Kalabalık yavaş yavaş dağılırken ben de kulaklıklarımı takıp eve doğru ilerlemeye başladım. Aniden yanımda beliren Buket'i -okulun dedikocu kızı- görmemle kulaklıklarımı çıkarttım.
"Selam" dedim yüzümde samimi olduğundan emin olduğum gülümsemeyle , "selam" diye karşılık verdi. O da samimi bir gülümsemeyle. "Kavga daki çocuk çok yakışıklı değil miydi?" demesiyle şaşırmadım. Çocuğun gerçekten dikkat çekici bir yakışıklılığı vardı. Sert yüzhatları ve vücudu.. Herşeyiyle dikkat çekiciydi.
"Yani" diyerek karşılık vermemle "ciddi olamazsın!" şaşkın bir yüz ifadesiyle. Neden şaşırdığını anlamakta güçlük çekiyordum.Tok ve umursamaz bir sesle "Neden şaşırdın?" cevap vermek için hazırlandığı sırada çalan telefonu ona engel oldu. Telefonda birşeyler karıştırdıktan sonra "Görüşürüz , gitmem gerek" dedi ve uzaklaştı. Bende kulaklıklarımı takıp yoluma devam ettim.
**
Eve geldiğimde annem ve babam evde yoklardı. Sadece yardımcımız Filiz teyze vardı. Babam işte , annemse arkadaşlarıyla alışverişe gitmişti -öyle tahmin ediyorum-
Odama girip üzerimi değiştirip saçlarımı dağınık bir topuz yapıp yatağıma uzandım. Okumak için elime bir kitap aldım. Okumaya başlayacağım sırada Beyza odama daldı. Kitabı kapatıp çalışma masamın üzerine bıraktım ve Beyzanın yanına ilerledim. Beyza çoktan yatağıma yayılmıştı.
"Yatağımda ne buluyosun?" dememle karşılık verdi "senin bu yatağın.." ters ters bakarak "yatağım?" diye sordum "hmmm.." gülerek "muhteşem?" diye sordum. "Hayır muhteşemden de ötee" diye karşılık verdi. "Ee anlat bakalım okul nasıldı?" dediğinde duymak istediği şeyleri biliyordum. Onsuz okulda sıkıldığımı duymak istiyordu -ki bu bir gerçek- ama bunları söyleyip egosunu beslemeye gerek yoktu. "Hiç aynı" dediğimde yüzü düştü. "Çıkıştaki kavga dışında" dediğimde asılan suratı hemen düzeldi ve merakla sordu "Ne kavgası , kim kavga etti, neden kavga ettiler?" diye bütün soruları sıraladığında elimi uzatıp ağzını kapattım. Sustuğundan emin olduğumda elimi çektim.
"Anlat hadi yaa" dedi ve olayı kısaca anlattım -bizim bakışmalarımız ve tanıdık geldiğini atlayarak- "Çocuk yakışıklımıydı?" dedi. Hiç şaşırmadım kız olmayan birisi zaten sormazdı. "Yani" dedim ve "Ne kadar yani?" dedi. "Dikkat çekici derecede yani" dedim.
Aşağıdan annenin ve babamın sesleri geliyordu. Hemen ayağa kalkıp salona indim. Beyza'da arkamdan geliyordu. "Yeter artık! Benden birşeyler saklamandan nefret ediyorum" annemin sesi yüksek ama her an ağlayacakmış gibi çıkıyordu. Babam ses tonunu yumuşak tutmaya çalışsada sinirli olduğu belliydi. Filiz teyze mutfağa geri döndü. Ailevi meselelere karışmak istemiyordu.
Beyza şaşırmıştı. İlk defa büyük birşey oluyordu. Annem ve babam hala tartışırken "Yeter!" dedim. Ses tonum gayet normaldi annemin ve babamın bakışları bana döndüğünde "Neler oluyor?" dedim. "Yok bi-" konuşmasını bölen şey üst kattan gelen ağlama sesiydi. Uzay'a aitti. Onu tamamen unutmuştuk.
Annem üst kata çıkmak için adımladığında "Ben gitsem daha iyi olur" kafasıyla beni onayladı. Beyza "Neyse benimde ödevlerim vardı eve gidiyimde onları yapıyım" ardından yanıma adımladı. Kulağıma eğilip "sabah konuşuruz" dedi kafamla onu onayladığımda kapıya yaklaşmıştı. Uzayın odasına gittiğimde sırtını dolabına dizlerini kendine çekmiş başını dizlerine koymuş ağlıyordu. Kapıyı kapatıp yanına gittim. Saçlarını okşamaya başladım. Bir-iki dakika sonra başını kaldırıp bana sarıldı hemen sarılmasına karşılık verdim.
"Annem ve babam neden kavga ettiler?" ağlamaklı bir sesiyle sorduğu soru karşısında üzülmüştüm. Annem ve babamın bunu yapmaya hakkı yoktu. Her ne olursa olsun. "Uzaycım , annem ve babam kavga etmediler ki" dedim kafasını kaldırıp bana baktı. "Sadece ufak bir tartışma" Uzay bana inanmayan gözlerle baktı. "Ama birbirlerine bağırıyolardı" dedi.
"Düşünme sen bunları" dedim. "Hadi gel beraber uyuyalım" dememle biraz olsun toparlandı ve "tamam" dedi. Onu kucağıma alıp yatağına yatırdım. Işığı kapattım ve yanına uzandım.
**
Ertesi sabah uyandığımda yanımda Uzay yoktu. Kalktım ve kendi odama girdim. Üzerimi değiştirdim. Telefonumu alıp Beyza'ya mesaj attım. "Dışarıda kahvaltı edelim mi?" mesajı gönderdikten sonra aynanın karşısına geçip saçımı salaş bi örgü yaptım. Telefonumu elime aldığımda Beyza'dan mesaj gelmişti. "Tamam çıkıyorum ben her zaman ki yere gel." mesajı okuduktan sonra aşağıya indim.
Annem , babam ve Uzay kahvaltı ediyorlardı. Sanki dünki olay yaşanmamış gibi. "Çıkıyorum ben" dedim. Babam "Size de günaydın Masal hanım nereye böyle?" kıkırdadı."Beyzayla buluşucaz"dedim ve kapıyı kapatıp çıktım.
10 dakika sonra buluşucağımız yere gelmiştim. İçeri girdiğimde etrafa göz gezdirdim. Beyza'nın oturduğu masaya adımladım. Garson geldiğinde fix kahvaltı menümüzden söyledik zaten garsonlarda alışmıştı. Etrafa tekrardan göz gezdirdim hemen yanımızdaki masaya baktığımda şok oldum.
Beyza'ya dönüp "Bu dünki çocuk" dedim. Beyza "Hangi çocuk" dedi. Heyecanlanmıştı. "Dün kavgadaki çocuk" dediğimde tekrar sordu "hangisi" dediğinde "yan masadaki" dedim. Kafamı çevirdiğimde bana bakıyordu. Yine bakışlarında bir tuhaflık vardık. Bu çocugu ben daha önce nerde görmüştüm.
******
Veee bölüm sonuu
Beyza hakkında ne düşünüyosunuz ?
Begendiyseniz vote vermeyi unutmayın
Sizleri çok seviyoruz
Diğer bölümde görüşmek üzere