Gece saat kaç bilmiyorum ama kapının çalınması yumruklanması ile uyandım arya odaya dalıp
-asya kim gelmiş olabilir?
-bilmiyorum arya ama sakin bizimkilerdir belki.
dedim yatakta doğruldum ve yorganı üstümden atıp ayağa kalktım. Aeya arkamdan geliyodu. Aniden kapıyı açınca buket bana sarıldı. eray aryaya sarıldı. Ve aryanın alnından öpüp.
-özür dilerim meleğim.
Dedi onlar sarılırk. poyraz , rüzgar eve girmişlerdi bile. Alaz yoktu ama.
-alaz nerde?
Dedim herkez koltuklara oturuken. Hepsi bana döndü. Poyraz
-işi varmış bu gece eve gelmez.
Ne işi bu saatte işmi olurmuş. Azraya gitti kesin biliyorum ben.
*********[multi vidyoyu isterseniz burda açıp dinleyebilirsiniz]
Gözerimi her zaman olduğu gibi kapı çaşınması ile açtım arya odama gelip.
-alaz geldi asya çok sinirli eray bile sakinleştiremedi seni istiyo.
Dedi yorganı üstümden atıp ayağa kalktım ve salona gittim. Bir anda televizyon açıldı. Azra sandalyeye bağlıydı. Yüzünde yaralar kanlar vardı. Başındada silah vardı. Vidyoda
-biz sevgili oldukmu azra?
Dedi alazdı kendisi gözükmüyodu sadece sesi vardı. Azra ilk başta.
-evet
Dedi. Kafsına doğrultulan silahı ateş ettiler ama havaya. Azra korkmuştu.
-eminmisin azra doğruları söyle.
-biz hiç sevgili olmadık sen hala asyanın yıldızlara anlattığı adamsın. İleriye bile gitmedik. Özür dilerim. Öldürme beni alaz.
Dedi ve vidyo kapandı. Alaz oturduğu yerden kalktı ve bir anda kollarımdan tutup kaldırdı.
-yıldız kaydı asya.Dedi kollarımı sıktığı için canım acımıştı.
-alaz canımı acıtıyosun bırak beni.
-benim canım daha çok acıdı asya ve bu bardağı taşıran son damla. Bitti biz yokuz hiç bir zaman olmamış zaten. Yıldızlara anlattığın adam yok. Asya aktaş sen o yıldızlara hiç bir zamam ulaşamamışsın. Şimdi bana kim hesap verecek. Küçükken geceleri lambaları kapattırmazdım. Yatağıma uzanıp dakikalarca lambanın ışığını izlerdim.bir süre sonra gözlerim dolardı güler tekrarlardım. Kendime böyle bir oyun bulmuştum. Çünkü hiç birşey yaşamamıştım. Bu hayatın nasıl pis bir yer olduğunu bilmiyodum.şimdi ise odada lamba yakmıyorum.hatta aydınlıktan nefret ediyorum senden. Benim aydınlığım sendin çünkü.küçükken oynadığım bu oyunun biraz değişiğini oynuyorum saatlerce tavanı izliyorum yaşadıklarımı düşündükçe önce çenem titriyor sonra gözlerim doluyor.yaş akmasın diye gözlerimi sım sıkı kapatıyorum. Ben bunları yaşarken sen hissetmiyosun. Bataklıkta olduğumu fark etmiyorsun.hayatı hep sallayan biri olduğumu düşünüyo herkez peki ya benim uykusuz gecelerimi tükenen ciğerlerimin hesabını kim verecek asya. Asya aktaş hesap vermez acı çekme sırası sende.
Dedi ve kollarımı bıraktı bir anda bıraktığı için dengemi kaybetsemde kendime geldim alaz kapıyı hızlıca çekip çıktı. Ayaklarım beni taşımıyodu. Bir anda yere düştüm dizlerim üzerinde yerde oturuyodum. Gözlerimden yaşlar süzülürken hiç kimse bişey yapmıyodu ben bişey yapamıyodum. Arya yanıma geldi. Önümde diz çöktü mert, poyraz, rüzgar alazın peşinden gitmişti. Bukette elini omzuma koydu. arya ellerimden tuttu ve.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ZİFİRİ KARANLIK
Teen FictionKaranlıktaki bir adam Ölümden korkmayan bir kadın. Siyah ve beyaz değiliz. Biz griyiz siyah ve beyazın karışımı biraz iyi azdan çokta kötü... [Alaz BARKIN] Temiz sayfamdaki Eski bir aşksınsen unutulmuş [Asya AKTAŞ]