Uyku

39 3 0
                                    

Alaz cebindeki birkac bozuk parayı atabildigi kadar uzağa attı. Ölüler yaprakların ses cikarmasiyla, hemen oraya yöneldiler. Ölüler gidince, ecrin hemen tişörtunu çıkarıp koluna rastgele sardı. Daha sonra Alaz'a bakarak elini uzattı. Alaz'ın yardımıyla bir üst dala çıktı ve çantasından bir şişe su çıkardı. (Alaz sırtını ağacın gövdesine yaslamis, hemen önünede de ecrin yerleşmişti.) Önce kendisi içti. Sonrada "bence biraz da sen icmelisin" diyerek Alaz'a uzattı. Alaz şişeyi alarak ve gülümseyerek karşılık verdi. Hava kararmak üzereydi. Ecrin, Efdal ve diğerlerine baktığında çoktan dala yerleştiklerini, hatta uyuklamaya başladıklarını gördü. Hava bulutlu olduğu için saat pek anlaşılmasada sekiz dokuz arası birsey olduğu hissediliyordu. Efdal ve diğerlerinin asker oldukları hâlde, bu kadar erken uyuklamalarına "tavuklar" diye yakinirken; birden kolunda bir sızı hissetmesiyle irkildi. Alaz tişörtü hissetirmeden çözmüş ancak; suyla temizlerken yaranın acımasını engelleyememisti. Ecrinin birden dönmesiyle Alaz'ın yüzü öyle bir hal almıştı ki, Ecrin dayanamayıp güldü. Sonra birden ağzını kapatıp aşağıya baktı. Yüksek olduğunu görünce içi rahatladı. Alaz Ecrinin bu hallerine gülümseyip duruyordu. Daha sonra yarayı temizlemeye devam etti. Alaz o kadar yavaş temizliyordiki, Ecrin neredeyse hissetmiyordu. Yarayı yıkadıktan sonra tişörtü dikkatlice sardı. Sessizliğin arasında "iyimisin? Canın çok yaniyormu? " diye fisildadi. Ecrin: iyim merak etme. Teşekkür ederim.
Alaz: ben sadece abine nasıl hesap vereceğimi düşünüyordum.
Ecrin Alaz'a öyle bir baktı ki, alaz biran ordan kaçmayı düşündü.
Alaz: sadece şaka yapmıştım.
Ecrin bakışlarını karşısındaki ağaca kilitleyerek "alaz abim bizi bekliyor değil mi? İçim bir garip. Sanki başına birsey gelmiş gibi hissediyorum."
Alaz'ın da içi sıkkın olmasına rağmen ses tonunu düzgün tutmaya çalışarak "bana guvenmiyor musun ecrin?"
Ecrin: Hayır hayır. Sana güveniyorum. Kendimi zaten bununla tatmin ediyorum.
Ecrin ve Alaz iki saat konuştuktan sonra uyuklamaya başladı. Ecrin havanın karanlık olmasından ve kenarları olmayan, yuksek ve ince bir dalda olduklarından dolayı biraz korkmustu. Alaz'a söyleyip soylemesemi diye düşünürken, alaz ecrini belinde sarıp "seni tutuyorum, asla birakmiycam."dedi. Yarım saat sonra alaz uykuya dalmışti. Ecrin ise güvende olduğunu bilsede rahat değildi. Abisi için çok endişeleniyordu. İçindeki sıkıntının boşuna olduğunu umarak, kafasını alaz'in göğsüne yaslayip gözlerini kapattı.
Ecrin uyandığında alaz hala uyuyordu. Elleri hiç gevsememis, ilk tuttugundan daha sıkı tutmuştu. Aşağıya baktığında gözleri büyüdü ve çığlık atmamak için ağzını zar zor kapattı...

VİRÜSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin