve baya bi ilerlemiş olduğumu farkettim sonra tekrar yürümeye başladım kağanın evinin biraz gerisindeydim ordan geçerken heyecan basacaktı kesin of acaba beni görür mü merakıyla yürümeye devam ederken bi anda önüme siyah futbol topu düştü Kağan olmasını umarken kulaklığımı çıkartıp topun geldiği yeri anlamak için kafamı havaya kaldırdım ve birisi 'pişt burdayım' diye seslendi bu ses Doruğa aitti :D manyak çocuk işi gücü yok benimle uğraşıyor sesimin fazla çıkmadığı tonla yukarı doğru
'manyak mısın işin gücün yokta gece gece beni mi izliyorsun?' dedim gülümseyerek

Eliyle bir dakika işareti vererek 'bekle orda aşağı iniyorum'  diye cümlesini bitirdikten 10-15 saniye sonra yanıma vardı kızgın görünüyordu ve bu suratı ürkmeme sebep olmuştu

'kızım sen manyak mısın asıl saat olmuş gece yarısı 12 tek başına ve bu kıyafetle nasıl dolaşabilirsin? '

Allahım sanki ona ne oluyorsa ona neymiş hem kimse karışamaz bana :/
Kollarımı göğsümde birleştirerek
' ne varmış benim kıyafetimde gayette yakışmış hem sanane? '
Diyince gözleri kocaman açıldı ve
' madem öyle Ceyda hanım o zaman bende sizinle yürüyeceğim buyrun önden' dedi 2. Tura başlamıştık :)
Benimle yürümesi nedense huzur ve mutluluğa sebep olmuştu sanırım bu arkadaşlık bana iyi gelmişti :))

Sessiz bir şekilde yürümeye devam ederken sessizliği Doruk bozdu
'ne dinliyorsun şuan belki zevklerimiz aynıdır :) ' dedi tebessüm ederek

'ben genelde yabancı şarkıları dinlemeyi tercih ediyorum ya sen ne tür tercih edersin? :) '

Küçümser bir bakış atıp' Hah yabancı şarkıymış ben sana bi şarkı açıyımda senin o küçük kulakların şarkı duysun ;) ' dedi göz kırptı ve telefonunu eline alarak şarkıyı açtı

Şarkının adı ;
Toygar Işıklı-Hayat Gibi..

Ne yalan söyleyeyim ilk açtığında içimden bumu şarkı dedim ama şarkı devam ettikçe şarkıya aşık oluyordum bu çocuk zevklerimi değiştiriyordu :/ ama nedense durumdan hoşnuttum :)

Şarkı çalmaya devam ederken Doruk bana bir soru yöneltti

'sen Kağan'a aşık mısın? '

Ah evet aşığım tabiki ama o beni tanımadı bile :(

' Aslında ben ona yeni aşık olmadım yani yeni bi durum değildi o benim ilk aşkım :)  2. Sınıfta saçımı çekerdi hep ben onu kovalardım kovalarken sütünü dökmüştüm kızmıştı bana baya :D çocuktuk bunca zaman sonra görünce hislerimin tekrar başladığını farkettim ama aşk değil ufak bir hoşlantım var :) '

Cevabım onu etkilemişe benziyordu sonra konuşmaya başladı
' anlatsana biraz ona olan aşkını merak ettim doğrusu? :)'

Anlatsam aramızda kalırmıydı acaba? Doruk sırdaşa benziyordu bence şans tanımalıyım hem içimide dökmem gerekiyor zaten kaldırımın kenarına oturdum Dorukta aynı şekilde yanıma oturdu

'pekâlâ ben ona çok aşıktım ama o 4. Sınıfta sınıfımızın popüler olan kızı ile başka bir okula gitti ben arkasından o kadar çok ağladım ki çocuk aklımla babama anlattım o da beni güldürmek için onu bi göreyim seni üzdüğü için pipisini kesicem derdi hep her seferinde de güldürmeyi başarırdı :)'

O günleri hatırlayınca gözümden iki damla yaş süzüldü istem dışı hafif rüzgâr esince ellerim ile kollarımı ovalamaya başladım Doruk bu hareketimden üşüdüğümü anlamış olacak ki üstündeki gri hırkasını çıkartıp bana giydirdi ve gülümseyerek
'devamını anlatmaya başlamadan önce şunu halledelim'
diyip elimden tutarak bizim binaya doğru yürütmeye başladı

Anlamızca ona bakarken 'git şu altına pantolon giy gel hasta olmanı istemiyorum' diyerek bina kapısına kadar bana eşlik etti kafamla onaylayıp zile bastım açılınca merdivenleri hızla çıkarak eve ulaştım annem eve geç geldiğim için kızmışa pek benzemiyordu ama tripli gibiydi bu kadın alem :D

'kızım hadi eve gel artık napıyosun daha dışarda tek başına? '
diyip koltuğa oturdu bende Doruğun beklediğini hatırlayarak acele bir şekilde
' Annecim özür dilerim saat geç oldu ama yarım saat sonra gelicem yanımda Doruk var merak etme :) '
Dedim aynı zamandada güven verici bir ses tonu ile o da ikna olmuş ki gülümseyerek
'tamam yarım saat' diyip koltuğa uzandı bende hemencecik dar kot bir pantolonu giyip aşağı fırladım Doruk üşümüştü sanırım :( hemen üstümden hırkasını çıkartarak ona uzattım o ise bu teklifi geri teperek bana tekrar giydirdi :)

'sen daha önemlisin hasta olma :) hadi anlatmaya devam et dinliyorum ' dedikten sonra bizim binanın bahçesinde ki çardağa oturduk bu çocuk beni çok fazla düşünüyordu demek ki bana karşı gerçekten kardeş sevgisi besliyordu içinde :)

********yarım saat sonra********

-bak aramızda kalıcak herşey tamam mı Kağan' a kesinlikle anlatmak yok sana güveniyorum kardeşim :) '
Diyip ayağa kalktım ben kalkınca Doruk' ta kalktı

'merak etme aramızda kalıcak neyse sende eve git artık iyi geceler'
bahçeden çıktı ve el sallayıp gitti bende o gidince eve doğru yol aldım

Sanırım Doruk gerçekten Yağmur'un dediği gibi iyi bir insan tanısan seversin demişti :)